Asıl tehlike nitelikli insan!

Yasemin SALİH
Yasemin SALİH İYİLİK FABRİKASI yasemin.salih@dunya.com

Global ekonomi 2008’deki krizle başlayan süreçte uzun süredir yöneldiği insana yatırım felsefesini rafa kaldırarak karlılığa odaklandı. “Asıl hedef kasayı korumak” anlayışıyla kaynakları karlılık getirecek alanlara kaydırmak ön plana çıktı. Oysa dünya genelinde büyüyen ciddi bir tehlike var: Nitelikli yetenek kıtlığı. “Niteliksizleşme”nin tıpkı kanser gibi şirketleri yavaş yavaş çürüttüğünü dev kuruluşlar bile görmüyor. Uluslararası insan kaynakları ve yönetim danışmanlığı şirketi Korn Ferry’nin The Global Talent Crunch – Küresel Yetenek Krizi isimli araştırması, küresel iş liderlerinin yaklaşan yetenek krizini görmezden geldiğini ortaya koydu.

Sonuçlar global ekonomi için asıl tehdidin finansal kaynak değil, nitelikli yetenek krizi olduğunu gözler önüne seriyor.

Gençlere iyi bakın yoksa 2030’da felaket geliyor

Korn Ferry’nin The Global Talent Crunch-Küresel Yetenek Krizi araştırması, gelecekteki nitelikli işgücü arzı ve talebi arasındaki boşluğu modelliyor. Ve 2020, 2025, 2030 yıllarında kuruluşların ve ülkelerin bu yetenek krizinden nasıl etkileneceğini araştırıyor.

Gelişmiş ve gelişmekte olan 19 ekonomide faaliyet gösteren şirketlerin bin 550 iş lideriyle görüşülerek yapılan araştırma küresel ekonomik büyümenin itici gücü olan en etkin sektörlerdeki bilgi yoğun finans ve iş hizmetleri; teknoloji, medya ve telekomünikasyon (TMT) ile imalat sektörlerindeki yetenek kıtlığını inceliyor. En yüksek büyüme oranına sahip şirketlerin yetenek ihtiyacını ortalama büyüme kaydeden şirketlerle karşılaştırarak analiz eden araştırmaya göre küresel iş dünyası liderleri, nitelikli eleman/yetenek krizinin eşiğinde olunduğunu görmezden geliyor. Ulusların gayri safi milli hasılasını, kurumların karlılıklarını ve gelecekteki iş süreçlerini yönetecek yetenekli işgücü kıtlığının oluşmasında yaş kriterinin de etkisi olduğu belirtiliyor.

Liderlere göre sorun yapısal değil dönemsel

Araştırma liderlerle ilgili ilginç yaklaşımları da ortaya koyuyor. Örneğin görüşülen liderlerin büyük bölümü yetenek kıtlığının yapısaldan çok dönemsel olduğunu düşündüklerini belirtiyor. Küresel iş liderlerinin bazıları gelecekte yüzdesel olarak yüksek nitelikli eleman ihtiyacının işlerini etkileyeceğini düşünürken, yaklaşık yarısı yetenek kıtlığının yaşanacağına inanıyor. Üçüncü bir grup iş lideri de yetenek kıtlığının karlılığını etkilemeyeceğini düşünüyor. Araştırmaya katılan liderlerin yüzde 66’sı yetenek kıtlığının etkilerinin 2020’de başlayacağını, yüzde 52’si ise asıl kıtlığın 2030’da kendini göstereceğini düşünüyor.

Yetenek fazlası olacağını düşünenler de var!

Araştırmaya göre yetenek kıtlığının liderlerdeki yansımaları ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Örneğin ABD ekonomisi hali hazırda nitelikli eleman kıtlığının etkilerini hissetmeye başlamış durumda. ABD’deki iş insanlarının yüzde 79’u yüksek nitelikli eleman açığının 2020’de başlayacağını düşünüyor. Yüzde 86’sı ise bunun 2030’da hissedileceğine inanıyor. Almanya’da kıtlığın önümüzdeki 10 yılda ekonomiyi etkileyeceğine inanan iş liderlerinin oranı yüzde 78.

Birleşik Krallık’ta iş insanlarının yüzde 47’si yüksek nitelikli yetenek kıtlığı yaşanacağını düşünürken yüzde 71’lik kısım ise tam tersine 2030’da yetenekli eleman fazlası olacağını belirtiyor. Küresel çapta iş çevresinin yaklaşık yüzde 17’si yüksek nitelikli yeteneklerin 2025 yılında piyasada fazla olacağını düşünüyor. Oysa uzmanlar bu tarihe kadar Birleşik Krallık’taki yetenekli eleman açığının yarım milyon olacağı tahmininde bulunuyorlar.

50 yaş üstü yeteneklere rağbet artıyor

Avrupa’da büyük şirketlerin insan kaynaklarındaki en büyük sorunu iş becerisi yüksek ve nitelikli yetenekler bulmak. Euro Bölgesi, 2012 ve 2018 arasında 10 milyon iş yarattı ve bunun yüzde 85'inden, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'na (OECD) göre 55-74 yaş arasındaki kişiler yararlandı.

Avrupalı uzmanlar da Türkiye’deki gibi patronların, nitelikli ve becerili gençler bulamamaktan yakındıklarını dile getiriyorlar.

Korn Ferry’nin araştırmasına göre tüm şirketlerin bu az sayıda yetenekli genci istihdam etmeye yönelmesi iş süreçlerinde sıkıntı yaşanmasına yol açacak. Bu nedenle şirketler gençleri geleceğe hazırlamak yerine daha pratik olan yola başvuruyor ve 50 yaş üstü beceri ve donanımı yüksek insanları istihdam etmeye çalışıyorlar. Elbette bunun demografik nedenleri de var. Eurostat’a göre Avrupa’nın çalışma yaşının gelecekteki 10 yıl içinde düşmesi bekleniyor. Millenium çocukları AB nüfusunun sadece yüzde 20'sini oluştururken, “baby boomers” kuşağı da nüfusun yüzde 23.4'ünde kalıyor.

Gençlere yatırım yapmak istemiyorlar

İş liderleri son dönemlerde genç işçileri işe almanın geçmişe göre çok daha fazla eğitim gerektirdiğini söylüyor. Birçok kuruluş, yeterince ciddi olmayan okul programlarından ve yeni işe alınanların çalıştıkları alanlarda yeterli bilgiye sahip olmadıklarından şikayetçi. Korn Ferry uzmanlarına göre eski kuşak mühendisler bugünkü yeni mühendislere göre daha iyi eğitilmişlerdi.

Firmalar, sadece mühendislik ve benzeri bilimsel disiplinler için yaşlı işçilere yönelmiyorlar, hizmet sektöründe de yetenekli ve müşteri odaklı personele ihtiyaç duyuluyor. 50 yaşın üzerindeki nitelikli çalışanlara artan talep doğrudan profesyonellik ile orantılı. Avrupa Birliği içindeki bazı işverenler genç işçilerin eğitimini ve gelişimini sağlayacak programlara para harcamak istemiyor. Bunun yerine, şirketler, eğitim masrafı olmadan anında olumlu sonuçlar üretebilecek yaşça büyük çalışanları işe alıyor. AB’de yaşlı işçilere sırt dayama trendi uzun süreceğe benziyor. Bu da eski nesil emekli olduğunda, gereken becerileri ve deneyimi kazanamayan genç nesiller tarafından değiştirildiğinde, büyük tecrübe ve bilgi birikimi kaybı ile karşı karşıya kalma tehlikesini beraberinde taşıyor. Uzmanlara göre bilgi aktarımı eksikliği, genç işçilerin yaşlılardan öğrenme isteksizliği ile daha da şiddetleniyor.

Krizin etkileri 2020’de hissedilmeye başlayacak

Korn Ferry’nin Global Talent Crunch araştırmasında, küresel yetenek krizinin şirketleri ve devletleri en erken 2020’de etkileyeceği belirtiyor. Araştırmaya göre 2030 yılında nitelikli yetenek kıtlığının 85.2 milyon kişiye ulaşması bekleniyor. Küresel yetenek açığının krizi kilit piyasa ve sektörlerin büyümesini önemli ölçüde etkilemesini öngörülüyor. Küresel şirketlerin 2030 yılına kadar bu kriz nedeniyle 8.452 trilyon dolarlık bir gelir kaybına uğrayacakları tahmin ediliyor. Kalifiye işçi kıtlığının ayrıca maaş/ücretlerin yükselmesi nedeniyle şirketlere ek 2.515 milyar dolarlık yük getireceği de öngörülüyor.

Gelecekte hangi işler kilit rol oynayacak?

- Neredeyse tüm liderler (% 96) kuruluşlarının geleceği için bilgi güvenliğinin kritik öneme sahip olduğuna inanıyor. Liderlerin yüzde 90’ı diğer BT, dijital ve veri ile ilişkili işlerin öneminin artacağına inanıyor.

- Ürün geliştirme, dijital dönüşüm, dijital analiz, büyük veri analizi ve dijital pazarlama alanındaki yeteneklerin de aranılan elemanlar olacağını belirten liderler var.

İşte liderlerin krizi çağıran hataları

* Nitelikli eleman yerine teknolojik yatırımlara daha fazla öne veriyorlar. X Yaklaşmakta olan yetenekli eleman krizini yanlış okuyorlar.

* Bunu dönemsel bir dalgalanmanın bir periyodu olarak görüyorlar.

* Bu nedenle yapısal değişiklikler gerektirecek çözümler yerine kısa vadeli çarelere yöneliyorlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar