Bilim insanı açığını kapatmaya fen öğretmenlerinden başlıyor

Yasemin SALİH
Yasemin SALİH İYİLİK FABRİKASI yasemin.salih@dunya.com

Tüm dünyada bilimi desteklemek amacıyla eğitim projeleri yürüten Amgen Vakfı, 2004’ten bu yana Türkiye’de aktif. Mustafa Nevzat İlaç’ı satın alarak Türkiye pazarına giren Amgen’in tüm Ar-Ge ve sağlık politikalarını emanet ettiği Dr. Bilgen Dölek, vakfın çalışmalarını anlatırken, “ODTÜ ve TÜBİTAK’la çalışmalar yürütüyoruz. Fen bilgisi öğretmenlerine araştırmalara dayanan bir eğitim veriyoruz. Onlar da öğrencilerine aktarıyor” diyor.

Sağlıkta, özellikle de ilaç endüstrisinde çığır açan “İnsan Genom Projesi”, 1984’te başladığında sadece tıp dünyasını değil, bütün bilim camiasını çok heyecanlandırmıştı. Çalışmanın yüzde 97’sinin tamamlandığı 2000 yılında artık tıp dünyası kişisel tedavilerin geleceği şekillendireceği fikrinde birleşmiş, tüm sonuçların açıklandığı 2008’den sonra ise biyoteknolojik ilaç gelişimine yapılan yatırımlar ciddi yol almıştı. Bu süreçte Amerika’da 70 doktorun ortak hareketiyle kurulan Amgen adındaki şirket de, çalışmalarının odağına canlı hücreler ve biyoteknolojik ilaçları almıştı. Amgen bugün geleneksel ilaç üretimi de yapıyor ama cirosunun yüzde 35’ini biyolojik ilaçlar oluşturuyor. Ürettiği her 5 üründen biri biyoteknolojik olan şirket, bu alanda Amerika’daki pazarın yüzde 50’sine sahip.

Amgen’in Türkiye macerasına bakıldığında “Bir girdi, pir girdi” türünden bir hikaye çıkıyor karşımıza. Yedi yıl önce Türkiye’nin en eski ilaç şirketlerinden Mustafa Nevzat’ı satın alarak pazara giriş yapan şirket, aynı anda Dubai’deki bölge ofisini İstanbul'a taşıyıp 32 ülkeyi Türkiye’ye bağlama kararı almıştı. Kaliforniya’daki merkez, geçtiğimiz şubat ayında bölgenin tüm pazar erişimi, Ar-Ge, sağlık politikalarını sektörün laboratuvarlarında uzun süre dirsek çürütmüş bir kadına, Dr. Bilgen Dölek’e emanet etti. Amgen ve Mustafa Nevzat Pazar Erişim ve AR-GE Direktörü olarak göreve başlayan Dr. Bilgen Dölek, İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nü bitirdikten sonra yüksek lisans ve doktora sürecinde TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü ile Düzen Genetik Hastalıklar Tanı Merkezi’nde birim sorumlusu olarak görev alan bir isim. İlaç endüstrisinde 12 yılı aşkın yöneticilik deneyimi olan Dölek, Mustafa Nevzat ile Amgen birleşmesini, “Gelenekselle geleceğin buluşması, iki kültürün sinerjisi” olarak nitelendiriyor.

Bilimsel araştırmaları destekliyor

Bilim insanlarının kurduğu bir şirket olarak Amgen, bu alanda bütün ülkelerde araştırma ve geliştirme projelerinin ihtiyacı olan insan kaynağı havuzunu desteklemeyi amaçlayan bir vakıf kurmuş 1991’de. Amgen Vakfı’nın geleceğin girişimcilerine ilham vermek ve toplulukları güçlendirmek amacıyla fen eğitimini ileri taşımayı hedeflediğini vurgulayan Dr. Bilgen Dölek, “Bilimi geliştirmeyi, toplumun dikkatini bilime çekmeyi önemsiyoruz. Bu amaçla vakıf, yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde fark yaratabilecek anlamlı ve yenilikçi girişimlere yatırım yapıyor. Bugüne kadar 250 milyon dolarlık yatırım yapıldı, bunun 150 milyon doları eğitim projeleri için kullanıldı” diyor.

