Satınalma gücü farkı bölgesel eşitsizliği ne kadar etkiliyor?

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Türkiye’nin en önemli ekonomik ve sosyal sorunlarından birisi de bölgeler arası eşitsizlik. Bölgeler arasındaki eşitsizliğin insana yansıyan ilk yönü, ortalama gelir düzeyi ile ortalama tüketim düzeyi farklılıkları.

Örneğin Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) en son 2016 yılı hanehalkı tüketim verilerine dayanarak yaptığımız hesaplamaya göre kişi başına aylık ortalama harcama miktarı 962 TL düzeyinde. TÜİK’in Düzey-2 bölgesel sınıflamasına göre en yüksek kişi başına aylık harcama 1301 TL ile İstanbul’da. Kişi başına tüketim harcamasının en düşük olduğu bölge ise 412 TL ile Diyarbakır-Şanlıurfa (TRC2) bölgesi. İstanbul’da kişi başına tükettim harcaması Türkiye ortalamasından yüzde 35.3 daha fazla. TRC2 bölgesinde kişi başına tüketim ise Türkiye ortalamasından yüzde 57.14 daha az.

Ancak bölgeler arasında fiyat düzeyleri de farklı. Örneğin İstanbul’daki ortalama ev kirası ile Hakkari’deki arasında da fark var. Gıda maddelerinin fiyatları arasında da bölgeler arasında farklılık var. Fiyat düzeyi diğerinden daha düşük bir bölgede daha az para ile daha fazla miktarda tüketim yapma şansı olabilir.

Dolayısıyla bölgeler arasındaki tüketim miktarları arasındaki farkı değerlendirirken bölgelerdeki fiyat düzeylerini de dikkate almak, durumu daha iyi karşılaştırmamızı sağlayabilir.

TÜİK’in bölgesel satınalma gücü paritesi verileri ile kişi başına bölgesel harcama miktarlarını birlikte değerlendirdiğimizde şunları görüyoruz:

• Satınalma gücü dikkate alındığında kişi başına tüketim miktarı en fazla değişen bölge İstanbul. Türkiye ortalamasından yüzde 35.3 daha yüksek olan İstanbul’daki kişi başına tüketim harcaması miktarı, satınalma gücü dikkate alındığında Türkiye ortalamasından ancak yüzde 18.5 daha fazla. Satınalma gücü paritesini hesaba katınca İstanbul’un Türkiye ortalamasına göre tüketim düzeyi 16.8 puan düşüyor. Buna rağmen İstanbul hala kişi başına tüketimin en yüksek olduğu bölge.

• Satınalma gücü paritesine göre yapılan hesap kişi başına tüketimin en düşük olduğu bölgeyi de değiştirmiyor. TRC2 bölgesi satınalma gücüne göre de son sırada. Sadece nominal tüketimde Türkiye ortalamasının yüzde 57.14 altındayken, satınalma gücüne göre yüzde 55.45 altında. 

• En yoksul ile en zengin arasındaki kişi başına tüketim farkı nominal harcamada 3.16 kat iken, satınalma gücüne göre 2.66 kata geriliyor.

• Satınalma gücüne göre hesap en yoksul iller arasında bazı sıra değişiklikleri yaratıyor. Nominal olarak kişi başına tüketimde sondan ikinci sırada bulunan TRC3 bölgesi (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt), satınalma gücüne göre sondan üçüncülüğe çıkıyor. Nominal sıralamada en yoksul üçüncü sırada olan TRB2 bölgesi (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) en yoksul ikinci sıraya düşüyor. 

• Satınalma gücüne göre durumu nominal harcamada gözükene göre en fazla kayba uğrayan bölgelerde İstanbul’u Ankara ve İzmir izliyor. Satınalma gücü nominal harcama gücüne göre artan bölgelerin başında ise TR63 (Hatay, K. Maraş, Osmaniye), TR52 (Konya, Karaman) ve TR71 (Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir) bölgeleri yer alıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar