Rekabet için stratejik bir ihtiyaç: Dijital ikiz

Bir şirketi yüzyıllar boyunca ayakta tu­tan nedir? Tek kelimeyle cevaplamak gerekirse: değişim. Eskiden buharlı ma­kineler ve elektrik mühendisliğini konu­şurken, bugün yapay zekâ, otomasyon, en­düstriyel yazılım tartışıyoruz.

Yüzyıllar boyunca teknoloji dünyasında öncü olma­nın sırrı, değişimin kendisiyle uyumlu ol­mak ve geleceği şekillendirecek teknoloji­yi bugünden üretmekte yatıyor. Bugün ise tam bu noktada, geleceğin fabrikalarını ve ürünlerini mümkün kılan Dijital İkiz teknolojisine değinmek istiyorum.

Verimli, esnek, sürdürülebilir ve yenilikçi üretmek zorundayız

Türkiye sanayisi, küresel rekabetin hız­la arttığı bir dönemin eşiğinde. İklim deği­şikliğinin hızlanması, artan jeopolitik ge­rilimler, tedarik zincirlerinin, üretim ve hizmetlerin kesintiye uğraması, teknolo­jik ilerlemelerin baş döndürücü hızı ve yo­ğun rekabet... Zorluklar artıyor, değişim hızlanıyor ve bu durum işletmelerin daha verimli, sürdürülebilir, çevik, yenilikçi ve rekabetçi hale gelme ihtiyacını beraberin­de getiriyor. Artık yalnızca üretmek değil; verimli, esnek, sürdürülebilir ve yenilikçi üretmek zorundayız. İşte bu noktada “di­jital ikiz” teknolojisi, yalnızca bir mühen­dislik kavramı değil; ekonomimizin büyü­me motorlarından biri haline geliyor.

“Dijital ikiz” yaklaşımı, fiziksel varlığın davranışını gerçek zamanlı verilerle yan­sıtan, olası senaryoları sanal ortamda test etmeyi sağlayan bir modeldir. Böylece iş­letmelerin karar alma süreçlerini hızlan­dırmasına katkı sağlar. Altyapıların, bina­ların, fiziksel tesislerin, makinelerin, tüm üretim süreçlerinin veya bir ürünün bi­rebir dijital kopyalarını oluşturan dijital ikizler, işletmelerin verimliliğini artırır­ken; sürdürülebilirlik, maliyet tasarrufu ve yeniliği de mümkün kılıyor.

Dijital İkiz pazarı 5 yıl içinde %60 büyüyecek

Yaratıcı ürün geliştirme liderleri, dijital ikiz teknolojisine giderek daha fazla ilgi gösteriyor. McKinsey’nin analizine göre, dijital ikiz teknolojisinin küresel pazarı önümüzdeki beş yıl içinde yıllık %60 ora­nında büyüyerek 2027’de 73,5 milyar do­lara ulaşacak.

Endüstriyel yapay zekâ çözümleri, di­jital ikizlerle birleştiğinde ortaya “öngö­rücü bakım” (predictive maintenance) ve “akıllı optimizasyon” gibi yüksek katma değerli uygulamalar çıkıyor. Farklı uygu­lamalardaki veriler, tasarım aşamasın­dan üretime kadar olan süreçte maliyetle­ri düşürmek, ürün geliştirme süresini kı­saltmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Makine arızalarını haftalar öncesinden tahmin ederek duruş sürelerini ve enerji tüketimlerini önemli oranda azaltabilece­ğimizi gösteriyor.

Literatürde dijital ikiz destekli kesti­rimci bakımın plansız duruşu %45’e ka­dar azaltıp bakım maliyetlerini %30 düşürdüğüne dair veriler mevcut; farklı sektör çalışmalarında %20 civarı ortala­ma duruş azalması da raporlanıyor.

Yine, bina tarafında sistematik çalışma­lar, dijital ikizle %30’a varan tasarruf po­tansiyelini ve O&M verimliliğinde ciddi iyileşmeleri raporlanmakta.

Küresel deneyimden yerel çözümlere

Dünyada, birçok sektörde dijital ikiz çö­zümleri başarıyla kullanılıyor. Bu tecrü­beyi Türkiye’ye taşımak, yalnızca sanayi­miz için değil; endüstri, enerji, ulaşım, ta­rım ve inşaat sektörleri için de bir “dijital dönüşüm ivmesi” anlamına geliyor. Diji­tal ikiz teknolojisi, bir gelecek vizyonu değil; bugün elimizde olan bir güç. Türki­ye’nin üretim gücünü dijital ikiz ile gele­ceğe taşıyacak, verimliliği artıracak, sür­dürülebilirliği güçlendirecek adımları at­malıyız. Çünkü biliyoruz ki dijitalleşme, yalnızca teknolojik değil; rekabetin, ekonomik ve endüstriyel dönüşümün te­mel taşı haline geldi.

Yazara Ait Diğer Yazılar