Allah’tan korkmaz Sow’dan utanmaz
Yine olaylı bir derbi, yine maç sonrası tufan. Türk futbolunun alışılagelmiş kuralı bir kez daha işledi ve “ligin ikinci yarısında şampiyonluk mücadelesi veren takımların aralarında oynadığı maçlardan sonra ortalık karışır” kabulünü yapanlar yine yanılmadılar. Olayların başrolünde üç kişi var; Fırat Aydınus, Slaven Bilic ve Emre Belözoğlu. Hakem Aydınus’un sıfırın altında seyreden yönetimine maç sonrası yazımızda değindiğimiz için burada çok fazla ayrıntıya girmek istemiyorum ancak yeni uygulamaya alınan şu ses kayıt cihazlarının boşu boşuna masraf çıkarmaktan başka bir işe yarayacağına da inanmak istiyorum. İki hakem arasındaki konuşmaların ortaya dökülmesi belki çok istenen bir durum değil ama en azından MHK Başkanı Yusuf Namoğlu tarafından iddialar doğrulanmalı veya yalanlanmalı. Ve eğer Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın ifade ettiği şekliyle dördüncü hakem Deniz Çoban’ın “Kırmızı kart” uyarısına, Fırat Aydınus “İşine bak” şeklinde karşılık verdiyse, kendisi -belki de bir daha hiç dönmemek üzere- dördüncü hakemin ne iş yapmak için sahada olduğunu uzun uzun düşünebileceği bir tatile çıkarılmalı. Kayseri’de kullandığı İngilizce kelimeler yüzünden Gökhan Töre’yi oyundan attıran dördüncü hakem değil miydi? İstanbul’da Emre Belözoğlu bu kelimelerin hem İngilizce hem Türkçe katmerlisini kullanınca neden durum dördüncü hakemlerin görev tanımlarının dışına çıkıveriyor? Yoksa başta Trabzonspor olmak üzere bazı Anadolu takımlarının iddia ettikleri gibi; İstanbul’da bilmediğimiz, ama içinde kimlerin olabileceğini az çok tahmin ettiğimiz bir dukalık mı var?
Gelelim asıl meseleye. Ligin ilk devresindeki maçta da karşı karşıya gelen Slaven Bilic-Emre Belözoğlu ikilisi, Şükrü Saracoğlu Stadı'nın hem zemininde hem koridorlarında ikinci raunda çıktılar. Fenerbahçe teknik direktörü ve Emre’nin iddiası, Slaven Bilic’in kendilerine Sırpça küfür ettiği yönünde. Nitekim İsmail Kartal yaptığı açıklamada, “Sırpça bazı kelimeleri bu ülkede bizler ve futbolcular biliyoruz” dedi. Bizim insanımızın huyu yabancı bir dilde ilk önce küfürleri öğrenmek olduğundan bu tespitin doğru olabileceğini düşünüyorum. Zaten Beşiktaş cephesinden kimsenin “Bilic’in sahada kalması doğru” dediğini de duymuş değilim. Bizim asıl meselemiz, vukuatları sayfaları dolduran ve 34 yaşından sonra düzelmeyeceği her halinden belli olan bir oyuncuyu iki gün sonra “A Milli Takım futbolcusu” vasfıyla sahaya sürmeye niyetleniyor olmamız. En azından bu yazının yazıldığı anda aksi bir gelişme yaşanacağına dair en ufak bir emare yok. Eh, gençlerin önüne koyduğunuz “rol model” bu olunca; ülkeler sıralamasında elli altıncı da olursunuz, yabancı sınırıyla “yap-boz” misali oyun da oynarsınız.
Uzun zamandır futbola dair görüşlerimi paylaştığım bu köşeyi bir anda “İnanç Dünyası” veya “Diyanet Saati” konseptine çevirecek değilim ama bu konuda da bir iki kelam etmek gerektiğine inanıyorum. Aynı ülkenin aynı liginde ve aynı takımında gol attıktan sonra şükür secdesi yapan iki isim yazacağım sizlere; Moussa Sow ve Emre Belözoğlu. İki futbolcunun profilini göz önüne getirdiğinizde sizce hangisi davranışında daha samimidir? Bugüne kadar Sow’un kötü niyetli veya terbiyesizce bir hareketine şahit oldunuz mu? Öte taraftan Emre Belözoğlu’nun, Didier Zokora’ya sarf ettiği ırkçı sözler nedeniyle mahkemenin verdiği karar arşivlerde duruyor. Merak eden açar, okur. Aynı Emre milli maçta kendi ülkesinin basınına o meşhur kol işaretini yapmadı mı? Peki ya Kayserisporlu Franco Cangele’ye senin boğazını keserim anlamında yaptığı hareket? Unuttuk mu? Son maçtan sonra Bilic’i üstü kapalı tehdit ederken, ayakları altında cenneti bulacağı annesini iğrenç çağrışımlara konu edecek o çirkin argo cümlede kullanması samimi bir Müslümanın yapacağı hareket midir? Üstelik bunun görüntülü kaydı da yayınlandı.
Meseleyi uzatmak niyetinde değilim. Mevlana, “Testide ne varsa, dışına o sızar.” derken ne güzel söylemiş. Temizlik ve saflık insanın içinde olmadıktan sonra 50 bin kişinin önünde yaptığı şükür secdeleri, riya ve jimnastikten bir adım öteye gitmez bana göre.
Dünya liglerinden haberler
Chelsea’nin deneyimli kalecisi Petr Cech, mevcut şartlarla bir sezon daha kulüpte kalmasının zor olduğunu açıkladı. Sezonun büyük bölümünde Thibaut Courtois’nın arkasında yedek bekleyen Cech, “Böyle bir kaleci ikilisine sahip olmak Chelsea için çok iyi, ama ben bu şartlarda bir sezon daha devam edebileceğimi sanmıyorum” diye konuştu. 32 yaşındaki Çek file bekçisi, nihai kararını sezon bittikten sonra kulüp yönetimi ve teknik direktörler yapacağı görüşmelerin ardından vereceğini belirtti.
Real Madrid kulübü, Barcelona maçının ardından Gareth Bale’a saldıranlar arasında bulunan bir kulüp üyesini cezalandırdı. Olaya karışan kişilerin kimliğini tespit eden Real Madrid, kulüp üyesi olduğu anlaşılan bir saldırganın üyeliğini askıya aldı. Yapılan açıklamada, söz konusu taraftarın üyelikten ihracı hususunda disiplin komitesinin bir toplantı yapacağı belirtilirken, ulusal güvenlik güçlerine de olayla ilgili bilgi verildiği ifade edildi.
İtalyan Yargıtayı, İtalya Birinci Futbol Ligi’nin (Serie A) 2005-2006 sezonunda yaşanan şike olaylarıyla ilgili açılan “Calciopoli” soruşturmasına yönelik adli yargılamanın zaman aşımına uğradığına hükmetti. Karar doğrultusunda, haklarında daha önce spor hukukuna göre spordan men cezası verilen, adli hukukta ise çeşitli yıllarda hapis cezasına çarptırılan Moggi ve Giraudo’nun dosyaları zaman aşımına uğradı. Hakem Massimo De Santis’in 10 aylık hapis cezasını ise onandı.
UEFA, görev süresi dolan UEFA Birinci Asbaşkanı ve FİFA İcra Kurulu üyesi Şenes Erzik’i şeref üyeliğine seçti. Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleştirilen UEFA 39’ncu Olağan Kongresi sona erdi. Kongrede konuşan UEFA Başkanı Michel Platini, görev süresi dolmasının ardından emekliye ayrılan Erzik’in şeref üyeliğine seçildiğini ve bu ödülü hak eden bir futbol lideri olduğunu söyledi.
Hollanda Birinci Futbol Ligi Eredivisie ekiplerinden Feyenoord’da sezon sonunda görevinden ayrılacak Teknik Direktör Fred Rutten’in yerine Giovanni van Bronckhorst getirilecek. Feyenoord Kulübü’nden yapılan açıklamada, şu anda Rutten’in yardımcılığını yapan Van Bronckhorst ile önümüzdeki sezondan geçerli olmak üzere 2 senelik anlaşmaya varıldığı bildirildi. Rotterdam ekibinin efsane futbolcuları arasında yer alan Van Bronckhorst’un yardımcılığını ise şu anda aynı görevi yapan Jean-Paul van Gastel üstlenecek.
Türkiye liglerinden haberler
Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Kasımpaşa, sezon sonuna kadar teknik direktörlüğe altyapı koordinatörü Jan Wouters’ı getirdi. Lacivert-beyazlı kulüpten alınan bilgiye göre, Wouters sezonun geride kalan 9 haftasında Kasımpaşa takımını çalıştırmaya devam edecek ve gelecek sezon görev alacak teknik direktör için daha sonra karar verilecek.
Süper Lig’de oynadığı son dört maçta farklı mağlubiyetler alan Kayseri Erciyesspor’da Teknik Direktör Mehmet Özdilek istifa etti. Ligin 17. haftasında göreve gelen Özdilek, Kayseri Erciyesspor kariyerinde dokuz maçta takımının başında yer aldı. Erciyesspor bu maçlarda iki galibiyet yedi de mağlubiyet aldı. Bu sezon daha önce Bülent Korkmaz ve Uğur Tütüneker ile de yollarını ayıran Kayseri Erciyesspor 20 puanla ligde 16. sırada yer alıyor ve güvenli bölgeden yedi puan uzakta yer alıyor.
Yeni sezonda 43 bin kapasiteli Timsah Arena’ya ses getirecek bir kadroyla çıkmayı hedefleyen Bursaspor yönetimi, ünlü yıldız Ronaldinho’nun yanı sıra eski futbolcusu Pablo Martin Batalla’yı yuvaya döndürmek için de harekete geçti. Başkan Recep Bölükbaşı, Çin’de oynayan 31 yaşındaki Arjantinli yıldızın Bursa’ya dönmek istediğini belirterek, “Yuvaya getirmek istediğimiz Batalla, bize haber gönderdi. Bu transferi de en kısa zamanda çözmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Trabzonspor’un şampiyonluklarında imzası bulunan efsane teknik direktör Ahmet Suat Özyazıcı hastaneye kaldırıldı. Evinin banyosunda dengesini kaybederek düşen efsane hoca, başını çarptı. Acilen Fatih Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Özyazıcı’nın kanaması durdurulamayınca Karadeniz Tıp Fakültesi’ne sevk edildi. Yoğun bakıma alınan Ahmet Suat Özyazıcı’nun tedavisine vakit geçirilmeden başlandı.
Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Balıkesirspor’un Kulüp Başkanı Tuna Aktürk, sezon sonuna kadar yapacakları 9 maçı kazanıp ligde kalmak istediklerini söyledi. Alınan son galibiyetin hem yönetim hem de takımın moral ve motivasyonunu yükselttiğini dile getiren Aktürk, “Eskişehirspor galibiyeti bizi umutlandırdı. Bundan sonraki tüm maçları kazanmaya odaklandık. Bundan sonraki 9 maç 1-0 olsun, bizim olsun” şeklinde konuştu.