Bölgesel ve küresel büyümenin yakın geleceği

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN aleventalkan@gmail.com

Dünya ekonomisi tekdüzeleşti. FED bu yıl 3 faiz artışı yapacak ancak ekonomiyi fonlama seviyesini çok yukarlara çekmeyecek. Dünya ekonomisinin dört birini oluşturan Kuzey Amerika’da, mali politikalar ve teşvikler belirsiz. Tüm ekonomiler kalıcı izler taşıyor. Zayıf büyüme, siyasi türbülanslarla kol kola yürümek zorunda. Sönük talep, yetersiz yatırım müzminleşti. Hal bööyle olunca, yapısal kilitlenmeler gizlenemiyor.

Peki neden?

1. Yüksek gelir dağılımı eşitsizliği, aşırı ölçüde tasarruf yapılanmasını getiriyor. Çünkü günümüz kapitalist sistemi, gelir dağılımının üst seviyesinde yer alanlarla alt seviyesinde yer alanları karşı karşıya getiriyor. Düşük gelirlilere yönelik gizlenemeyen bir sorumsuzluk yer alıyor.

2. Teknolojik ve demografik kesatlık (stagnation), yatırımlardaki geri dönüşleri baskılıyor. Arzu edilen yatırım harcama düzeylerine ulaşılamıyor.

3. Piyasa dışı aktörlerin tasarruf ya da likit aktif üzerinde yoğunlaşan taleplerindeki belirleyici güç, piyasaların yönlendirdiği bir risk-getiri beklentisinden çok siyasi etkenler olunca tahminler zorlaşıyor.

4. Risk taşıma kapasitesi çökmüş, aşırı yüksek kaldıraçta tasarrufa seferber bir ekonomik eğilim, finans sektörünün ipleri germektedir. Para, yatırımlardaki zorlu geri dönüşlerden kaçarak, güvenli kamusal borçlara park etmektedir.

5. Sıfır güvenli faiz seviyesi bile düşük küresel enflasyonu harekete geçiremiyor. Yatırımlarla ve tasarruf dengesi kurulamıyor.

6. Sermaye ve yatırım mallarında düşük giden talep, şirketlerin karlılıklarını aşağı yönde baskılarken işsizliği de besliyor.

7. IT sektörü şirketlerine görece düşük kalan ilgi, uzun vadeli bakıldığında yeni teknoloji yatırımlarını teşvik etmiyor.

Çözüm nerde?

1. Düşük olan her alandaki talebi desteklemek, bilhassa yatırımları.

2. Doğrudan borçlu ve gelecek vadeden şirkete destek çıkmak, böylece hem reel hem de finans sektörünü desteklemek.

3. Ekonomi politikalarının geleceğine ilişkin açık ve net mesajlar vermek.

4. Bütçeyi öyle bir dizayn etmeli ki, ekonominin en çok aç olduğu verimli yatırımlarla iyileştirici üretimin can suyu her zinde kalmalı.

Tüm bu küresel ekonomik koşullar Türkiye ekonomisinin aleyhine esen rüzgarlar. İşimiz kolay değil. Bir yandan bölgesel risklerimiz öte yanda küresel eğilimler; tam “bir koltukta iki karpuz”.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar