Borsa ve bono bağlantısında ipler neden kopuk?

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN aleventalkan@gmail.com

Borsa ve gösterge bono getirileri birbirini besleyen iki güçlü temel kaynaktır. Borsa getirileriyle gösterge bono getirileri arasındaki bağlılaşım (korelasyon) birbirini tamamlarken, bunu destekleyerek ya da ayrışarak yapar. Sonuçta iki farklı dönem yaşanır. Son dönemin gündeminde işte bu iki farklı dönem vardır.

BIST-100 Aralık 2016’daki 70,000-75,000 aralığı ile başladığı yükselen trendinde 105,000- 110,000 zirvesinde yorgunluk belirtileri vermeye başlamıştır. Borsa gibi %100 riskten oluşan bir piyasanın imdadına, korunaklı (hedge) yatırım seçenekleriyle VİOB yetişse de, tamamen risksiz bir yatırım aracından bahsediyorsak bu, gösterge bono olur. Normalde bono getirilerinin BIST-100 getirileriyle olan bağlılaşımı ters olmalıdır. Yani faizlerdeki her düşük seyir borsayı besleyen güçlü bir ışık kaynağı olabilmelidir. Ucuzlayan para, borsada getiri arayışını artırmalıdır. Yatırımda risk algısı, şirketlerin yıllık temettü beklentilerine sığmaz. Riskli enstrüman arayışı başlar. Borsamız gerçeğine bakarsak, döngü 70,000 li seviyelerden bu günlere aykırı ya da paralel seyredebilmektedir. Elbette bunu destekleyen unsurlar vardır. İşte bu parametreler şunlardır:

1. Küresel ekonomilerde yaygın olan defl asyon korkusuna karşın, bizde düşmeyen TÜFE enflasyon vardır. Bu nedenle reel faiz beklentileri hızla değişebilmektedir.

2. Manşet enflasyonu destekleyen bir çekirdek enflasyon gerçeği bulunmaktadır. Bu durum maliyet bazlı katılığı geliştirmektedir. Sonuç BIST-100 için tutarsızlık olabilmektedir.

3. Doğrudan yatırımlardaki sert düşüş ve bu düşüşü destekleyen yatırımcı güvensizliği, son günlerde tüketici güvenine uzanmaktadır. Reel sektörün finansör sıkıntısı borsa ile bono getirileri arasındaki bağlılaşımı koparmaktadır.

4. Müdahaleci ve yönlendirici ekonomik politikalarımız vardır. Bunlar, tarafsızlık şüphelerini artırmakta ve küresel yatırım algısını köreltmektedir.

5. Portföy yatırımlarındaki uluslararası trend; gelişmekte olan ülkelerden çıkış, başta ABD olmak üzere, gelişen ülkelere giriş şeklindedir. Bu tablo piyasadaki derinliği, işlem hacmini ve manevra alanını daraltmakta ve hareketleri sertleştirmektedir.

Yükselen faiz ortamında zirveden zirveye koşan borsamız, kafaları karıştırmaktadır. Bize düşen, “kendini aydınlatan ışık kaynağına sırtını dönmüş her şeyin görüp göreceğinin kendi gölgesi olacağı” gerçeğini unutmamak olmalıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar