Bankalar “güven kurumlarıdır”

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Bankalar güven kurumlarıdır, “dedikodulara” kurban edilmemelidir. Ben, 1994 ve 2001 krizleri döneminde yaşadıklarımızla bunu öğrendiğimizi sanıyordum. Ama 17 Aralık sonrası Bank Asya’ya yönelik çıkartılan haberler ve dedikodulara dayalı yaşadıklarımız, bu konuda eski deneylerimizden  hala ders çıkarmadığımızı gösteriyor.

Hükümet-Cemaat arasındaki gerginlik döneminde, iddiaya göre Bank Asya’ya yönelik kamu kaynaklı “olumsuzluk taşıyan haberler, dedikodular” gündeme geldi. Bazı gazeteler,  BDDK kaynaklı olduğunu iddia ettikleri haberleri manşetlerine taşıdılar:

• Paralel yapı banka kurtarıyor

• Doları kim topladı?

• Bank Asya’ya gözaltı

• Belgeyle söylüyoruz dolar topladılar

Bu ve benzeri haberlere Meclis koridorunda “Mübarek cuma günü Bank Asya’ya el konulacak” dedikoduları eklendi. Üç önemli  kuruluş ile bir büyük özel tekstil firması, iddiaya göre 900 milyon TL’lik hesaplarını kar payından vazgeçerek kapattılar. Bunun duyulması ile bankada küçük hesap sahiplerinden de hesap kapatanlar olunca, olumsuz haberler birbirini izledi. 

İlgili kamu kurumları, bu haberler karşısında, uzun süre sessiz kalırken, işadamı Mustafa Boydak, verdiği demeçte, “Bankacılık sektörü Türk özel sektörünün ayrılmaz bütünüdür. Bankacılarımızı ve özel sektörümüzü gözümüz gibi korumamız,  makro ekonomik dengemiz ve finansal istikrarımız için çok önemlidir. Dayanaksız haberler kimseye bir şey kazandırmaz. Haberde adı geçen bankanın halka açık ve kamuya mal olmuş şirket olduğunu unutmamalıyız. Kaldı ki dayanaksız haberler, Bankalar Kanunu açısından da sakıncalıdır” uyarısında bulunuyordu.

Yasal suç içeren  bu haberler 20 gün kadar devam ettikten sonra, BDDK’dan ilk açıklama 10 Ocak tarihinde geldi. Açıklamada, bazı basın yayın organlarında BDDK  kaynak gösterilerek yapılan haberlerde, sektörün itibarını zedeleyici ifadeler bulunduğu belirtip, kamuoyuna bilgilendirme gereği  duyulduğu ifade edilerek, “Bankalara yönelik itibar zedeliyici yayınlardan kaçınılması zorunluluktur. Aksi takdirde kanun ile verilen görev ve yetki çerçevesinde işlem yapılacağı hususunun hatırlatılmasında fayda görülmektedir” denildi.

Bank Asya Genel Müdürü Ahmet Beyaz da dün art arda birçok yayın organına 17 Aralık sonrası yaşadıklarıyla ilgili net açıklamalarda bulundu.

Beyaz, bazı kurumsal firmaların da dahil olduğu önemli bir mevduat çıkışıyla karşılaştıklarını, buna karşın, bunun  yarısı kadar bir yeni mevduat girişi olduğıunu söyledi. Dış kaynak kullanmadan sorunu aşmalarına, likiditelerini Fed’in tahvil azaltma kararına bağlı ayarlamalarının neden olduğunu belirtti.

“Banka yönetimine el konulacağı” dedikodusuna da Beyaz, “Sermaye yeterlik rasyomuz 14.8 . Bu durumdaki bankaya hangi gerekçeyle el konulabilir” diyerek yanıt verdi. Beyaz, mevduat çıkışı dönemini yönetirken sık sık Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile görüştüklerini, devletin ilgili kurumlarının iftiralarla ilgili gerekeni yapacağına inandıklarını söyledi. Bankanın şu andaki 185  kurucu ortağı arasında cemaate yakın isimlerin de yer aldığını belirten Beyaz, “Hisselerimizin yarıdan fazlası borsada işlem görüyor. Bu hisselerin yarıdan fazlası da yabancıların elinde” bilgisini verdi..

Beyaz 2014 hedeflerine ulaşacaklarını belirterek, “Kredilerde yüzde 20, toplanan fonlarda (mevduatta) yüzde 18, aktiflerde yüzde 22 büyüme ve 30 yeni şube açma  hedefimizi gerçekleştireceğimize inanıyoruz” diyerek, “Gerçek stres testini piyasada yaşadık, yeni müşteriler kazandık” açıklamasını  yaptı.

Bu tablo, Bank Asya, kuralsız haber ve dedikodularla yürütülen saldırı kampanyasından bir zarar görse de yoluna sağlam adımlarla devam ettiğini gösteriyor... 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar