UEFA’dan kulüplere finansal fair play testi

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR taksar@gmail.com

 

 

UEFA Yönetim Kurulu kulüplerin finansal olarak daha sağlıklı bir mali yapıya sahip olmaları ve rekabeti ekonomik olarak daha eşit koşullarda sürdürebilmelerine olanak sağlamaya yönelik olarak, kulüpleri finansal ve iktisadi anlamda kontrol altına alabilmek amacıyla 2009 yılında Finansal Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Komitesi'ni oluşturdu. Bu şekilde bu komitenin profesyonel futbol kulüpleri için aldığı kararlar bütününün belirli bir takvim doğrultusunda uygulamasını hayata geçirmek için kolları sıvadı. Bu kapsamda bu kriterlerin ilkin 2012-13 sezonundan itibaren uygulanmaya alınması planlanmışken, İngiliz kulüplerinin bu kriterlere uyum için bu kadar kısa süre içinde zorlanacaklarını gündeme getirmeleriyle, bu uygulama 2014-15 sezonuna ertelendi.

Kabul edilebilir sapma ve katkı kavramı

UEFA Finansal Fair Play uygulamaları kapsamında 2013-2017 sezonları arasında kulüpler için "kabul edilebilir zarar" tutarları belirlenmiştir. Buna göre kulüpler için "kabul edilebilir zarar" kavramı, bir izleme döneminde lisans sahibi kulübün gelir ve giderleri arasındaki maksimum fon açığını anlatmaktadır. Aşağıdaki tabloda 2013/14'ten 2017/18 lisans sezonuna kadar her bir sezon için gelir-gider denge zorunluluğu değerlendirmesinde kabul edilebilir maksimum zarar seviyeleri gösterilmektedir. Buna göre 2011-12 ve 2012-13 sezonlarında profesyonel futbol kulüplerinin yapabilecekleri maksimum zarar 45 milyon euro, 2012-2017 sezonları arasında da bu tutar 30 milyon euro olarak belirlenmiştir. 2017-18 sezonundan itibaren de kulüplerin kabul edilebilir zararları 30 milyon euro'dan daha az olacaktır.

 

tugrulaksar.jpg

 

Finansal Fair Play'de başa Baş Noktası (FFP Break Even Calculations)
UEFA Finansal Fair Play (FFP) komitesi kulüplerin gelirleri ile giderleri arasında denge olması koşulunu getirmektedir. Yani, gelir-gider dengesi kuramayan kulüpler, giderleri gelirlerinden fazlaysa zarar edecekleri için, bu zarar miktarını giderebilecek gelirlere ulaşmalarını kulüpler için bir zorunluluk olarak belirlenmiştir. Bu amaçla bir kulübün zarardan kara geçeceği nokta, başa baş noktası olarak adlandırılmaktadır.
Başa baş noktası hesaplamalarına temel olabilecek gelirler, kulüplerin asli faaliyetlerinden oluşan gelirleri kapsamaktadır. Hangi gelirlerinin ve hangi giderlerinin başa baş noktası hesaplanmasında dikkate alınacağını FFP kuralları madde 58'te açıklamıştır.

Buna göre kulüplerin asli faaliyetlerinden doğan her türlü gelir- Maç günü gelirleri, naklen yayın gelirleri, sponsorluk gelirleri, reklam ve medya gelirleri, ticari faaliyetlerden doğmuş ve diğer işletme gelirlerinden oluşan toplam gelirleri ile oyuncu satımından elde olunan gelirler FFP başa baş hesaplamalarında dikkate alınacak gelirlerdir. Yine bu gelirlerin elde edilmesi sürecinde kulübün yapmış olduğu faaliyet giderleri de aynı maddede açıklanmıştır.

Zararını azaltamayan kulüp UEFA Lisansı alamayacak

Başa baş noktasının (Break Even) hesaplanmasında, kulüplerin asıl faaliyetlerinin dışında elde olunan gelirlerden bazıları başa baş noktası hesaplanırken dikkate alınmaktadır. Örneğin bu kapsamda oyuncu satışından elde olunan değer, yani oyuncunun satış fiyatı, ayrılan amortismanlar düşüldükten sonra maliyet olarak defter değerinin üzerinde ise Başa Baş hesaplamalarına dahil edilecektir. Eğer, maliyetin altında ise, buradan elde olunan gelir bu hesaplamaya dahil edilmeyecektir. Yine bunun yanı sıra, her türlü gayrimenkul kirası vb. kiralar dikkate alınırken, gayrimenkul satış geliri vb. gibi varlık satışı gelirleri, ancak yerine yeni bir gayrimenkul alınmaması kaydıyla hesaba katılacaktır. Burada bahsedilen gelir ve giderler sadece bir yıl için değil, kümülatif olarak dikkate alınacaktır. Örneğin, bir raporlama dönemi içinde varsayalım ki, 2012-13 sezonunda 50 milyon euro zarar eden kulübün, 2013 yılında minimum 45 milyon euro kar etme zorunluluğu bulunmaktadır ki, bu kulüp Finansal Fair Play testini geçebilsin.

Yukarıdaki örnekten de görülebileceği üzere, "Başa Baş Noktası"nın kabul edilebilir tolerans düzeyi 5 milyon euro'dur. Eğer ortaklar zarar finansmanında kulübe borç verme şeklinde değil de, kulüp hissesi karşılığı sermaye koymak suretiyle bu farkı karşılıyorsa, bu tutarı 45 milyon Euro olarak dikkate almak gerekecektir. Ancak, kulüplerimizin çoğunun dernek statüsünde olmasından dolayı, şirket ortaklarının hisse alım yoluyla zarar finansmanına gitmeleri bizim kulüplerimiz için çok uygun bir yol olarak görünmemektedir.

Kulüpler ilgili yılda zarar yapıyorlar ve bu zarar tutarı Kabul Edilebilir Zarar Tutarı'nın üzerindeyse, izleyen yıllarda bu zararın azalıp azalmadığına bakılmaktadır. İzleyen yıllarda da zararda bir azalma gözlemlenmiyorsa ya da öz kaynak açığı giderilememiş ise, söz konusu kulüp Finansal Fair Play testini geçemeyeceğinden UEFA Lisansı alamayacaktır.

Bu raporlama döneminde mali tablolar, bağımsız denetim şirketi tarafından, UFRS (Uluslararası Finansal Raporlama Sistemi) esasına göre hazırlanmış bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu ve bütçeden oluşmak zorundadır. Yıllık gelirlerinin %100'ünden fazla borcu olanlar ile çalışan ücretleri toplam gelirinin %70 ini aşan kulüpler için UEFA ilave açıklama isteme hakkını saklı tutmaktadır.

FFP kuralları kapsamında bu konuda UEFA'nın oluşacak aşırılıklara hassasiyet göstereceği ve lisans vermeme nedeni sayabileceği ilgili kurallar talimatında belirtilmektedir.

UEFA Kulüp Lisanslama ve FFP Madde 72'ye göre, bu kurallara uymayanlar UEFA disiplin düzenlemelerine göre cezalandırılacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar