Üretimin kalbi değişime hazır mı?

Türkiye’nin sanayi altyapısının en kri­tik unsurlarından biri olan Organize Sanayi Bölgeleri (OSB’ler), bugün üreti­min, ihracatın ve istihdamın merkezi ko­numunda. 416 OSB’de faaliyet gösteren iş­letmeler, ülkenin toplam sanayi üretimi­nin ve 270 milyar doları aşan ihracatının önemli bir bölümünü üstleniyor. Bu tablo, OSB’lerin Türkiye ekonomisindeki ağır­lığını tartışmasız bir şekilde ortaya koyu­yor. Ancak asıl soruyu şimdi sormalıyız:

Bu üretim merkezleri, hızla değişen küresel ekonomi karşısında nerede du­ruyor?

Artan enerji maliyetleri karşısında OSB’ler zorda

Sanayide enerji tüketimi hızla yükselir­ken, elektrik ve doğal gaz maliyetlerinde­ki artış OSB’lerde üretimin sürdürülebi­lirliğini doğrudan etkiliyor. Bazı bölgeler­de kapasite ve altyapı sorunlarının devam etmesi ise üretim planlamasını zorlaştırı­yor. Bu nedenle OSB’lerde faaliyet göste­ren işletmeler son dönemde iki temel so­ruyu sıkça dile getiriyor:

-“Mevcut maliyetlerle rekabet edebi­lir miyim?”

-“Enerji arzında bir kesinti olursa üre­timi nasıl sürdüreceğim?”

Bu sorular yalnızca işletmelerin değil, Türkiye’nin genel rekabet gücünün gele­ceğini de belirleyecek nitelikte.

Geleneksel yöntemlerin yerini dijitalleşme alıyor

Küresel üretim ortamı hızla dijitalleşir­ken, geleneksel yöntemlerle rekabet et­mek artık mümkün değil. Üretim süreç­lerinin izlenebilir hale gelmesi, verimli­liğin artırılması ve maliyetlerin kontrol altına alınması için dijital altyapı yatı­rımları kaçınılmaz hâle geliyor. OSB’ler­deki işletmeler için dijitalleşme yalnızca bir modernleşme adımı değil; rekabeti sürdürebilmenin temel şartı konumun­da. Bu alana yapılacak yatırımlar özellikle KOBİ’lerin verimlilik artışı ve dış pazar­lara erişimi açısından kritik öneme sahip.

Yeşil dönüşüm, günümüzde yeni dönemin pasaportu

Küresel ticarette çevresel standartların sertleşmesi, OSB’ler için yeşil dönüşümü stratejik bir zorunluluk haline getiriyor. Avrupa Birliği’nin sınırda karbon düzen­lemesi, Türkiye’deki üreticileri doğrudan etkilemeye başladı bile. Bu nedenle kar­bon salımının azaltılması, enerji verimli­liğinin artırılması ve temiz üretim uygu­lamalarının yaygınlaştırılması, OSB’lerin rekabet gücünü koruması için kritik önem taşıyor. Yeşil dönüşüm artık sadece çevre hassasiyeti değil; uluslararası pazarlarda var olmanın ön koşulu.

Değişim ve dönüşüm zamanı kapıda bekliyor

OSB’ler bugün tam anlamıyla bir dönü­şüm eşiğinde. Enerji maliyetlerinin yöne­tilmesi, dijitalleşmenin hızlandırılması ve yeşil üretim standartlarına uyum sağlan­ması, önümüzdeki dönem için kaçınılmaz stratejik başlıklar. Sonuç olarak OSB’lerin bundan sonraki yol haritası; yalnızca böl­gesel kalkınmayı değil, Türkiye’nin sana­yi politikasını ve ihracat performansını da doğrudan şekillendirecek. Türkiye’nin üretim modelinin geleceği, büyük ölçüde bu dönüşümün ne kadar hızlı, planlı ve ka­rarlı bir şekilde gerçekleştirileceğine bağlı.

Yazara Ait Diğer Yazılar