Vakfın, eğitimdeki projeleri iki temel programdan oluşuyor. Amgen Scholars ve Amgen Teach adındaki bu programların odağında, yarının bilim insanlarına araştırma heyecanı aşılamak var. European Schoolnet’in yönlendirme ve teknik desteği ile Amgen Vakfı tarafından finanse edilen Amgen Teach Projesi, ortaöğretim kurumlarında görev yapan fen bilimleri öğretmenlerinin sınıflarında araştırma sorgulama tabanlı öğretim stratejilerine yönelik becerilerini geliştirerek öğrencilerin fen bilimlerine ilgisini ve başarılarını artırmak için planlanmış. Dokuz ülkede uygulanan program ile bugüne kadar 4 binden fazla öğretmene ulaşılmış ve dolaylı olarak yaklaşık 530 bin öğrenciye fayda sağlanmış.

Bilim için El Ele

Programlar 2014’ten bu yana Türkiye’de de yürütülüyor. Bunlardan biri Bilim için El Ele adıyla bugüne kadar yüzbinlerce öğrenciye ulaşmış durumda. Dölek, “Türkiye’de 374 öğretmene eğitim verildi. TED üniversitesi ve Kalkınma Atölyesi ile birlikte yaptığımız çalışmalar Ankara’dan başladı. ODTÜ de bize destek verdi, laboratuvarlarını bize açtı. Ayrıca online eğitim de verildi. Eğitimlere katılan öğretmenlerin yüzde 66’sı buradaki deneyimlerini daha sonra derslerinde kullandıklarını belirttiler. Bu, bizim için önemli bir şey” diye anlatıyor programı.

Yetişmiş insan gücünün bütün bilim tabanlı şirketler gibi Amgen için de önemli olduğunun altını çizen Dölek, gençleri daha fazla bilime yönelterek meslek seçimlerinde etkili olmak istediklerini de vurguluyor.

Amgen ve Mustafa Nevzat olarak iki ay önce imzaladıkları protokolle TÜBİTAK’ın sanayi doktora programı 2244 projesine dahil olduklarını anlatan Dölek, bu sayede doktora öğrencilerini Ar- Ge projelerine dahil ettiklerini ve karşılığında burs verdiklerini söylüyor. İlk aşamada Ankara üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile başlatılan bu program sonunda öğrencilere istihdam imkanı da sunulacağını ifade ediyor Dölek.

● Türkiye’de iki fabrikası var!

2012’de 700 milyon dolarlık yatırımla pazara giren Amgen, iştiraki olan Mustafa Nevzat’la birlikte Türkiye’de iki fabrikada üretim yapıyor. Bunlardan biri Yeni Bosna, diğeri de Şekerpınar’da. Toplam bin 50 kişinin çalıştığı Türkiye operasyonu, global istihdamın yüzde 10’unu oluşturması bakımından Amerika için önemli görülüyor. 17’si doğrudan 32 ülkenin İstanbul’dan yönetildiğini belirten Dr. Bilgen Dölek, yapılanma için şunları söylüyor: “Yeni Bosna’daki fabrikada hammadde alınıp yaklaşık 6 yıl üzerinde çalışılıp bitmiş ürün haline getiriliyor. Şekerpınar’da ise etken madde yapılıyor. Bu anlamda Türkiye’deki 6 etken madde fabrikasından biriyiz.”

Türkiye’nin sağlık politikası olarak biyoteknolojik ilaçların gelişimine çok yatkın olduğunu, hükümetin bu alana desteği bulunduğunu hatırlatan Dölek, “Bu, her ülkede bulabildiğimiz bir durum değil. Burada ciddi bir devlet desteği söz konusu” diyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar