Sıkıcı bir korku filmi!

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

 
ABD yaptırımları sıkıcı bir korku filmine döndü. Tam en kötüyü gördük diyorsunuz, katil düştüğü yerden kalkıp elindeki bıçakla yeniden vuruyor.  Yönetmen yakın çekim yapıyor. Ekran kıpkırmızı oluyor. Masum kahraman son anda mucizevi şekilde kurtuluyor. Film aynı sıkıcılıkla devam ediyor.

Geçen hafta  ABD’nin 200 milyar dolarlık Çin ithalatına koyduğu vergiyi yüzde 10’dan yüzde 25’e çıkarmayı planladığı açıklaması ile bu sıkıcı korku filmi tekrar vizyona girdi. Trump’ın yaptırım silahını çekmesi ile Wall Street’ten Asya’ya ve Avrupa’ya yayılan bir satış dalgası gördük.

Türkiye varlıklarındaki satış dalgası dünyaya göre çok daha şiddetli oldu. ABD’nin rahip Brunson davasıyla ilişkileri gerekçesiyle iki bakan için yaptırım kararı alması sonrası MSCI Türkiye bir günde yüzde 6 gerileyerek en çok kaybettiren piyasa oldu. Döviz ve tahvil piyasasında da durum farklı değildi.

Ne oluyor? Trump elindeki yaptırım silahıyla vurmaya devam edecek mi? ABD - Türkiye ilişkilerinde bir kopma mı yaşanacak? Türkiye Batı ekseninden (ABD - Avrupa diye okuyun) Doğuya mı (Rusya - Çin - İran diye okuyun) kayıyor? Türkiye piyasalarındaki satışlar sonun başlangıcı mı yoksa fırsat mı?

Her bir milyon dolarlık bu soruların cevabı hakkında elimizde somut bir veri yok. Ancak bu spekülasyon  yapmamıza engel değil. Zaten belirsizlik ortamında piyasa fiyatlamaları tahminlerden ziyade spekülasyonlarla oluşuyor.

İlk soru ile başlayalım. Cumhuriyetçiler Kasım ayındaki seçimlere halk desteğini artırarak girmek istiyor. Çin’e getirilen yaptırımların kamuoyu desteğini artırdığını gören Trump gerginliği artırmaya devam edecektir. ABD’nin Rahip Brunson konusundaki ısrarcılığı da sürecek.

ABD - Türkiye ilişkilerinde bir kopma yaşanır mı? Sanmıyoruz. Seçim gerginliğini geride bırakan Almanya ve Hollanda ile ilişkiler nasıl normalleşmeye başladıysa Kasım seçimlerini geride bırakacak ABD ile ilişkiler de yeniden bir restorasyon dönemine girecektir.  

Türkiye Batı ekseninden (ABD - Avrupa diye okuyun) Doğuya mı (Rusya - Çin  - İran diye okuyun) kayıyor?  Hayır. Ancak Türkiye Batının uydusu olmadan dünyanın yörüngesinde olmak için uğraşmaya devam edecek.

Lafı çok uzatmadan son sözü söyleyelim. Piyasalardaki oynaklık yüzünden enseyi karartmayın. Filmin sonunda masum kahraman kurtulacak. Türkiye piyasalarındaki kırılganlığa rağmen reel ekonomi direncini koruyor. Geçmiş dalgalanmalar nasıl büyük fırsatlar oluşturduysa, bu son dalga da mali gücü ve risk eşiği yüksek yatırımcılar için fırsat sunuyor.

Ancak  piyasalardaki gelişmeler bu fırsat  penceresinin uzun süre açık kalacağını gösteriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019