Yüzde 19.75'in anlamı "20'nin altına inildi" dedirtmek mi?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası "yeni dönemin" beklenen faiz kararını verdi. Haftalık repo ihale faizi, beklentilerin ötesinde 4.25 puan düşürülerek yüzde 24'ten yüzde 19.75'e indirildi. 

Her ne kadar yüzde 3-4 düzeyinde bir faiz indirimi normal bulunuyorduysa da ve indirim üst sınır olarak görülen yüzde 4'ten çok uzak değilse de, oradaki 0.25 puan var ya, 0.25 puan; doğrusu o "küsurat",sanki "Bakın faizi yüzde 20 eşiğinin altına nasıl da çektik" demenin bir yolu gibi göründü.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısından sonra alışık olunandan daha uzun bir açıklama yapıldı. Açıklamada önce Türkiye ekonomisinin durumuna değinildi, ardından dünya ekonomisine ilişkin görüşler dile getirildi ve sonra enflasyon konusunda şunlar ifade edildi:
"Enflasyon görünümündeki iyileşme devam etmektedir. Yılın ikinci çeyreğinde enflasyon işlenmemiş gıda ve enerji fiyatlarındaki yavaşlamanın da katkısıyla belirgin bir düşüş sergilemiştir. İç talep gelişmeleri ve parasal sıkılaştırmanın etkileri enflasyondaki düşüşü desteklemektedir. Enflasyonun ana eğilimine dair göstergeler, arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Bu gelişmelere bağlı olarak, güncel tahminler yılsonu itibarıyla enflasyonun nisan enflasyon raporunda verilen öngörülerin bir miktar altında kalabileceğine işaret etmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin 425 baz puan indirilmesine karar vermiştir."

Nisan raporunda ne öngörülmüştü?

Merkez Bankası nisan ayı enflasyon raporundaki oranların bir miktar altında kalınabileceğine işaret ediyor. Öyleyse nisan enflasyon raporundaki oranları hatırlatmakta yarar var.
Söz konusu raporda enflasyonun 2019 yılında yüzde 70 olasılıkla orta noktası yüzde 14.6 olmak üzere yüzde 12.1 ile yüzde 17.1 aralığında gerçekleşeceği tahminine yer verilmişti.
Aynı raporda 2020 enflasyonunun ise yüzde 70 olasılıkla orta noktası yüzde 8.2 olmak üzere yüzde 5.1 ile yüzde 11.3 arasında beklendiği ifade edilmişti.

"Temkinli duruş sürdürülecek"

Merkez Bankası faizi bir anda 4.25 puan aşağı çekti ama bunu temkinli duruştan sapma olarak görmüyor. Açıklamanın son bölümüne bakalım:

"Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal sıkılığın düzeyi ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir."

Kur artışı döviz satışıyla mı baskılandı?

Bu köşede dün de vurguladığımız gibi piyasa oyuncuları 3-4 puanlık düşüşü çoktan satın almıştı. Piyasalar, Merkez Bankası'nda başkanın değiştiği ve bu değişikliğin niye yapıldığının açıklandığı an zaten dün ne olacağını biliyordu. Zaman için beklenti de şekillendi ve iyimser bir şekilde 2.5 puanlık bir düşüş dile getiriliyor olsa da gerçek beklenti daha yüksekti.
Merkez Bankası beklentinin çok çok ötesinde bir faiz indirimi yapmadı aslında. Psikolojik bir etki yaratmak istedi ve bu yüzde faiz yüzde 20'nin altına çekildi. İşte o psikolojik etki döviz kurlarında çok fazla olmasa da bir hareketlenmeye yol açtı.
Ne var ki bu hareketlenmenin ömrü ancak beş-on dakika sürdü. Yine bir sihirli el dokunuverdi piyasalara ve döviz geriledi.
O el, belli ki kamu bankalarıydı...
O eli harekete geçiren de belli ki Merkez Bankası'ydı.

Enflasyon yüzde 18, faiz yüzde 19.75

Temmuz ayındaki TÜFE artışı tahminimiz yüzde 2.5 dolayında. Bu durumda yıllık TÜFE haziran sonundaki yüzde 15.7'ye göre yükselerek temmuz sonunda yüzde 18'e çıkacak.
Buna göre temmuz sonu itibarıyla yıllık TÜFE yüzde 18, Merkez Bankası faizi yüzde 19.75 olacak. Aradaki makas neredeyse yok gibi.
Ancak sonraki aylarda yıllık TÜFE artışı belirgin biçimde aşağı gelecek. Hep vurguladık, özellikle eylülde çok düşük bir oran göreceğiz. Zaten Merkez Bankası'nın faizi böyle hızlı düşürebilmesinin altında enflasyonda beklenen bu seyir önemli bir etken.
Tabii ki Merkez Bankası'nın faizde böylesine radikal bir adım atmasının başta gelen nedeni Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu yöndeki isteği.

Mevduat ve kredi faizindeki düşüş hızlanacak

Mevduat ve kredi faizlerindeki gerilemenin giderek belirginleştiğine bu köşede 22 Temmuz'da yer vermiştik. Üstelik o günkü yazımızdaki veriler 12 Temmuz'daki durumu gösteriyordu.
Merkez Bankası'nın faizi düşüreceğinin kesin olmasından dolayı mevduat ve kredi faizlerinin 12 Temmuz'dan sonraki dönemde de gerilemiş olması çok muhtemel tabii ki. Hele hele Merkez Bankası'nın dünkü kararından sonra mevduat ve kredi faizlerindeki düşüş daha da hızlanacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar