“OVP” beklentileri karşılayabilecek mi?

Tuğrul BELLİ
Tuğrul BELLİ GÜNDEM tugrulbelli@gmail.com

Son açıklamalar gerek iç, gerekse de dış piyasalar tarafından sabırsızlıkla beklenen Orta Vadeli Program’ın Eylül ayının ilk yarısında açıklanacağı yönünde. Açıkçası bu takvim piyasalar açısından oldukça uzun bir süre. Özellikle yaklaşan yerel seçimlerin arifesinde maliye politikası ile ilgili can acıtıcı tedbirlerin alınmasının zor olacağı düşünüldüğü için bu sefer OVP’nin içeriği son derece önem kazanmış vaziyette. Ümit ederim politika belirleyiciler oyalama mantığıyla değil de gerçekten kapsamlı ve işe yarayacak bir program hazırlama titizliği içinde hareket ediyorlardır.

Açıkçası, OVP’nin şapkadan tavşan çıkarmasına da gerek yok. Piyasa tarafından beklenen ve istenen belirli makro kriterlere bağlanmış klasik bir kemer sıkma programı. Bazı yorumcular ise artık ağızlarda pelesenkleşmiş “yapısal reformlar”dan da hâlâ söz ediyorlar, ama açıkçası bu saatten sonra onlar olmasa da olur. (Hatta, konuyu dağıtacağı ve asıl odaklanması gereken mali disiplin hedeflerini muğlaklaştıracağı için, yapısal reformlar olmasa daha iyi olur!)

MB Başkanı Sn. Çetinkaya son enflasyon toplantısındaki konuşması kendisinin durumun ciddiyetine ne kadar vakıf olduğu konusunda bende bazı soru işaretleri uyandırdı doğrusu. Diyor ki, (hedeflerin saptanmasında) “kamunun iktisadi faaliyeti destekleyici duruşunun yerini “nötr” bir duruşa bırakacağını, ayrıca kamu kontrolündeki fiyat ve ücretlerin geçmişe endekslemeyi azaltacak şekilde büyük ölçüde enflasyon hedefleri ile uyumlu olarak belirleneceğini varsaydık.” Cümlenin ilk kısmı hükümetin önümüzdeki dönemdeki duruşuyla ilgili gerçekçi bir saptama olabileceği gibi, MB’nin enflasyon ve ekonomik dengeler açısından yeterli bulduğu bir maliye politikasının ifadesi de olabilir. Ancak, “nötr” olarak ifade edilen bir duruş yüzde 20’lere yaklaşan bir enflasyonun ateşini söndürmek için yeterli olamaz. Son PPK toplantısında hızla artan enflasyona karşın politika faizini artırmayarak, bizzat MB hükümetten aslında zımnen “nötr”den fazlasını istemişti. Cümlenin devamında ise hükümetin kamu kontrolündeki fiyatları sübvanse etmeye devam etmesinin istenmesi de aslında (görünen ve görünmeyen) kamu açıklarını artırıcı ve dolayısıyla “nötr” bir politikayla çelişen bir istek.

Öte yandan, son bütçe gelişmeleri, bütçede kemer sıkmanın oldukça zor olacağının da işaretini vermekte. Haziran’daki 25 milyar TL’lik rekor bütçe açığı sonrasında Hazine hesabı Temmuz ayında da merkezi bütçenin performansında zayıflamaya işaret ediyor. Geçen senenin Temmuz ayında 4.7 milyar TL fazla veren bütçe nakit dengesi bu sene açık verecek. Sonraki aylarla ilgili açıklanan 3 aylık Hazine Finansman Programı nisbeten daha olumlu bir resim verse de, gerçekleşmeler programdan oldukça sapabilir.

Sonuçta umarım dağ fare doğurmaz, ve piyasayı tatmin edici tedbirler içeren bir OVP ortaya konabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dar bir koridor! 10 Ekim 2019
IMF 4. Madde bildirisi 26 Eylül 2019