Üç büyüklerin hafta içi mesaisi

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Süper Lig’in dokuzuncu haftası, şampiyonluk adaylarından Beşiktaş’ın iki ezeli rakibinden sıyrılarak yarışta bir adım öne çıktığı sonuçlara sahne olmuştu. Seçimler nedeniyle hafta arası oynanacak 10.hafta maçlarında üç büyüklerin performansları, tablonun yeniden şekillenmesine veya mevcut durumun pekişmesine yol açabilecek önemde. Bu nedenle bu akşam sahne alacak Fenerbahçe ve Galatasaray ile cuma gecesi Kasımpaşa karşısına çıkacak Beşiktaş’ın maçlarını incelemeyi uygun gördük.

Fikstürdeki sıralama üzerinden gidersek, ilk olarak Fenerbahçe’nin Osmanlıspor deplasmanında merakla beklenen muhtemel performansını masaya yatırmalıyız. Her zaman belirttiğimiz gibi bir maça yönelik eldeki verilerle öngörüde bulunmak gerçekten zorluk derecesi yüksek bir iş. Bu karşılaşmaya yüzeysel olarak baktığımızda, elbette ilk söylenmesi gereken Osmanlıspor’un kontratağa yatkın futbolu ve Fenerbahçe’nin hücumlarındaki verimsizliği oluyor. Bu neden önemli? Çünkü sarı-lacivertliler bu maçta skor üretemedikleri her an rakibin hızlı hücum tehdidine açık olacaklar. Dolayısıyla Fenerbahçe açısından karşılaşmada öne geçen taraf olmak ve mümkünse skor üstünlüğünü erken ele geçirmek son derece önem arz edecek. Ev sahibinde cezalı oyuncu yok ancak golcü futbolcu Pierre Webo sakatlığı sebebiyle forma giyemeyecek. Tedavilerine devam edilen Tisdell ve Rucescu’nun durumları ise maç saatinde netleşecek. Fenerbahçe’de ise Caner, Ba ve Kadlec’in çeşitli rahatsızlıkları bulunuyor. Açıkçası bu karşılaşmada sarı-lacivertlilerin epey zorlanabileceklerini düşünüyorum. 3 puan için skor tabelasında öne geçmek ve son maçlarda düşülen hataya düşmemek (geriye yaslanıp orta alanı rakibe teslim etmemek) şart görünüyor. 

Galatasaray ise saat 21.45’te sahasında Eskişehirspor’u konuk edecek. Doğrusunu söylemek gerekirse kâğıt üzerinde en kolay maçı sarı-kırmızılılar oynayacakmış gibi görünüyor. Ligde oynadığı son altı maçı kaybeden Eskişehirspor’da moraller bozuk. Üstelik 4 deplasman maçının hepsi kaybedilmiş durumda ve bu maçlarda kırmızı-siyahlılar gol dahi atamadılar. Konuk takımda Birol Parlak’ın sakatlığı bulunuyor. Galatasaray’da ise Wesley Sneijder sarı kart cezalısı. Uzun süredir takımdan ayrı kalan Hamit’in tedavisine devam edilirken, Carole de kas yırtığı nedeniyle forma giyemeyecek. Açıkçası bu maçta Galatasaray açısından anahtar terim “önde baskı” olacak. Muhtemelen geride kademeli bir savunma anlayışına bürünecek Eskişehirspor’a karşı baskıyla top kazanmak ve rakibi yarı alanına hapsetmek mutlaka gol getirecektir. Rakibin hücum konusundaki sıkıntılarını da hesaba katacak olursak, gol bulmak bir nevi galibiyetle eş anlamlı hale geliyor. Belki Sneijder’in yokluğu hücum organizasyonları açısından kafalarda soru işaretleri doğuruyor ama Bilal’in “10 numara” pozisyonuna çekilmesiyle sorun pekâlâ giderilebilir. Eskişehirspor yarı sahasına sıkışabilecek maçta dar alanda daha becerili Burak Yılmaz’ın kullanılması faydalı sonuçlar verebilir. Bu maçtan sürpriz bir sonuç çıkma ihtimalini “çok düşük” olarak değerlendirebiliriz.

Rakiplerine dört puan fark yaparak liderlik koltuğunu sağlama alan Beşiktaş ise kapanış maçında Kasımpaşa karşısına çıkacak. Siyah-beyazlılarda Ersan Gülüm kart cezalısı. Veli ve Tolgay’ın rehabilitasyon süreçleri de devam ediyor. Konuk takımda da Orhan ve İsmail’in tedavilerine devam edildiğini belirtelim. Bu maç Beşiktaş’ın göz kamaştıran hücum performansına dair gerçek bir test olacak. 9 haftada 24 gol bulan siyah-beyazlılar; bu gollerin 17’sini deplasmanda atarlarken, iç sahada ise 7 kez fileleri havalandırmışlardı. Rakamlardaki bu dengesizliğin Beşiktaş’ın aslında “iç saha” dediğimiz avantaja sahip olmayışından kaynaklandığı söylenebilir. Cuma gecesi Başakşehir Fatih Terim Stadını dolduracak taraftarlar takımları adına itici bir güç olabilirler. Lacivert-beyazlıların deplasman karnesi ise enteresan bir veri barındırıyor. Bu maça kadar dış sahada 4 maça çıkan Kasımpaşa, kalesinde sadece bir gol gördü. (1-0 yenildikleri Gençlerbirliği karşılaşması) Zaten genel klasmana baktığınızda da ligin en az gol yiyen takımı olarak Kasımpaşa’yı görüyorsunuz. Beşiktaş’ın Gomez’li, Quaresma’lı, Sosa’lı, Oğuzhan’lı, Gökhan Töre’li, Olcay’lı hücum gücü, kademeli ve organize Kasımpaşa savunmasını alt edebilecek mi? Karşılaşmanın neticesini büyük oranda bu mücadele belirleyecek. Elbette Beşiktaş’ın rakip kaleye yüklenirken ani ataklara da önlem alması gerekecek.

Wesley Sneijder (Galatasaray)
Ersan Gülüm (Beşiktaş)

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016