"Şark kurnazlığı" ile üretim olmaz

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

 

Bundan yıllar önce bir usta bana , "Benim gözüm hırsızdır. Gider fuarlarda gezerim, hatta yatarım. Sonra orda gördüğümü burada şıp diye yaparım" diye anlatarak övünmüştü. Dünün taklitçisi Çinlilerin Fuarlarındaki bütün ürünleri önceden patent alıp tescil eder hale gelmesi, artık bu "Fuarlarda göz hırsızlığı döneminin" bittiğini gösteriyor. Patent sayılarını artırmamız gerekiyor.
İTÜ'nün atası sayılan iki mühendislik okulundan biri padişah 3. Mustafa döneminde bundan 239 yıl önce kurulan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun, bugünün söyleşiyle İmparatorluk Deniz Mühendisliği'dir, diğeri ise ondan 22 yıl sonra bundan 217 yıl önce Padişah 3. Selim zamanında kurulan Mühendishane-i Berri Hümayun, İmparatorluk Kara Mühendisliği'dir. İTÜ kendi tarihçesini bu iki Osmanlı mühendislik okulundan başlatır.

Arkadaşımız Gamze Şener'in "Çinli firmalar patent için Türk firmaların ensesinde" haberini okurken bu kadim geçmişe rağmen neden bu durumda olduğumuzu düşündüm. Çünkü haber içersinde dünün kuralsız taklitçi ülkesi Çin'in , "Taklitçilikten kurtulmak, tescil peşinde koşmak için sadece geçen yıl 500 bin patent başvurusu yaparken, bazı Türk firmalarına da dava açtıklarını" öğreniyoruz. Ve bir Türk firmasının Türk Patent Enstitüsü'nden "faydalı model" tescili alan ürünü aleyhine dava açan Çin firmasının bu ürünü 2002 yılında  tescillendirdiğini ve buna dayalı davayı Türk firmasının kaybettiğini öğreniyoruz.

Haberde görüşleri yer alan Adres Patent Genel Müdürü Ali Çavuşoğlu, Türk firmaların görüp üretme alışkanlığını "Şark kurnazlığı" olarak değerlendirip, bunun terk edilmesini öneriyor. Çavuşoğlu, "Türk işadamları, Çin'de bir fuara gidiyor. Orada gördüğü ürünü gelip Türkiye'de yapmaya çalışıyor. Fayda modelini yada patent almaya çalışıyor. Çinliler fuara çıkmadan bunu tescil ettirmiş oluyor" diyerek, davaların artış nedenini buna bağlıyor ve en çok beyaz eşya, mobilya ve aydınlatma sektöründe görülen bu duruma son verilmesini istiyor. Mosder başkanı Ramazan Davulcuoğlu da mobilya sektörünün yeni patent almasının kaçınılmaz olduğunu, Türkiye'nin tasarımda öne çıktığını söylüyor.

Ancak, patent rakamları bizim ülke olarak bu konuda çok geride olduğumuzu gösteriyor. Ülkemizde şu anda patent sayısı 150 bin iken, 2011 yılında 500 bin patent alan Çin, 2015 yılında 2 milyon patendi hedefliyor. Amerika'nın  2011 yılındaki patent sayısı 8 milyon, Güney Kore'nin patent-faydalı modeli ise 2.5 milyon. Bu rakamlar 2023 yılında 1 milyon patente ulaşmayı amaçlayan ülkemizin ne kadar gerilerde olduğunu ortaya koyuyor.

72 devlet üniversitesi ve 50 teknokente sahip olan ülkemizde patent ve faydalı model sayısının artırılması için 50 Ar-Ge elemanı  çalıştıran firmalara, ve özel proje üreten KOBİ'lere verilen  teşviklerin yanı sıra bu alanda yeni adımlar atmamız projeler üretmemiz gereğini de ortaya koyuyor.

İçinde bulunduğumuz durum 239 yıl önce mühendislik eğitimi başlatmış bir ülkeye hiç yakışmıyor…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar