Birden fazla işverenden alınan ücretler ve beyanname vermeyenler

Bumin DOĞRUSÖZ
Bumin DOĞRUSÖZ HUKUKA GÖRE bumin.dogrusoz@dunya.com

Geçtiğimiz günlerde vergi daireleri, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) elde ettiği verilerle belirlediği birden fazla işverenden ücret alıp da yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyenlere, bunun sebebini ve izahını talep eden, ihmal söz konusu ise beyanname vermeye davet eden yazılar göndermeye başladı. Çok sayıda okur ve tanışım da bana konuyu iletti. 

Hemen her mart ayında bu konuyu hatırlatmama rağmen, demek pek çok kişi ihmal etti. Bu yüzden bende yol gösterici mahiyette olmak üzere, konuyu tekrar ele alayım dedim.
Birden fazla işverenden alınan ücret konusu bu şekilde gelir elde edenler için, biraz da konuya ilişkin düzenlemelerdeki sıkıntılar dolayısıyla hep duraksama konusu olmuştur.

Konunun geçmişine yakın tarihler itibariyle bakarsak 4369 sayılı Kanun’la birden fazla işverenden ücret alınması verginin konusu dışına çıkartılmış, daha sonra 4842 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanunu’nun 86. maddesi değiştirilerek “birden fazla işverenden ücret alanların bazı kayıtlarla ücretlerini yıllık beyannamede birleştirilmesi esası”na geri dönülmüştür. Ancak bu dönüşün bazı zaafları olduğu, daha uygulanmadan anlaşıldığından, ücretlilerin yıllık beyanda bulunmasını gerektiren koşullar, 3,5 ay sonra 4962 sayılı Kanun’la yeniden düzenlenmiştir.

Bugün de geçerliliğini koruyan son düzenlemeye göre; “Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler (birden fazla işverenden ücret almakla beraber birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103’üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil)” için yıllık beyanname verilmeyecek, başkaca sebeplerle beyanname verilse dahi bu ücretler beyannameye dahil edilmeyecektir.

Bu düzenlemenin idari yorumu ise, 16 sayılı Gelir Vergisi Sirküleri ile yapılmıştır. Bu düzenlemelere göre tam mükellef gerçek kişilerin tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücretlerinin ;
- sadece bir işverenden elde edilmesi halinde
- birden fazla işverenden ücret geliri elde edilmesi durumunda ise, birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamının 2018 yılı gelirleri için 34.000 TL’yi aşmaması halinde (Bu sınır 2016 ve 2017 yılları için 30.000 TL’dir. 2019 yılında elde edilen ücretlerin beyanı için ise 40.000 TL olarak uygulanacaktır) yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

Birden fazla işverenden ücret geliri elde edilen hallerde, birden sonraki işverenden alınan brüt ücretlerin toplamının 34.000 lirayı aşması durumunda ise, birinci işverenden alınan da dahil olmak üzere ücret gelirlerinin tamamı beyan edilecektir.

Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağının belirlenmesi, 16 no’lu Gelir Vergisi Sirküleri ile mükellefin serbest takdirine bırakılmıştır. Kısaca mükelleflere, bu hesaplamada en yüksek ücreti hesaplama dışı bırakma hakkı tanınmıştır.
Stopaja tabi tutulmamış ücret gelirleri (Gelir Vergisi Kanunu’nun 64’üncü maddesinde yer alan diğer ücretler ile vergiden istisna olanlar hariç) için ise, tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname verilecektir.

Bunlara en sık karşılaşılan örnekler olarak; ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı ile İstisnadan faydalanamayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlilerinin durumu gösterilebilir.

Buna karşılık Gelir Vergisi Kanunu veya çeşitli kanunlarla (örneğin Serbest Bölgeler Kanunu, Uluslararası Gemi Sicili Kanunu) gelir vergisinden istisna edilmiş ücretlerin, beyanı ve hatta sınırın hesabında dikkate alınması söz konusu değildir.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, yıl içerisinde ücret alınan işveren sayısıdır. Birden fazla işverenden ücret almış olmak ibaresi, aynı zaman sürecinde birden fazla işverenden ücret almayı kapsadığı gibi, yıl içerisinde iş değişikliği dolayısıyla birden fazla işverenden ücret almayı da kapsamaktadır. Örneğin Nisan sonunda bir iş yerinden ayrılan, Temmuz’da yeni iş bularak orada işe başlayan bir ücretli de, yıl içerisinde birden fazla işverenden ücret aldığından, yukarıdaki kurallara tabi olacaktır.

Birden fazla işverenden ücret geliri elde etme durumu, özellikle grup şirketlerde veya holding yapılanmalarında karşımıza çıkan iştirak ilişkilerinde, bir şirkette görev yapan bir kişinin, iştirak konumundaki şirketlerde de yönetim kurulu üyeliklerini üstlenmesi ve bu ek görevleri karşılığında ücret veya huzur hakkı gibi gelir elde etmesi durumunda karşımıza çıkmaktadır.

Oysa bu gibi hallerde, birden fazla ücreti ortadan kaldırmak için, kişinin çalıştığı şirketi diğer şirkette yönetim kurulu üyesi yapmak, bu şekilde ücretin şirket tarafından tahsilini sağlamak ve söz konusu kişiye çalıştığı şirketten aldığı ücretle birlikte tek bordro üzerinden ödeme yapmak yoluna gitmek mümkündür. Birden fazla ücretin beyanname kapsamına alınmasındaki amaç, ücret gelirlerine de artan oranlı tarifeyi uygulamak olduğundan, önerdiğimiz yolla bu amaç gerçekleştirilmiş olacak ve her hangi bir vergi ziyaına yol açılmamış olunacaktır.

Yıl içerisinde iş değiştiren kişiler açısından ise, işe başlanılan şirket, bordroda önceki şirkette vergi tarifesinde gelinen orandan itibaren vergi kesmiş ve dolayısıyla artan oranlı tarife ücretliye tam olarak uygulanmış olsa dahi, yukarıda aktardığımız ölçütlere göre, yine beyanname vermek gerekebilecektir. Gerçi bu durumda yıllık beyannamede ücretli aleyhine bir vergi çıkmayacak olsa bile, beyanname verilmemesi usulsüzlük cezasını gerektirmektedir.

Buna karşılık çalışılan şirketin bir başka şirketle birleşmesi veya bir başka şirket tarafından devralındığı hallerde ise, ücretlilere vergi oranı birleşme veya devir öncesi ödenen ücretler de nazara alınarak uygulanacağından ve ayrıca tüzel kişi işverenin tüzel kişiliği birleşilen veya devralan şirketin tüzel kişiliği içerisinde varlığını sürdüreceğinden, bize göre birden fazla işveren olgusu ve ayrıca vergi ziyaı oluşmayacaktır.

Birden fazla işverenden ücret alıp da beyanname vermek durumunda olanlar, Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesinde yazılı indirimleri yapma olanağına kavuşmaktadırlar. Örneğin böyle bir durumda beyanname veren ücretli kendisine eşine ve çocuğuna ait eğitim ve sağlık giderlerini veya bağışlarını yahut özel şahsi sigorta primlerini gelirinden indirerek vergi öderken, tek işverenden ücret alanlar bu olanağa sahip değildirler. Bu da özünde aynı gelir unsuru içinde eşitsizliğe yol açmaktadır. Ancak bu eşitsizliğin giderilebilmesi, ücretle ilgili kanun hükümlerinin gözden geçirilmesi ile mümkündür.

Gelir Vergisi Kanunu’nun anılan 89. maddesinin beyanname verenlere sağladığı indirim olanağını dikkate alırsak, birden fazla işverenden ücret alanlar için beyanname vermenin bir nev’i avantaj olduğu dahi söylenebilir.

Kendisine beyanname vermeme sebebi yazı ile sorulan ve beyana davet edilenler ne yapabilir? Vergi dairlerinin beyana davet yazılarını alanlardan, beyanname vermesi gerektiği halde vermeyenler, pişmanlık yolu ile beyanname vererek ceza ödemekten kurtulabilirler. Her ne kadar izaha davet edilenlerin pişmanlıktan yararlanması mümkün değilse de, burada teknik olarak bir izaha davet yoktur. (Zira konu 482 sayılı VUK Genel Tebliği’nde izaha davet konusu yapılabilecek filler arasında sayılmamıştır ve zaten izaha davet usulü de işletilmemektedir.) Sadece vergi dairlerinin beyana daveti söz konusudur. Öte yandan VUK’un 371. maddesi, pişmanlığa engel haller olarak sadece “ihbar bulunmaması”, incelemeye başlanılmamış olma” yahut “takdir komisyonuna sevk yapılmamış olma” hallerine yer vermiştir. Ancak burada, pişmanlıkla verilen beyanname üzerinden vergi çıkması durumunda, çıkan verginin 15 gün içerisinde ödenmesi gerekmektedir. Aksi halde %50 oranında da olsa ceza tarhiyatı ile karşılaşmak söz konusu olabilecektir. Bu ceza için uzlaşma yoluna gitmek de mümkündür.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Konaklama Vergisi 29 Ekim 2019
Değerli Konut Vergisi 22 Ekim 2019
Yenileme Fonu… 15 Ekim 2019