Türk Futbolu nasıl kurtulur?

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR taksar@gmail.com

Geçen hafta yazılı ve görsel medyada “Türk Futbolu İçin Büyük Proje” başlığıyla yayınlanan haberlerde, “Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile Türkiye Bankalar Birliği (TBB) borç krizi içindeki kulüpler için” ortak bir projeye başlayacakları duyuruldu. Söz konusu habere göre, borç batağı içindeki futbol kulüplerini, içinde bulundukları finansal darboğazdan çıkartabilmek için TFF, TBB ile geliştirecekleri projeyle kurtarmaya çalışacak. Detayları daha sonra açıklanacağı ifade edilse de, basına sızan detaylara göre:

1) Futbol kulüplerinin borçlarını ödemeye yönelik bir varlık havuzu oluşturulacak,

2) Kulüpleri finansal olarak denetleyecek ve takip edecek bir üst kurul,

oluşturulmaya çalışılacak.

Biz bu projeye ilişkin görüşlerimize geçmeden önce kısaca Türk futbolunun temel finansal ve ekonomik görünümünü ve sorunlarını kısa başlıklarla sizlerle paylaşalım

Türk futbolunun temel ekonomik ve mali sorunları

1990’ların başından itibaren giderek parasallaşıp ticarileşen ve bunun sonucunda da endüstriyel bir karaktere bürünen futbol doğal olarak, Türk futbolunda da yapısal dönüşümlere yol açtı. Bu, doğal olarak bazı sorunları da zaman içinde beraberinde getirdi.

Bu sorunları ana başlıklarıyla ele alırsak;

1) Kurumsal yönetim yetersizliği,

2) Yanlış Şirketleşme ve halka arzın yarattığı sorunlar,

3) Örgütlenme sorunları (yetersiz kalan Dernekler Kanunu),

4) Devletin futbola sponsorluğunun artarak devam etmesinin neden olduğu sorunlar,

5) Kontrolsüz transfer harcamaları,

6) Ölçüsüz ücret, maaş ve prim personel harcamalarının astronomik artışı,

7) Kulüplerin artan borçları,

8) Ekonomik konjonktürün olumsuz etkisiyle artan finansman maliyetleri,

9) Faaliyetlerinden kar yaratamayan kulüplerin giderek artan zararları sonucu, kulüplerin özkaynaklarını yitirmeleri gibi ekonomik ve finansal sorunlarıyla karşılaşıyoruz.

Türk futbolunun ekonomik ve mali görünümü

Yukarıda sıraladığım sorunlar nedeniyle Türk futbolu finansal olarak irtifa kaydederken, devlet sponsorluğu ve yönlendirmesi sayesinde ekonomik olarak gelirlerini artırdı. Burada paradoksal bir durum var. Futbolda ekonomik olarak refah seviyesi arttıkça, finansal olarak dip yapmış durumdayız.

- Türk futbolunun ekonomik büyüklüğü 3.5 milyar TL’ye yükselirken, toplam kulüp borçları 14 milyar TL’ye ulaşmış durumda.

- Futbol kulüplerimizin birikimli zararları 6 milyar TL’yi geçerken, buna bağlı oluşan özkaynak açıklarıysa 4.5 milyar TL civarında.

- 5.5 milyar TL’ye ulaşan toplam varlıkları, borçlarını karşılamakta yetersiz kalan kulüplerin önemli bir kısmı sadece naklen yayın gelirlerine bağlı bir gelir yapısına sahip.

- Ortalama seyirci sayısı 14 bin dolayında olan kulüplerde, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’un seyirci sayısını düştüğümüzde bu ortalama 4 bin seviyesine geriliyor.

- Son bir yılda artan finansman maliyetleri ve oluşan kur farkları nedeniyle kulüplerin finansal borçları en az yüzde 40 artış kaydetti.

- Süper Lig’in takım bonservis değerleri üzerinden konsolide lig değeri son beş yılda %32 azaldı.

Çözüm önerileri

Yıllardır bu konularda çözüm önerileri sunmaya çalışıyorum. Öncelikle belirtmemiz gerekir ki, bugünkü futbol yapılanmamız ancak, mevcut statükoyu korumaya yetiyor. Görüldü ki, mevcut yapı futbolumuzu finansal ve sportif olarak Avrupa ve dünyada hak ettiği yere taşıyamıyor. Günün gereklerini kavrayacak bir yetenekten uzak. Bu konuda burada sizlerle bazı önerileri paylaşmadan önce daha önceden bu konulara önerilerimi iletmek isterim.

1. Futbol Yönetimi kitabımızdaki öneriler (2008)

2008’de Kutlu Melih ile birlikte kaleme aldığımız Futbol Yönetimi isimli kitabımızda başta futbol otoritesi olmak üzere kulüp yapılanmalarının değiştirilmesini önermiştik. (Sh.240-45 sh. Literatür yayınları, 2008, İstanbul)

Bu kapsamda, bugünkü futbol örgütlenmesi yerine;

1) Süper Lig AŞ. yapılanmasına geçilmesini,

2) Kulüplerin AŞ. şeklinde organize olmalarını,

3) Kulüpleri finansal olarak denetleyecek ve yönlendirecek, Federasyondan bağımsız bir Üst Mali Kurul oluşturulmasını,

4) Federasyonun sadece lig organizasyonu ile uğraşmasını, UEFA ve FIFA ile koordinasyonu sağlamasını, yani idari işlerle ilgilenmesini,

5) Futbolcuların ekonomik, demokratik ve örgütsel haklarını koruyacak ve doğrudan Uluslararası Futbol Sendikaları Örgütü’ne (FIFPRO) bağlı ayrı bir yapının da oluşturulmasını yazmıştık.

2. TBMM Araştırma Komisyonu’na sunulan rapordaki önerilerimiz (2011)

8 Mart 2011’de TBMM, Spor Kulüplerinin Sorunları İle Sporda Şiddet Sorununun Araştırılarak Alınması gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’na, “Spor Kulüplerinin Mali ve Yönetişim Sorunları ve Bunlara İlişkin Çözüm Önerileri Hakkında Rapor”

Kulüplerin Niteliksel Dönüşümünü Sağlayacak Yapısal Adımlar (Uzun Vadeli Çözüm Önerileri) (8 Mart 2018 tarihli söz konusu rapordan)

1. Parasal geliri çeşitlendirerek artırmak

2. Altyapıyı ve maliyet yönetimini esas alan bir yönetim anlayışı

3. Borçlanmanın kontrol altına alınmasını sağlayacak yeni yapı

4. Ehliyetli-yeterli profesyonellere yetki verilmeli

5. Kulüpler kurumsal yönetime yönlendirilmeli

6. Türk futbolunda bağımsız mali üst kurul oluşturulmalı

Bugünkü yapılanmasıyla federasyon kulüpleri finansal ve iktisadi anlamda denetleyebilecek, yönlendirebilecek ve koordine edebilecek durumda değil. Tıpkı bankacılık sektöründe olduğu gibi futbolda da mutlaka, bir ‘Üst Mali Kurul’oluşturulmalıdır. Bu kurul tamamen bağımsız, konusunun uzmanı, birikimli kişilerden seçilerek değil, atanarak oluşturulmalıdır. (Tuğrul Akşar, Türk Futbol Kulüplerinin Finansal Yeniden Yapılanması ve Yönetişimsel Sorunlarına Çözüm Önerileri. TBMM Araştırma Komisyonu’na sunulan Rapor, 8 Mart 2011)

http://www.futbolekonomi.com/Raporlar/futbol-ekonomisi.pdf)

3. Finansal Borçların Yeniden Yapılandırılması Komitesi’ne sunulan rapor’daki önerilerimiz (2014)

Futbol kulüplerinin borç sorunun çözülmesine yönelik Sayın Hüsnü Güreli başkanlığında oluşturulan ve benim de bulunduğum “Finansal Yapılandırma Komitesi”ne sunduğumuz önerilerde de öz itibariyle,

1. Süper Lig AŞ’nin kurulması,

2) Kulüplerin AŞ şeklinde örgütlenmeleri,

3) Kurumsal Yönetimin kulüplerde egemen örgüt modeli haline getirilmesi,

4) Kulüplerin varlıklarını bir araya getirerek Varlık AŞ kurulması suretiyle, buna bağlı çıkartılacak finansal enstrümanlarla kulüplerin finansman sorunlarının çözümlenerek, finansal darboğazdan kurtarılmaları gündeme getirilmişti.

Sonuç

Bugün TFF’nin böylesi bir projeyi hayata geçirmesi ilk etapta olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda;

1. Daha geniş katılımlı, Kulüpler Birliği’nin de içinde olacağı, tüm futbol paydaşlarını kucaklayacak bir platform merkezinde hareket edilmesi daha yararlı olacaktır.

2. Eğer bir varlık havuzu oluşturulup buradan yaratılacak fonlarla kulüp borçlanmalarına çözüm yolları aranacaksa, öncelikle mutlaka bir Futbol Üst Kurulu oluşturulmalı ve bu kurul aracılığıyla bu proje hayata geçirilmelidir.

3. Oluşturulacak Futbol Üst Kurulu tamamıyla siyasetin etki ve nüfuz alanı dışında bir yapılanma ve bu görevin gereklerini yerine getirecek yetkinliklere ve liyakata sahip futbol insanları tarafından oluşturulmalıdır.

4. Bu oluşum için yasal bir altyapının da oluşturulması, sorunun uzun vadeli çözümü için kaçınılmaz bir zorunluluktur.

Kısa vadeli çözümler yerine, gerekirse bugünü feda edip yarınlarımızı kurtaracak uzun vadeli çözümlere odaklanılması çok kritik.

Getirecek ya da önerilecek çözümlerin, bu sorunların tekrarını önleyecek bir kültüre/bir örgütlenme modeline dönüştürülmesi, yani kalıcılaştırılması yaşamsal öneme sahip.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar