Ticari işletme ve esnaf işletmesi ayrımı

Rüknettin KUMKALE
Rüknettin KUMKALE rkumkale.ymm@gmail.com

6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 11, maddesine göre, Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve  bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.

6562 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu’nda ticari işletme tanımlanmamıştı. Bunun yerine, 11. Maddede, ticarethanenin, fabrikanın ve ticarî şekilde işletilen diğer müesseselerin ticarî işletme oldukları belirtilmiştir. 12 ve 13. Maddelerde Ticarethane, fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müesseseler belirtilmiştir. 

Maddenin gerekçesinde, belirtildiği üzere  madde de ticarî işletmenin bir “işletme” olduğu özellikle vurgulanmıştır. Böylece ticarî işletme, iktisat biliminin ve işletme iktisadının “işletme”sinden, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun “teşebbüs”ünden ayrılmıştır.

11. maddenin 2. Fıkrasında Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınırın, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterileceği belirtilmektedir. 

6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 15. Maddesinde esnaf  “ İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır. Ancak, tacirlere özgü 20 ve 53 üncü maddeler ile Türk Medenî Kanununun 950 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü bunlara da uygulanır.” Şeklinde belirtilmektedir.  

Yukarıda belirtilen, 15. maddede atıf yapılan tacirlere özgü 20. Madde ücret isteme hakkı ( MADDE 20- (1) Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir. Ayrıca, tacir, verdiği avanslar ve yaptığı giderler için, ödeme tarihinden itibaren faize hak kazanır), 53. Madde ise İşletme adı (MADDE 53- (1) İşletme sahibi ile ilgili olmaksızın doğrudan doğruya işletmeyi tanıtmak ve benzer işletmelerden ayırt etmek için kullanılan adların da sahipleri tarafından tescil ettirilmesi gerekir. Tescil edilen işletme adları hakkında da 38, 45, 47, 50, 51 ve 52 nci maddeler uygulanır.) ile ilgili bulunmaktadır.

Gene yukarıda belirtilen 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 15. Maddesinde atıf yapılan Medeni Kanun’un 950. Maddesi hapis hakkı (Madde 950- Alacaklı, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibarıyla bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması hâlinde, borç ödeninceye kadar hapsedebilir. 

Zilyetlik ve alacak ticarî ilişkiden doğmuşsa, tacirler arasında bu bağlantı var sayılır. 

Alacaklı, borçluya ait olmayan taşınırlar üzerinde de zilyetliğin iyiniyetle kazanılmasının korunduğu ölçüde hapis hakkına sahip olur.) İle ilgili bulunmaktadır. 

5362 No lu Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 3. Maddesinde  Esnaf ve sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler, olarak tarif edilmektedir. 

5362 No lu Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 3. Maddesinde belirtilen işletme hesabı esasına göre deftere tabi kimselerin kimler olabileceğini görmek için Vergi Usul Kanunu’nun İkinci Sınıf Tüccarlar başlıklı 178. Maddesine bakmak gerekmektedir. 178/1 maddeye göre Vergi Usul Kanunu’nun 177. Maddesine yazılı bulunan 1. Sınıf tüccarların dışında kalan tüccarlar 2. Sınıf tüccardırlar. Bunlar İşletme Hesabı esasına göre defter tutarlar. 
Bunlar 2015 yılı için belirlenen kriterlere göre; 

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 160.000,00 TL veya satışları 220.000 –TL’yi aşanlar,

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 88.000 –TL’yi  aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 160.000 –TL’yi aşanlar; 

Birinci sınıf tüccardırlar. Bunların dışında kalanlar ise 2. Sınıf tüccardırlar ve işletme hesabı esasına göre defter tutarlar. 
Bakanlar Kurulunun 21.07.2007 tarih ve 26589 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2007/12362 sayılı kararı ile “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin Karar” yürürlüğe konulmuştur. 
Buna göre; 

5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 63 üncü maddesi ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 12 nci ve 17 nci maddelerinin uygulaması bakımından;

1. Esnaf ve sanatkâr sayılmayacaklar ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilecekler;          

Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanlar.

2. Esnaf ve sanatkâr sicili marifetiyle ticaret siciline aktarılacaklar, 

Ancak, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı iken, daha sonraki yıllarda yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı, esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerini aşanların kendileri istemedikçe ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalara kayıt için zorlanmaması, yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerinin altı katını aşanlar.

3. Tacir ve Sanayici sayılacaklar 

213 sayılı Vergi Usul Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu yukarıda belirtilen Esnaf ve sanatkâr sayılmayacaklar ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilecekler; dışında kalanların tacir ve sanayici sayılacaklar, ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bünyesindeki odalara kaydedileceklerdir. 
    

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İnovasyon 16 Ekim 2019
İşletme sermayesi 16 Temmuz 2019