Hazır giyim sektörü senaryoları

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ oaatac@gmail.com

 

Bir kaç haftadır stratejik planlamaya pratik örnek olarak hazır giyim sanayii senaryoları konusunu işliyoruz. Bu hafta bu sanayii etkileyecek faktörlerden  asimetrik (bakışımsız) pazar yapılanması, işçi ücretleri ve sektördeki yatırım eğilimlerine değinmek istiyorum.

20. Yüzyılın ikinci yarısından bu yana hazır giyime olan talebin patlaması ve kalkınmış ülkelerin bu konudaki üretimden çekilmeleri aralarında Türkiye'nin de olduğu kalkınmakta olan birçok ülkenin mallarına olan talebi arttırdı. Ancak, 2000'li yıllardan bu yana büyük pazarlarda gözlenen durgunluk ve bu pazarlarda yer yer %100'e varan ithal bağımlılığı özellikle bu sektöre geç giren bazı ülkeler için ciddi sorunlar yarattı. Günümüzde az sayıdaki kalkınmakta olan ülkenin ihracatı artık pazarın büyümesine değil diğer üreticilerden çalınacak Pazar paylarına bağlı. Sektördeki ciddi kapasite fazlası ve ithalatçıların verdiği birim ithal fiyatlarındaki  azalma da rekabeti körükleyen faktörler arasında başı çekenlerden. 

Farklılaşmamış ürünlerde büyük alıcı ülkelerin hazır giyim pazarı son derece dengesiz bir yapı gösteriyor. Söz gelimi ABD'de beş büyük perakendeci hazır giyim satışlarının neredeyse %60'ını, İngiltere'de ise %35'ini yapıyor. Bu tip pazarlarda alıcıların mutlak pazarlık gücü devam edecektir. Bununla beraber bazı aracıların (Li & Fung ve Esquel Group gibi) katma değeri yüksek etkinliklere girişmesi ve dağınık imalatçıları denetim altına alma gayretleri en azından bazı imalatçılar için Global satın almacıların güçlerinde bir azalmaya neden olabilecektir. Talebin yükselen ve kalkınmakta olan ülkelere kayması da satıcıların pazarlık gücünü olumlu etkileyecektir.

Önemli aktörlerden Çin'in düşük gelirli ülkelerle bu sektörde ne kadar rekabet edebileceği ve/veya rekabet etmek isteyeceğini şüphelidir. Çin zaten daha 2000'li yıllarda üretimini katma değeri yüksek ürünlere kaydırmaya başladı. Bunda başarılı olup olmayacağı henüz belli değil. Belli olan Çin'in artan işçi maliyetleri ve değerlenen parası. Çin katma değeri düşük ürün piyasasından çekilmeye devam ederse düşük gelirli ülkeler boşalan pazarlarda pay kapmak için kıyasıya rekabet edeceklerdir. (Unutulmamalı ki Çin'in henüz sektörde kullanmadığı ve kırsal kesimde yaşayan şehirlerdeki içinin üçte biri ücretle çalışacak 750 milyon kişilik bir nüfusu var. Çin bu potansiyeli değerlendirmesi halinde hala düşük ücretli işçi avantajına sığınan ülkelere kafa tutabilecek bir ülke olarak kalacaktır. Çin'in Lewis dönme noktasına  gelmesine daha çok var.) 

İşçi ücretleriyle rekabet etmeye kalkmak birçok ülke için mümkün olmayacaktır. Hemen her yerde işçi ücretleri birçok nedenden dolayı yükselmeye devam edecek işçi maliyetleri alıcıların çalışma koşulları ve işçi hakları konusunda baskılarının da artması sonucu artacaktır. Zaten ülkeler arası işçi ücretleri açığı kapatılacak gibi değildir . Dolayısıyla işçi ücretleri bazında rekabetçilik ya unutulacak veya üreticiler de yerleşimlerine göre uzak veya yakın tedarik şıklarından birini tercihe zorlanacaklardır. Çin yine en önemli üretici olmaya devam edecektir.

Gelelim bu sektördeki yatırımcıların stratejik eğilimlerine (sahiplik). Sektörde üç ana gurup var. Birincisi genellikle ABD ve Avrupa kökenli marka üreticileri. Önceleri global üretim zincirleri sahibi olan bu gurup hızla pazarlama ve perakendeciliğe dönerek üretimi taşeronlara bırakacaklardır. İkincisi Asya, Karayipler, Latin Amerika ve Sahra Altı Afrika ülkelerinde üretim zincirleri kuran Hong Kong, Tayvan, Güney Kore, son zamanlarda Singapur, Malezya, Çin, Hindistan ve bazı Orta Doğu ülkelerinden milletler-üstü (transnational) şirketler var.  Bu şirketler de daha çok girdi tedariki, ürün geliştirme, tasarım ve pazarlamaya yoğunlaşacaklardır. Üçüncü gurup bölgesel şirketler: Bunlardan Hindistan ve Siri Lanka'lı şirketler Güney Asya'da; Malezya ve Tayland'lı şirketler Güney Doğu Asya'da; Güney Afrika ve Mautitus'lu şirketler Sahra Altı ülkelerinde üretim zincirleri kurmaya devam edeceklerdir.
Haftaya tüm bunları derleyip toparlayıp bu sektörde bulunan firmaların orta ve uzun vade stratejileri için bir çerçeve tartışacağız.
Sağlıcakla kalın

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019