Anormal normalleşme

Kemalettin BULAMACI
Kemalettin BULAMACI Ters Köşe kemalettin.bulamaci@dunya.com

DÜNYA Gazetesi’nde yazmaya başlarken, cuma günkü yazılarımda Türkiye’de haftanın değerlendirmesini, pazartesi günü ise dünya gelişmelerini paylaşacağım bir kurgu yapmıştım.

Evdeki hesap çarşıya uymuyor.

Şubat ayı başında meydana gelen depremler ve yitirdiğimiz canlar tüm ülkede gündemi, sistemi değiştirdi. Ardından, girdiğimiz seçim süreci ülke genelinde bir belirsizlik ortamı yaratmış görünüyor.

Bir taraftan şirketler, kurumlar, STK’lar deprem bölgesindeki acıları hafifletmeye yönelik çalışmalarını yürütürken bir taraftan da işleri olağan akışında yürütmeye çalışıyor. Ramazan ayı bu çalışmaların normalleşmesine vesile oldu.

Hafta boyunca çeşitli iftar davetlerine katıldım. Gün içerisinde de çeşitli lansmanlar, duyurular yapılmaya başlandı.

Gündem, öncelikle deprem ve seçim olmakla birlikte, hayatı olağan akışına oturtmaya çalışan şirketler ve yöneticileri yılın ilk çeyreğine ilişkin izlenimlerini de aktarıyorlar.

Pazartesi günü EasyCep CEO’su, tüketicilerin telefonlarını yenilemeye ilişkin taleplerinde bir artışın olduğuna değindi. İnsanlar, belirsizlik ortamında fiyatların yükselmesi endişesi ile satın almalarını öne çekiyorlar. Artan bu taleple yeni cep telefonu satışı artarken, eski telefonları maddi olarak değerlendirmek trendi de yükselişe geçmiş. Geçen yıl 15 kat büyüyen EasyCep, bu yıl yenileyip yeniden satışa sunduğu cep telefonu adedinin 400 bini geçmesini bekliyor.

Hafta başında, BTK 2022 yılına ilişkin elektronik haberleşme verilerini de açıkladı. Bu açıklamada, hem bireysel ithalat olarak yurtdışından getirilen, ithal edilen ve Türkiye’de üretilen cep telefonu toplam adedinin 10 milyonun altına gerilediği görülüyor. Daha önceki yıllarda bu rakam 11-12 milyon bandında değişiyordu. Ancak işin ilginç olan kısmı, küresel cep telefonu pazarında 2022 yılında yüzde 11,3’lük bir daralma yaşanırken Türkiye’deki daralmanın yüzde 11,6 ile buna paralel seyretmesi.

Yaşadığımız kur artışları, vergi artışları, yüksek enflasyon ve belirsizlik Türkiye’yi akıllı telefon satın almada dünyanın gerisinde bırakmamış.

Aynısı bilgisayar satışlarında da geçerli.

Dünya PC pazarının lideri Lenovo’nun Türkiye Ülke Müdürü Emre Hantaloğlu da buna dikkat çekiyor. Yılın ilk çeyreğinde PC satışları küresel olarak yüzde 29 düşüş gösterirken Türkiye’deki PC satışlarında bir artış söz konusu. Geçen yıl da pandemi sonrası düzeltme yapan PC satışları dünya çapında yüzde 16 düşerken Türkiye’deki düşüş yüzde 3,1 ile sınırlı kalmıştı. Bu yıl ise hem kurumsal taraf hem bireysel taraf yine fiyatların ve kurun yükseleceği endişesi ile taleplerine erkene çekmiş durumda. Depremin sebep olduğu yıkımla zarar gören altyapının yenilenmesi için yapılan harcamalar da bilişim pazarını hareketlendirmiş durumda.

Kısaca yılın ilk çeyreğinde bilişim ve telekom alanında faaliyet gösteren şirketlerin satışlarında kayda değer bir artış gözlemleyeceğiz.

İkinci çeyreğin tam ortasına denk gelen seçimin, ikinci çeyreğin ilk yarısı ve ikinci yarısının biraz farklı sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.

Türkiye’de bilişim harcamalarının öncüsü finans ve telekom şirketleri de deprem sonrası olağan çalışmalarına ve projelerine başta deprem bölgesi odaklı çalışmalar olmak üzere dönmüş durumda.

Turkcell’in, deprem bölgesine yönelik gönül bağı projeleri ve bununla ilgili başlattığı kampanya, Türk Telekom’un ‘85 milyon bir’ kampanyası depremin ve deprem bölgesindeki insanlarımızın unutulmadığının küçük bir göstergesi olmanın yanında ikinci çeyrek ve sonrası için telekom şirketlerinin de agresif bir yatırım dönemine gireceğini gösteriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
BiTaksi, kimin olur? 22 Nisan 2024
Abonelik ekonomisi 15 Nisan 2024
Mutlu yıllar internet 18 Mart 2024