Tahvil piyasasındaki ayılar 35  yıllık kış uykusundan uyandı mı? 

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Gelişmiş ülke tahvillerinde 35 yılı aşkın süredir devam eden boğa piyasasının sonuna geldik. Cuma günü yayınlanan ABD TÜFE verisi önceki aya göre %0,3 yükselen aralık ayı çekirdek enflasyonu ile tahvil piyasasını dalgalandırdı. 

2009 küresel krizinden beri kesintisiz büyüyen ABD ekonomisi, son 17 yılın en düşük seviyesine gerileyen işsizliğe rağmen, enflasyon yaratmayarak piyasaları şaşırtıyordu. Fed’in 2016 yılından buyana 4X25 baz puan faiz artışına rağmen enflasyon 'uyuyan canavar' rolünü oynamaya devam ederek, tahvil piyasasındaki  boğaları destekliyordu.

Normal şartlar altında aralık ayı TÜFE verisi tek başına tahvil piyasasında bu denli bir dalgalanmaya yol açmazdı. Ancak ABD’nin genişleyici maliye politikaları uygulayacağı, Fed’in faizleri yükseltmeye devam edeceği ve bilançosunu küçültmeye başlayacağı sinyali verdiği bir dönemde piyasalar enflasyondaki yükselişi göz ardı etmedi.

Hafta başında mahşerin üç atlısına (Çin, Gross ve Gundlach)  atfedilen kıyamet senaryoları dolayısıyla satış yiyen ABD tahvilleri, Hazine ihalelerine gelen güçlü taleple kısmen toparlansalar da haftayı zararla kapattı.

Son bir aydır satış yiyen ABD tahvil piyasasında, 2 yıllık  bono faizleri küresel kriz sonrasında ilk kez yüzde 2.0  seviyesinin üzerine çıkarken, 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 2.55 ile 2017 Mart ayında gördüğü seviyelere yaklaştı. 

Aralık ayı  TÜFE verisi sonrası Fed’in 2018 yılı ilk faiz artışını Mart ayında yapma ihtimali arttı. Ancak yılı kaç faiz artışıyla biteceği  konusunda kamplaşma devam ediyor. Enflasyonun demografik değişim, küreselleşme ve teknolojik gelişim gibi yapısal nedenlerle düşük kaldığına inanan yatırımcılar tahvil faizlerindeki yükselişi alım fırsatı olarak görüyor.

Bizim görüşümde değişiklik yok. Küresel piyasalarda tahvilden hisse  senedine yöneliş devam edecek. Bir zamanlar emin liman olarak görülen uzun vadeli gelişmiş ülke tahvilleri şimdi garantili para kaybettiren finansal varlık konumuna geriledi. ABD ve Avrupa tahvilleri uzun vadeli ancak çok şiddetli olmayan bir ayı piyasası öngörüyoruz.  

Enflasyondaki döngüsel yükselişin yapısal nedenlerle sınırlandığı bir dünyada gelişmekte olan ülkelerin yüksek büyüme, zayıf dolar ve düşük faiz üçlüsünden yararlanmaya devam edeceğine inanıyoruz.  Batı ile ilişkilerdeki bozulma ve Ortadoğu kaynaklı jeopolitik riskler nedeniyle Türkiye piyasaları dünyanın gerisinde kalsa da yörüngede kalmaya devam eder.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019