Hem finansal hem fiyat istikrarı

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN aleventalkan@gmail.com

 

 

 

Krizler kıskacında uluslar, bölgeler ya da birlikler küresel ekonominin üzerine her seferinde bir ölçüde risklerini boşattılar. Ağustos 2007'e gelindiğinde ilmekler hızla kopmaya başlamıştı. Makroekonominin lokomotifi gücünü yitiriyordu.
 
Öte yandan, onu peşi sıra takip eden finans vagonuyla arasındaki bağlar teker teker düşüyordu. Ve Eylül 2008; Lehman Brothers'ın batışı sistemik tabirini düşmüştü küresel ekonominin son krizine...
 
Ne demekti sistemik? Sistematikten farklı bir şeyler çağrıştırdığı kesindi. Sistematik riskin, sağlıklı bir dağıtımla kolaylıkla üstesinden gelinebilir. Sistematik, sistemin belirli parçalarının bütün içindeki riskinden ibarettir. Oysa sistemik risk, herhangi bir parçanın sistemin bütününe yönelik yıkıcı etkisini hesaplar. Batamayacak kadar büyük riski (too big to fail) sistemik riske çok güzel bir örnektir. Eylül 2008'de Lehman Brothers dünya ekonomisine; belirsizlik, güvensizlik, sürü psikolojisi, gölge bankacılık, bulaşma, gelişen gelişmiş ayrışımı, karamsarlığı kapsayan bir yük bindirmişti. Her yenilik gibi, anlaşılması bir uyum sürecine bağlıydı elbette... Özellikle FED'in, ABD Hazine'sinin, Finansal İstikrar Kurulu'nun (Financial Stability Board) kullanımının hemen ardından, hızla yerleşmiş bir küresel kriz terminolojisi olmuştu. Sistemik, son dönemin büyük durgunluğunda ortaya çıkmış terimler arasında zirvede yer almıştı. Sistemik notunu önce kamu sektörünün, sonra akademisyenlerin ve ardından da finansal piyasaların kullanmaya başlıyor olması ayrıca manidardı. 
 
Finans piyasaları ve makroekonomi için sistemik riskin iyi anlaşılmasının gerekliliği, MSRI 2008, Nemmers 2006 , BBVA 2010 ödüllerini alan Lars Peter Hansen gibi önemli akademisyenleri dahi harekete geçirmişti. Belirsizliği kuantize edebilmek konusunda, finans yazını sayısız çalışmalara ev sahipliği yapagelmişti. Sistemik riski kuantize den sayısız yaklaşım bulunuyorsa da, burada hedef statikten çok dinamik bir ekonomik yapının kontrol altına alınabilmesini ve onun en sağlıklı ölçümünü kapsar. Yüzyılımız, istatistiksel modellerin ekonomik uygulamaları üzerinde yükselttiği çözümlere, 1921'deki Knight'ın çalışmalarından beri aşikar. 
 
Sistemik riski ölçmek; finansal piyasalarla makroekonomik pozisyonu eş güdümlemek ve aradaki sağmayı öngörmek gibi bir artıyla gelir. İstatistiksel ölçümlere dayalı alternatif/olası modeller, etkin bir dinamik ekonomik yapıyı temel alır. Çözümlerde çetrefillidir. Çünkü çalışan sistemin üzerinde işlemesi gerekecek çözümler olmak zorundadırlar. Yani bir yandan Lehman Brtohers ile güvensizlik içinde kıvranan küresel ekonomiye; denetim, mevzuat eksikliği, yönetimde asil vekil çelişkisi, CEO maaş sorumluluk yetki çarpıklıklarına el atabilmelidir. 
 
Öyleyse para politikası için; finansal istikrar ve bunu sağlayacak ROM sistemini Eylül-Ekim 2011'de uygulamaya almak en doğru adım olmamış mıdır? 2013'e adım atarken küresel serbest sermaye riskiyle irkiliyoruz. Öteki türlü de TCMB'ye öncül politikalar kuramadı diyecektik tabii ki. Baharı yaşayan ulusal ekonomimizle şu deyim çok uyumlu; "tek gülle bahar geçmez", hem finansal hem fiyat istikrarı gerek. 
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar