Kadıköy’de ikram gecesi

“Adı süper” ligimizin ilk hafta maçları tamamlandı. Tribünlerdeki geniş boşluklar, tarlaya dönen sahalar, henüz ritmini bulamamış takımlar derken ilk 9 maçlık etap güç bela oynandı ve milli maç arasına girildi. Temennimiz, bu kısa aranın ardından yeniden start alacak ligimizde, ilk hafta görülen aksaklıkların düzeltilmesi için çaba sarf edilmesi. Böyle “saldım çayıra, mevlam kayıra” felsefesiyle devam edilmesi halinde oynanan futbol kimselere tat vermeyecek. 

Ligin ilk maçında sahasında Karabükspor’u konuk eden Fenerbahçe, karşılaşmadan 3-2’lik galibiyetle ayrıldı ama fazla göz doldurduğunu söylemek çok mümkün değil. Yine de ilk maçlarda puan kaybı yaşamasına aşina olduğumuz sarı-lacivertli takım için bu üç puanı önemli görüyorum. Karşılaşmanın seyrini belli eden büyük oranda Karabükspor takımının sistemsel tercihi oldu. Son dönemde İtalyan takımlarında ve Güney Amerika ekiplerinde sıklıkla görmeye başladığımız 5-3-2 dizilişi, belli ki Tolunay Kafkas tarafından Fenerbahçe’nin 4-3-3’üne alınmış bir önlemdi. Başka bir deyişle, Karabükspor teknik heyeti sarı-lacivertlilerin vurucu gücü Sow, Emenike ve Kuyt’tan ürkmüş ve stoperlerin (Emre Güngör - Mabiala) kademesine Yiğit’i koymuştu. “Peki, bu düşünce işe yaradı mı?” diye soracak olursanız, maçın skoruna ve Fenerbahçe adına golleri atanlara bakmanızı öneririm. Hoş, her iki takım da savunmasında ve kalesinde müthiş hatalar yaptığı için izlediğimiz 5 gol tam olarak taktiksel bir düzleme oturtulamaz ama Karabükspor’un Yiğit’i orta alana çekip, bir de sol bek bularak 4’lü defansa dönmesi halinde ligde daha etkili bir takım olabileceğini düşünüyorum. Fenerbahçe cephesinden karşılaşmaya baktığımızda ise teknik direktör İsmail Kartal’ın Diego’dan kaynaklanan bir baş ağrısı çekebileceğini bugünden söyleyebiliriz. Kartal, muhtemelen Diego’suz 4-3-3 ve Diego’lu 4-2-3- 1 arasında ciddi bir tercih bunalımı yaşayacak. Sadece bir maç izleyerek bu konuda bir saptama yapmak ne derece doğru olur bilemiyorum fakat benim izlediğim Diego’lu 4-2-3- 1 bilhassa Fenerbahçe’nin içerdeki maçlarında çok daha efektif sonuçlar verecekmiş gibi görünüyor. Tabi bu noktada orta alandaki üçlüden (Mehmet Topal, Meireles, Emre) kimin dışarıda kalacağı sorusu önem kazanıyor ki, bana göre en yakın aday Raul Meireles. 

Kadıköy’deki ilk maçtan hafızalara kazınanlar elbette bireysel hatalar oldu. Karabükspor’dan Erkan Kaş ve kaleci Aykut’un, Fenerbahçe’den kaleci Mert Günok ve Kadlec’in yaptıkları hataların faturası iki takıma da puan anlamında kesilebilirdi ancak ikram gecesine dönen bu hatalardan üç puan çıkaran sarı-lacivertliler oldu. Fenerbahçe hakkında daha kesin çizgilerle konuşabilmek için deplasman performansını da izlemeliyiz. Ligin ikinci haftası Trabzonspor – Fenerbahçe derbisine sahne olacak ama son yıllarda Fenerbahçe’nin Trabzon deplasmanlarında futboldan başka her şey yaşanıyor.