Türkiye ekonomisi için üç tuzak

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Cari açık rakamları açıklandıktan sonra yapılan yorumlara okuyunca, aklım yine ekonominin kronik sorunlarına takıldı. Yaklaşık iki ay sonra genel seçimlerinde olacağını da düşününce Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sekiz yıllık iktidarı döneminde benim üç tuzak diye nitelendirdiğim, cari açık, borçlanma ve işsizlikle ilgili olarak nereden nereye geldik niye bakmak istedim. Oturdum küçük hesaplamalar yaptım. İşte benim tespitlerim.

· Türkiye ekonomisi Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde cari açık, işsizlik ve borç üçlüsünün yarattığı tuzaktan kurtulamamış. Hatta sorun biraz daha derinleşmiş. Bir anlamda Türkiye ekonomisi bu üçlü tuzağın pençesine düşmüş durumda.

· Türkiye ekonomisi 2010 yılında yüzde 8,9 büyürken, ithalatın GSYİH içindeki payı yüzde 25,2'ye, Cari Açığın/GSYİH oranı yüzde 6,6 yükseldi. Buna karşın İhracat/GSYİH oranı yüzde 15,4'e geriledi.

·  2011 yılının şubat ayında  cari işlemler hesabı geçen yıla göre yüzde 126.7 oranında artarak 6.1 milyar dolar açık verdi.  2010 yılının ilk iki aylık döneminde 5.7 milyar dolar cari açık verilirken, 2011 yılının ocak-şubat döneminde 12.0 milyar dolar cari açık verildi.

· 2011 yılının ocak-şubat döneminde ülkeye giren 5.5 milyar dolarında nereden nasıl geldiği belli değil. Sadece bu dönem değil, sekiz yıllık dönemde böyle girişler kimi zaman çok arttı. TCMB bazen bu konuda açıklamalar yapmak zorunda kaldı. Ancak günün çok kullanılan moda sözcüğü ile kamuoyu pek "tatmin olmadı".

· Türkiye kriz sonrası hızlı büyüyen ülkeler arasında. Ancak bu büyüme iç talep ağırlıklı. Türkiye, Polonya ve İsrail ile birlikte büyüme oranı yüksek olmasına rağmen ihracat hacmi zayıf kalan ülkeler arasında. İhracatın GSYİH içindeki payı azalırken, İthalatın GSYİH içindeki payı artıyor. Türkiye'nin ihracatı kriz öncesine göre yüzde 17,2 düştü. (Bu konuda TEPAV'ın yaptığı çalışmaya bakılabilir. (www.tepav.org.tr)

· Türkiye ihracata yönelik büyümüyor. İthalat ile büyüyor. Bunu da borçlanma ile yapıyor. Bunun yarattığı sorunlara karşı kalıcı çözüm üretilememiş. Bir anlamda sorunlar gelecek nesillerin üzerine yıkılmış oluyor.

· Ekonomideki büyümeye rağmen işsizlik oranı yüzde 11.9 düzeyinde. Sekiz yıllık dönemin sonunda Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 10 üzerinde kalıcı hale gelmiş durumda.

· Türkiye'de büyüme ancak ikiz açık verilerek sağlanıyor. Yani cari açık ve bütçe açığı. Bütçe açığı son iki aydır azalmasına rağmen sorun olmaya devam etmekte. Türkiye'nin borç stoku sadece 2010 yılında 2009 yılına göre 32.5 milyar TL arttı. Borç stoku 2002 yılında (yani Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan 2002 yılı sonuna kadar) 247.2 milyar TL iken, 2002'den 2010 yılına kadar yapılan borç  226.3 milyar TL.  2010 yılının sonunda borç stoku 473.5 milyar TL'ye ulaştı.

· Hükümet 2011 yılında sadece iki ayda ocak-şubat aylarında borç stokunu 9.3 milyar TL artırdı. Borç stoku 482.8 milyar TL'ye çıktı. 

 Bu kadar tespitten sonra bu üç tuzaktan nasıl kurtulacağız diye kendi, kendinize sorduğunuzu duyar gibi oluyorum. Bence sorunun muhatabı öncelikle siyasi partiler. Çözüm konusunda bakalım iktidar ve muhalefet partileri ne diyor? Onu da bir başka yazıya saklayalım.

ÜÇLÜ TUZAK NASIL KURULDU (%) 
 20032004200520062007200820092010_
İhracat/GSYİH17.016.Ağu15.Şub16.Şub16.May17.Tem16.May15.Nis
İthalat/GSYİH21.Tem22.Ağu24.Şub26.May26.Şub32.722.Ağu25.Şub
Cari Açık/GSYİH02.May03.Haz04.Haz06.Oca05.Eyl05.Haz02.Şub06.Haz
Borç Stoku (Milyar TL)287.3304.9335.9348.6336.7386.6441.5473.5
İşsizlik Oranı10.May10.Ağu10.Haz10.Şub10.Mar11.014.Mar11.Eyl

Kaynak: www.tuik.gov.tr, www.hazine.gov.tr, www.tcmb.gov.tr, www.worldbank.org

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019