Mutlu şirketler, mutsuz şirketler

Dr. Bertan KAYA
Dr. Bertan KAYA YENİ DÜNYADA YÖNETİM bertan.kaya@dunya.com

Tolstoy Anna Karenina kitabının girişinde bir gözlem yapar; “tüm mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aile ise kendine özgü bir mutsuzluğa sahiptir”. Ünlü girişimci ve yatırımcı Peter Thiel, Zero to One kitabında, bu gözlemin iş dünyası için tam tersinin geçerli olduğunu açıklar.

Thiel şöyle der: “Tüm mutlu şirketler farklıdır; her biri kendine özgü bir sorunu çözerek bir pazar, bir monopol gücü kazanır. Tüm başarısız şirketler ise aynıdır; rekabetten kaçınmayı bilememişlerdir!”

Mutlu şirket hep mutlu kalamayabilir

Thiel’e sonuna kadar katılıyorum ama tezi güçlendirmek için bazı eklemeler yapmak gerekiyor. Birincisi, mutlu şirketler sürekli mutlu kalamazlar. Sürekli inovasyon yapmalı ve sürekli bunu pazara hızlı sunmalılar, aksi halde onlar da rekabete yakalanabilirler. İkincisi, mutsuz şirketler de bu mutsuzlukları ile uzun süre yaşayamazlar. Yani, tam rekabet piyasası içinde, düşük karlar ile, emtialaşmış bir pazarda, sürekli idare edemezler. Cirolara aşırı bağımlı olan minimal karlar, en ufak bir global ya da yerel krizde kaybolur, şirketin likiditesi sağlam değilse, oyun dışında bırakır. Bu nedenle, mutsuz şirketler de kendilerini rekabetten kurtarmanın ve mavi okyanuslar ve mor inekler oluşturmanın bir yolunu bulmalıdırlar.

Dört grup şirket vardır

Uzun seneler şirketlerle yönetim kalitesinin çeşitli yolları ile artırılması amacı ile çalışmış bir yönetim danışmanı olarak, şirketlerin rekabet ve pazar performansı açısından dört gruptan birinde olduklarını tespit ettim.

Önce şirketleri iki temel faktöre göre grupluyorum; birinci faktör inovasyon yapabilen ve yapamayanlar, ikinci faktör bu inovasyonu hızla pazara ulaştırabilen ve yarattıkları değerden pay alabilenler ile pazara ulaşamayıp, değerden pay alamayanlar. Böylece farklı kombinasyonlarda dört grup oluşuyor. Birinci grupta inovasyon yapamayan, mevcut ürünlerini dahi pazara doğru dürüst ulaştıramayanlar.

Bunlar oyun dışı kalmak üzeredir. İkinci grup, inovasyon yapamaz ama mevcut ürünleri güçlü şekilde pazara ulaştırmaya devam eder. Ancak karlılıkları ve pazar payları gün geçtikçe düşer. Üçüncü grup sürekli inovasyon yapar ama pazara ulaştıramaz. Operasyonel imkan ve kabiliyetleri yoktur. Dördüncü grup yıldız şirkettir. Hem inovasyon yapar, hem de bunu pazara taşır. Karı yüksektir. Rekabet avantajları sağlar.

Dördüncü grupta olan şirket mutlu şirkettir

 Pek çok şirket dördüncü gruba ulaşmış, güçlü bir performans sergilemiş, sonra giderek kurumsallaşma, bürokrasi, katmanlı yönetim, güvenli ve bilindik stratejilere güvenme, yenliklerden uzaklaşma ve girişimci ruhlarını kaybetme nedeniyle ikinci grup düşmüşlerdir. Bu şirket ve kurumların olgunluk ve düşüş dönemleridir. Bunu fark edip, yeniden yapılanan, yalın ve çevik hale gelen, daha iyisi, bu yalın ve çevikliği inovasyon, ARGE, değer zinciri ve müşteri deneyimi gibi konularda sağlamış olan az sayıda firma dörde geri dönebilir.

Dördüncü gruba geçmek için ne yapmalıyız?

 Birinci gruptaysanız en kısa zamanda işi bırakın. Kurtarma şansınız yok. Artık çok geç. Ancak ikinci veya üçüncü gruptaysanız, yapacak çok şey var demektir. O nedenle muhakkak bu modelde şirketinizin nerede olduğunu ve en optimal nokta olan inovasyon yapan ve pazardan değer alanlar bölgesine geçmek için neler yapılması gerektiğini tespit etmeniz gerek. Stratejik yönetim, AR-GE, iç denetim ve pazarlama departmanlarının birlikte bu değerlendirmeyi çok ciddi biçimde yapmalarını öneriyorum. Bu değerlendirme sonucu şirketin somut, uygulanabilir eylem planları ortaya koyması, daha iyisi bu eylem planlarını performans hedefleri ve KPI’lar arasına da koymalarını öneriyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar