Avrupa futbolu çöküyor mu?

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR taksar@gmail.com

UEFA'nın kendisine bağlı 53 ülke federasyonunda mücadele eden Avrupalı 734 üst düzey profesyonel kulübün 2010 tarihli finansal verilerine göre Kulüp Lisanslama Kriterleri kapsamında düzenlediği finansal rapor geçen ay yayınlandı. Raporda çok ilginç istatistikler ve finansal bilgiler mevcut. Bu rapor Avrupa futbolunun içinde bulunda vaziyet hakkında da bize ilginç bilgiler veriyor.

Raporda yer alan verilere göre Avrupa futbolu gırtlağına kadar borca batmış durumda. Ya da finans literatürüne uygun konuşacak olursak, Avrupalı kulüplerin yer aldığı liglerden 19'u borca batık durumda ve bu liglerde yer alan kulüplerin neredeyse üçte ikisinden fazlasının gelirleri giderlerini karşılamakta yetersiz kalıyor. Bu nedenle bu liglerde yer alan kulüpler yoğun borçlanmaya yönelerek, bu açıklarını kapatmaya çalışıyor. Aşırı borçlanma ise kulüpleri ciddi finansal darboğazlara sokmuş durumda.

Finansal açık veren ligler Finansal fazla veren ligler

Rusya İsveç

Romanya Belarus

Bulgaristan Danimarka

Yunanistan Avusturya

Turkiye Belçika

Ukrayna Slovakya

Polanya Macaristan

Çek Cumhuriyeti Moldovya

Almanya Kazakistan

Hollanda Litvanya

İtalya isviçre

Sırbistan 

İspanya 

Portekiz 

İngiltere 

Norveç 

İskoçya 

Azerbaycan 

Bosna 

Avrupa futbolu iflasa gidiyor

Bu rapor sonrası UEFA Başkanı Michel Platini Fransız Le Monde gazetesinde geçen ay bir söyleşi yaptı ve "Avrupa futbolunun hızla çökmeye doğru gittiğini; belirten Platini, yaşanan durumun son derece endişe verici olduğunu ve UEFA Başkanı olarak Avrupa futbolunun iflas etmesine izin veremeyeceğini dile getirdi. "Ülkelerden kemer sıkmalarını isteyemeyeceğimiz gibi, hareketsiz de kalamayız. Bu yüzden finansal fair-play uygulamak zorundayız" yorumunu yapan Platini, "Kulüpler, ligler, federasyonlar harekete geçmemizi bekliyor. Futbolu kurtarmamız lazım" dedi.(Didem Eryar Ünlü, DÜNYA Gazetesi, 2 Şubat 2012; http://www.dunya.com/platini-uefa-kredi-derecelendirme-kurulu%C5%9Fu-rol%C3%BC-%C3%BCstlenmeli-didem-eryar-%C3%BCnl%C3%BC_99_144904_yazar.html)

Kulüplerin gelirleri arttı ama zararları da!

Doç. Dr. Kutlu Merih ile hep dile getirdiğimiz futbol paradokslarından birisi yine acımasız bir şekilde bu konuda diyalektiği çalıştırmış görünüyor.

Bu paradoksu kısaca anımsatacak olursak, Futbol Yönetimi kitabımızda da detayıyla belirttiğimiz üzere, futbol kulüplerinde "gelirler arttıkça, giderler ve buna bağlı olarak verimsizlik ve zararlar da artıyor"

UEFA tarafından düzenlenen bu rapordan da açıkça görülebileceği üzere, bu durum aynen bizim dile getirdiğimiz gibi gerçekleşti.

2010 finansal verilerine göre Avrupalı 735 futbol kulübünün gelirleri 2009 yılına göre yüzde altı artarak 12.8 milyar euroya yükseldi. Yine bu kulüplerin son beş yıldaki gelirleri %42 artarak 9 milyar eurodan 12.8 milyar euroya ulaştı.

Söz konusu rapora göre Avrupa futbolunda son beş yıl içinde kulüplerin zararları ise, 216 milyon eurodan 1.64 milyar euroya ulaştı. Son bir yıl içinde ise bu zarar yüzde otuzaltı artarak artarak 1.2 milyar eurodan 1.6 milyar euroya yükseldi.

Futbolun hızla uçuruma doğru yol alması karşısında, mevcut duruma müdahalede geç kalınıp kalınmadığı sorusu adı geçen dergi tarafından Platini'ye sorulduğunda ise, Platini'nin yorumu: "Ticari kuruluşlara uygulanan kurallar, futbol kulüplerine de uygulanmış olsaydı, sektör çoktan iflas etmiş olurdu. Kulüpler her zaman kurallar üstü yaşadılar ve borçlanma hakkına sahip oldular. Futbolcu maaşlarına bütçesinin yüzde yüzünden fazlasını ayıran kulüpler bile var! Fakat finansal fair-play ile, kulüpler uyulması gereken kurallar olduğunu öğrendiler. Daha da önemlisi 2013 itibariyle cezalara maruz kalabileceklerini biliyorlar" şeklinde oldu.

Rapordan ana başlıklar

UEFA'nın 2014-15 sezonundan itibaren uygulamaya almaya çalıştığı Finansal Fair-Play uygulaması kapsamında düzenlenen bu raporda yer alan bilgileri kısaca ana başlıklar altında özetleyecek olursak;

- Kulüplerin toplam zararı bir yılda 1.2 milyar eurodan 1.6 milyar euroya yükseldi.

- Kulüplerin geliri 800 milyon dolar artış göstererek 12.8 milyar euroya çıktı.

- Ancak aynı şekilde giderleri 1.1 milyar dolar arttı ve 14.4 milyar euroya yükseldi.

- Yaklaşık 650 kulüp yüzde 56 kayıp yaşadı.

- Bütün kulüplerin yıllık zararı yüzde 36 arttı ve 400 milyon euroyu buldu.

- Son iki yılda Şampiyonlar Ligi'nde ve Avrupa Ligi'nde mücadele eden 200'den fazla kulüplerin yüzde 65'i kazandıklarından fazlasını harcadı.

- Avrupa'daki liglerden 19'u finansal açık verirken, 11'i ise fazla veriyor.

- Kulüplerin 2010'da yaptıkları transfer ile oyunculara ödedikleri ücret ve maaş harcamaları toplamı , bir önceki yıla göre %14 artarak 8.2 milyar euroya ulaştı.

- Kulüplerin yapmış oldukları transfer harcamaları içinde transfer için ödedikleri komisyonlar toplamı 775 milyon euroya ulaştı.

- Avrupalı kulüplerin toplam aktifleri 21 milyar euroya ulaşırken, pasifteki borçlar toplamı ise 8.6 milyar euro olarak gerçekleşti.

Platini'nin sağ kolu olan UEFA Genel Sekreteri Infantino ise, "bu verilerin ürkütücü olduğunu" belirterek, "Öbu negatif sarmalı sona erdirmeli ve kulüplerin başarı için kumar oynamasına engel olmalıyız. Bu son uyandırma alarmıydı. Avrupa'da futbolu kurtarmak için bu durumu çok hızlı bir şekilde düzeltmemiz gerekiyor" şeklinde beyanda bulunarak, konunun ciddiyetini tekrar gözler önüne serdi.

Finansal Fair-Play nedir?

Kulüplerin finansal olarak daha sağlıklı bir mali yapıya sahip olmaları ve rekabeti ekonomik olarak daha eşit koşullarda sürdürebilmelerine olanak sağlamaya yönelik olarak UEFA tarafından 2009 yılında kabul edilen Finansal Fair-Play kuralları, ilk kez 2012 yılı itibariyle hayata geçirilmesi düşünülmüşse de kulüplerin hazır olmaması nedeniyle 2015'e ertelenmişti.

Bu sezondan itibaren kademeli olarak başlayan Finansal Fair-Play'in kuralları öz itibariyle;

1. Denk bütçeyi zorunlu kılıyor.

2. Kulüplerdeki ortak/yönetici ya da üçüncü kişilere ait fonların iadesinin sağlanmasını amaçlıyor.

3. Kulüplerin transfer harcamalarında gelirlerinin yüzde yetmiş beşini aşmamaları tavsiye olunuyor.

Yukarıda ana ögeleri sayılan Finansal Fair-Play Kriterleri'nin operasyonel boyuttaki aşağıdaki koşullarının da, 2014-15 sezonuna kadar kulüplerce sağlanmış olması gerekiyor.

- Avrupa Kupaları'na katılmak isteyenler 2014-15 sezonunda bilançolarını dengelemeliler.

- 2011-12 sezonu ilk sezon. Üç yıl içinde en fazla 45 milyon euro zarar etmelerine izin veriliyor.

- 2015-16 sezonu itibariyle izin verilen yıllık zarar ise en fazla 30 milyon euro olabilecek.

- 2018 yılına kadar zararda olan kulüpler ise bu zararlarını yıllık 10.5 milyon seviyesine çekmek zorundalar.

- Kulüplerin gelirleri; bilet satışları, yayın hakları, ödüller, ürün satışı, reklam, oyuncu satışları üzerinden değerlendirilmeli.

- Giderler ise transfer ve ücretler üzerinden değerlendirilecektir. Bunun dışında, stat, tesis, altyapı yatırımları gider olarak kayda geçirilemeyecek. 

Sonuç

Avrupa futbolunun son beş yılda gelirleri önemli artışlar kaydederken, giderlerinde de önemli artışlar yaşandı. Avrupalı üst düzey kulüplerin gelirleri ile giderleri arasındaki bu açığın artması kulüpleri yoğun olarak yabancı kaynak arayışına itti. Bunun doğal sonucu ise aşırı borçlanma oldu. Ancak, aşırı borçlanmanın en büyük sıkıntısı, mali ve iktisadi konjonktürün giderek bozulduğu Avrupa'da kulüplerin fonlama olanaklarını daralttı ve finans maliyetlerini artırdı. Bu ise kulüplerin çok ciddi finansal darboğazlara girmesine neden oldu. Nitekim İskoç liginin asırlık kulüplerinden Glasgow Rangers'ın 59 milyon sterlinlik borcu ile kayyuma gitmek durumunda kalması, bu anlattıklarımızın pratikteki en son örneği olarak karşımıza çıkıyor.

Peki ne yapmalı?

Bu konuya ilişkin düşünce ve görüşlerimiz ile önerilerimizi sizlerle bu sütunlarda paylaşacağız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar