Yetkilendirilmiş yükümlü uygulaması YGM sistemini yaralıyor

Hasan AKDOĞAN
Hasan AKDOĞAN GÜMRÜK VE DIŞ TİCARET hakdogan@akddenetim.com

Bugünlerde, Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği Taslağı hakkında herkes türlü söylentileri konuşuyor. İthalatçı, ihracatçı ve lojistikçi kendi açısından taslağı değerlendirmeye çalışıyor. Gümrük müşavirlerinden de mesleğimiz bitiyor mu? Sorusu dillendiriliyor.

Yönetmelikle getirilecek olan sistemin esasen ihracata yönelik olan bölümü zaten yürürlükte. Ancak; yapılan propagandalara rağmen birkaç firma dışında bu sisteme rağbet eden olmadı. 

Bunun üzerine Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yeni bir atağa geçti. Büyük çaplı firmalara mektuplar yollandı. Sistemin yararları belirtildi. Hatta, ithalat işlemlerinde de kolaylaştırıcı hükümler taslağa kondu. Sertifikanın alınması şartları kolaylaştırıldı. Özellikle, firmaların iç bilgilerini paylaşmak istememeleri nedeniyle almaya yanaşmadıkları 2701 sertifikasının alınması da dış ticaretle uğraşan şirketlerin zor işleri arasında çıkmaya başlıyor.

Yani. 2014 yılından itibaren bu konuda önemli atakların yapılacağı anlaşılıyor.

Kuşkusuz firmalar açısından önemli kolaylıklar getiriliyor. Yılda 1 milyon dolar ihracat yapan şirketler 3 yıldan önce kurulmuş iseler önemli bir koşulu yerine getirmiş oluyorlar. Hatta: bir iki yıldır kurulu bulunan şirketlere bile cirolarına bakılarak bu sertifikanın verilmesi gündemde. Kuşkusuz diğer koşullarda yerine getirilirse…

Bu arada; ithalatçı ve ihracatçı ile lojistikçi bu sertifikaya sahip olur ise bir nevi kendi gümrüklerini kurmuş olacaklar. Bu durumda; doğrudan temsil veya dolaylı temsil suretiyle gümrük idaresi ile muhatap olunması zaten kanuni bir zorunluluk.

Ancak, yeni TTK’ya göre doğrudan temsil için gerekli olan kanuni temsilci yetkisi içinde geniş bir yelpaze yer alıyor. Doğal olarak şirketler bu yolu kullanmakta eskisi gibi sınırlama getiremiyor. Riskler de böylece büyüyor. Doğal olarak dolaylı temsilci vasıtasıyla gümrük işlemlerini yapmak çıkar yol olarak gözüküyor.

Buraya kadar her şey normal amma, bir nevi kendi gümrüklerini kuran şirketlerin dolaylı temsil yoluyla işlem yapabilen gümrük müşavirlerini istihdam edebilecekleri konusunda karmaşa devam ediyor. Böyle olursa, şirket adına doğrudan temsil mi, yoksa dolaylı temsil mi devreye girecek. Taslakta bir hüküm yok. Gümrük müşavirleri açısından, mevcut sistemin yakın bir gelecekte işlemeyeceği yönünde tereddütler bulunuyor. Hatta, gümrük müşavirlerinin de bu sertifikaya kavuşturulması bile konuşuluyor. Yüzbinlerce kişiyi ilgilendiren bu durumun biran önce netleştirilmesi gerekiyor.
Gelelim en büyük darbeyi yiyecek olan Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirleri’ne, izinli alıcı devreye girdiğinde özellikle C tipi antrepoların büyük bir bölümünün kapatılması söz konusu olur. Çünkü izinli alıcı ithalata konu eşyaları şimdi olduğu gibi antreposuna gerek duymayacaktır. Özellikle stoksuz çalışanlar açısından, C tipi antrepo tamamen gereksiz hale getirilmiş oluyor.

Türkiye’de 600 civarında C tipi antrepo olduğunu ve bunlardan 400’ünün kapanabileceğini tahmin edersek YGM’lerin iş hacminde çok önemli bir düşüş olacaktır. Şöyle ki; bugünlerde YGM’lerin yazdığı rapor sayısı 400 bin civarındadır. Kapanması muhtemel 400 antreponun bugüne kadarki sürede (ayda 22 gün üzerinden 242 günde) yazılan AN1-2-3-4-5-6-7 rapor sayıları tahminen 400x242=96.800 olabilir. Dolayısıyla, bu rakam YGM’lerin iş hacminin yaklaşık %25’inin bitmesi erimesi anlamına gelmektedir.

Keza; Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası uygulamasının içine Onaylanmış Kişi Statü Belgesi uygulaması da alındığına göre YGM’ler daha da mağdur edilmiş oluyor. Çünkü yaklaşık 1650 OKS Belgesi sahibi firmaya yılda bir o kadar YGM raporu düzenlenmekte idi. Yeni uygulama ile bu raporların yazılması da kaldırılmış oluyor. Bir darbe de buradan geliyor.

Tüm bunların, bertaraf edilebilmesi ve kaliteli YGM hizmetinin sürdürülebilmesi için;

1) Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası müracaat dosyalarının YGM raporlarına bağ-lanması (idarenin iş ve işlemlerini OKS sisteminde olduğu gibi kolaylaşmış olur)

2) Akaryakıt antrepolarının YGM denetimine verilmesi,

3) Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası için gerekli koşullardan biri olan uzman kişiden danışmanlık hizmeti alınması maddesinin sadece; YGM’lerden veya bakanlıkça belirlenecek belirli niteliklere sahip Gümrük müşavirlerinden alınmasının zorunlu kılınması,

4) Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası sahibi firmaların yılda en az bir kere YGM de-netimine tabi tutularak sonucun raporlanması,

5) Bakanlıkça belirlenecek meblağlar üzerindeki (nihai kullanım sistemindeki gibi) Dahilde İşleme İzinlerinde rejimin sonlandırılmasının YGM raporuna bağlanması,

Şeklinde bir uygulamanın getirilmesinde idarenin iş ve işlemlerinin sağlam temellere dayanması ve yeni yeni rayına oturmaya başlayan YGM sisteminin hayatiyetini devam ettirmesi bakımından kamu ve özel sektör yararı bulunuyor. Keza; gümrük müşavirlerinin mevcut işlerini sürdürebilmeleri bakımından da bu kesimin kuşkularının giderilmesi gerekiyor.

Bunlardan başka Dış Ticaret Sermaye Şirketleri’nin (DTSŞ) de sistemde yerlerinin açık açık belirtilmesi icap ediyor. İhracatın büyük bir bölümünü gerçekleştiren bu şirketler adına açılan beyannamelere konu mallar esasen alt firmalarının imalatlarından meydana geliyor. Alt firmalar Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası alırsa DTSŞ’leri adına açılan beyannameler nasıl işlem görecek belli değil. DTSŞ’lerinin üretim yerleri bulunmuyor. Dolayısıyla, Sertifika için gerekli koşulları imalathane bakımından sağlamaları mümkün bulunmuyor. Sertifika sahibi imalatçı tesislerinde yapılan gümrüklemede DTSŞ’lerin beyannamelerinin de işlem görmesinin kabul edildiği yönetmelikte açıkça belirtilmelidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar