Sürekli sorun olan “Çek” uygulamaları

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

 

Vadesiz bir ticari belge olan “Çek”in ticaret erbabımızca, “Vadeli” ticari belge haline getirilmesinden bu yana çeşitli düzenlemeler yapılmasına karşın, “Çek” uygulamalarıyla ilgili sorunlar bitmiyor. Önce hapis cezası sorunu yaşandı, o kaldırılınca “çeklerin” ödenmemeleri sorunu yaşanmaya başlandı. Son olarak yeni yasanın vadeli çek uygulamasına izin vermesine karşın Gelir İdaresinin çeke reeskont uygulamasını tanımaması sorunu yaşanıyor.      

Merkez Bankası Başkanlarının son yıllarda Anadolu’da düzenledikleri toplantıların hiç eksilmeyen sorulardan biri “Ödenmemiş çeklerle ilgili” olurdu. “Sizin kara listenizde yer aldığımız için bankalar bize olumsuz davranıyorlar. O listeler nasıl iptal olacak nasıl çıkacağız?”  sorusuna genellikle, “Ödenmemiş çekler listesinde bulunmanıza karşı bankalar engel getiremez, bu sizin müşteri ilişkinize bağlı bir durum” yanıtı verilirdi.
Son dönemde Merkez Bankası çeklerle ilgili sadece ödenmemiş çekler listesini değil ödenenlerin listesini de tutmaya başlayıp, bunun sonuçlarını da bankalara sundukları yeni bir sistem geliştirdiler. Ve son dönemde bu tür sorulara “ödenen ve ödenmeyen çekler listesi” bilgi olarak sunuluyor, bu değişimi anlatarak bölüm başkanı Merkez Bankası’ndan Osman Bey bilgi veriyor.

Bundan bir süre önce çek konusu gündeme geldiğinde “Hapis cezalarından” yakınılıyordu. Hapis cezası kalktıktan sonra şikayetler “ödenmeyen çekler” üzerine yoğunlaştı.
Hüseyin Gökçe’nin haberinden öğreniyoruz ki, şimdi de “Çekte reeskont” konusundaki şikayetler yoğunlaşmış. İş dünyasının temsilcileri ve bu konu ile ilgili hukukçular, “Çek kanununda yapılan değişiklikle 2017 yılı sonuna kadar çek vadelerinin geçerli olmasına karşın çeklerde reeskont hakkı tanınmamasının yarattığı olumsuzluktan şikayetçi olduklarını “ açıklıyorlar.

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Kanunla verilen bir hakkın Gelir İdaresi Başkanlığınca kullandırılmadığını ve bunun devlet erkinin vatandaş aleyhine kullanılması sonucunu ortaya çıkardığını öne sürüyor. Özdebir, “Çek kanununda çekin vadesi olmayacağına ilişkin vade konuldu. Ancak 2017 sonuna kadar da çekin üzerindeki tarihin geçerli olacağı da hükme bağlandı. Kanunun tanıdığı hakkı gelir idaresi başkanlığı üç kuruş daha fazla gelir toplamak için kabul etmiyor. Buna anlam veremiyorum” açıklamasıyla yeni düzenlemenin gerekli olduğunu ortaya koyuyor.

Bono ve kambiyo senedinde olduğu gibi çekte de reeskont uygulamasına izin verilmesi gerektiğini belirten avukat Adem Bilici, “Bunun hukuki dayanağı olmadığına inandığımız için, mükelleflerin başlarına gelen olaylarla ilgili olarak dava açmaları gerekiyor. Aslında Çek Kanunu’nu idarenin reeskont hakkını kullandıracak şekilde resen uygulaması gerekir” görüşüyle sorunun hal yolunu gösteriyor.

Prof. Dr. Nurettin Bilici ve Avukat Adem Bilici’nin konu ile ilgili 1912 Haziran’ın da gazetemizde yayınlanan makalelerindi de  “Reeskont müessesesi, alacakların henüz tahsil edilmeden vergiye tabi tutulmasına karşı, bu olumsuz etkiyi hafifletmeyi amaçlayan bir uygulamadır. Reeskont uygulaması ile borç ve alacak senetlerinin bilanço günündeki gerçek değerlerine indirgenmese hedeflenir.” Görüşünü öne sürerek, Gelir idaresinin yeni çek yasasının vadeli çeke izin verdiği ve çekin de bir alacak-borç ilişkisinin ticari belgesi olduğu için, uygulamanın düzeltilmesi gerektiğinin altını çiziyorlardı.

Bütün bu olaylar vadesiz bir ticari araç olan çekin zamanla vadeli bir ticari araç halini alması ile yaşanan olaylarla ilgili ortaya çıkan sorunların ardı arkasının kesilmediğini son dönemde de bu alanda “reeskont” sorununun yaşanmakta olduğunu gösteriyor. Ve yeni yasaya rağmen çek ile ilgili sorunların sürdüğünü ortaya koyuyor. Sanırım bu alanda sorunları ortadan kaldırıcı ve tarafların şikayetlerine son verici düzenleme gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar