Top toplayıcılıktan, kupa toplayıcılığına!

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR taksar@gmail.com

“Eğer Barça bir futbol kulübünden daha fazlasıysa, Pep Guardiola da bir teknik direktörden daha fazlasıdır.” (Miguel Angel Violan)

Sadece oyun felsefesi ve anlayışıyla değil, sahip olduğu vizyon ve misyon ile de tüm futbolculara ve teknik adamlara rol model olabilecek bir kişilik Pep Guardiola... Bana göre kazanmak ve kazandırmak için yaratılmış bir beyin. Ona yatırım yapan hiç bir kulüp bugüne kadar hayal kırıklığına uğramadığı gibi, her gittiği takıma sportif ve parasal olarak çok önemli katma değer sağlamış bir "kazandıran" o aslında...

Nedir Pep Guardiola'yı bu kadar farklı kılan? Sadece sahip olduğu oyun anlayışı ve felsefesi mi onu başarıya götüren?

2017-18 sezonuna Premier Lig'de fırtına gibi giren Manchester City ne ligde, ne de Şampiyonlar Ligi'nde durdurulamıyor. Şampiyonlar Ligi’nde de fırtına esmeye devam ediyor. Kuvvetle muhtemeldir ki, rüzgarın hızı kesilmezse, Manchester City Pep Guardiola ile tarihinin en başarılı dönemini yaşamaya aday görünüyor.

Premier Lig’de oynadığı 15 maçta 14 galibiyet ve bir beraberlikle 43 puan toplayan, 46 gol atıp sadece 10 gol yiyen lider Manchester City, bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde de beşte beş yapıp 15 tam puanla gruptan lider olarak çıkmayı garantiledi. 5 maçta 12 gol atıp 2 gol yiyerek +10 avantaja ulaştı.

O bir kazanan

Futbolun felsefesini değiştiren ustası Johan Cryuff’tu, oyunu değiştiren de Cruyff’un çırağı, bugünün ustası Pep Guardiola oldu. Barcelona futbol kulübünde top toplayıcılıktan gelip daha sonra takımın kaptanı ve en sonunda da teknik direktörü olan Pep Guardiola, Barcelona’nın başında olduğu dönemde toplanmadık kupa bırakmamış ve Barça’yı Real’e karşı ezeli rekabette ezici bir üstünlüğe taşımıştı.

Pep Guardiola'nın etkileyici olduğu kadar, ilginç bir futbol kariyer gelişimi var...Bu başarı öyküsü, ülkemizde de futbolcu olmayı önüne hedef koyan çoğu genç yetenek için de bir yol gösterici mahiyette. 18 Ocak 1971 Santpedor doğumlu olan Josep "Pep" Guardiola, kendi ifadesiyle Barcelona Futbol Akademisi La Maise’da top toplayıcısıyken, 13 yaşında FC Barcelona'nın altyapı kulübü olan FC Barcelona B'ye geçti. Yaklaşık 6 yıl FC Barcelona'nın altyapısında oynayan Guardiola, 1990 yılında profesyonel oldu. FC Barcelona ile La Liga'daki ilk maçına 16 Aralık 1990 tarihinde Cádiz CF ile oynanan maçta, defansif orta saha futbol yeteneğiyle öne çıkan Pep Guardiola 1997'de José Mari Bakero'dan takım kaptanlığını devraldı. 1990-2001 yılları arasında FC Barcelona ile ligde 263, toplamda ise 379 maça çıkan Guardiola, 17 Haziran 2001'de Valencia FC ile oynanan lig maçıyla FC Barcelona kariyerini noktaladı.
Guardiola'yı tek kelime ile ifade etmek gerekirse o bir kazanan (Winner). Guardiola, futbolu bıraktıktan sonra adeta bir kupa kolleksiyoncusu oldu.

Cruyff ve Robson, Pep Guardiola'nın ufkunu açtı

Pep Guardiola futbol kariyerinde Johan Cruyff, Boby Robson gibi oyunun liderliğini yapan, Cruyff gibi oyunun felsefesini değiştirebilen teknik ve usta adamlarla çalışma şansı yakaladı. Gençliğinde çevresel oyun görüşü, taktik zekası, saha içi anlama ve algılamadaki başarısı, teknik ve hareket potansiyeli yüksek bir oyuncu olarak Pep Guardiola, Cruyff'un gözünden kaçmadı. Bu özellikleri nedeniyle, Cruyff ona “saha içindeki beynim” sıfatını yakıştırmıştı. Futbol oynadığı zamanlarda zeki bir oyuncu olan Pep Guardiola, aynı zamanda taktik, teknik ve stratejik olarak da rakiplerine üstünlük sağlayabilecek yetkinliklere ve felsefi donanıma sahipti. Cruyff'un Rinus Michels ile Barcelona'da da uygulama şansı bulduğu "Total futbol" felsefesi, Pep Guardiola'yı da düşünsel olarak etkiledi. Bu esinlenme, onu futbolun oyun felsefesine katkı sağlayabilecek yüksek entelektüel düzeye ulaşmasında, sıradışı ve usta bir teknik adama dönüşmesinde önemli bir rol oynadı.

Pep Guardiola’nın bu başarılı geçmişinde rol model gördüğü 2 büyük teknik adamla çalışması, Barcelona gibi kazanma kültürünün egemen olduğu bir futbol kulübünde oynaması, onun oyuncu ve teknik adam olarak, oyunu değiştiren bir teknik ve taktik potansiyele ulaşmasına olanak ve ortam sağladı.

Bu faktörlerin Guardiola’nın teknik adamlık kariyerine etkilerini çalıştırdığı kulüplerde elde ettiği sportif başarılarda görebiliyoruz. Bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum ki, bugüne kadar hiçbir İspanyol takımı, Pep Guardiola’lı Barcelona’nın başardığı La Liga- Kral Kupası ve Şampiyonlar Ligi üçlemesini bugüne kadar başaramamıştır.

Futbol felsefesi

Barcelona’nın başına geçtikten sonra takımına oynattığı kısa üçgenlere dayalı, bıktırıcı pas oyunu (her ne kadar kendisi bu oyunun Tiki Taka olmadığını belirtiyorsa da) sayesinde üst üste üç kez (2009-2010-2011) La Liga şampiyonluğu, 2 kez Copa Del Rey (2009-2012), 3 İspanyol Süper Kupası (2009-2010-2011), 2 kez UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ve 2 kez FIFA Dünya Kulüpler Kupası Şampiyonluğunu (2009-2011) kazandı. Bu süreçte, diğer takımlar Pep Guardiola’nın Tiki-Taka’sını çözemediler, Barcelona’nın oyun anlayışını bozamadılar. Pep bu oyun anlayışıyla toplanabilecek tüm kupaları FC Barcelona ile kazandı.

Güzel, hızlı ve hücuma dayalı bir oyun anlayışı

Pep Guardiola’nın Bayern’deki yıllarını anlatan ve kendi özel “sırlarını” açıkladığı “Pep Confidential"da, Pep Guardiola ‘Hücum’u doğuştan gelen bir yetenek olarak nitelendiriyor. Savunmayı ise çok çalışmayla geliştirilecek bir şey olarak değerlendiriyor. Eğer hücumcu bir takım yaratmak istiyorsanız, kesinlikle çok iyi bir defansif stratejiye sahip olmanız gerektiğini vurguluyor. Hücum futboluyla birleşen güzel futbolla sonuca ulaşmak, Pep Guardiola için büyük bir haz demektir. Kısa paslarla hızlı ve etkileyici üçgenlerle, son derece hızlı bir oyunla topa sahip olup rakibin elini kolunu bağlayan Pep Guardiola, Bu konudaki stratejisini de yine kendisi ifade ediyor. “Benim temel amacım rakiplerimi mahvetmektir.”

Sonuç

Kısacası, Pep Guardiola bugün futbol oyununu felsefe ve teknik olarak geliştiren sıradışı bir teknik adam. O kenarda oturup saha içinde oyuncularını yönlendiren bir hoca olmaktan daha çok, oyuncuların düşünsel yapılarını değiştirmeyi ve buna göre futbolu geliştirmeyi amaçlayan bir futbol bilgesi, bir futbol ustası. Oyuncularına kazanma kültürünü aşılayan, çalıştığı kulüpleri kupa koleksiyoncusu yapan, top toplayıcılıktan kupa toplayıcılığına ulaşma başarısı göstermiş bir başarı abidesi....Ondan sadece yeşil sahalarda değil, saha dışında da öğrenilecek çok şey var. Bir sonraki yazımızda Pep Guardiola'nın futbol birikimi ve düşüncelerinin iş yaşamına da nasıl ışık tuttuğunu sizlerle paylaşacağım

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar