IHI DALGAKIRAN’ın kompresörden öteye anlamı

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Sahada yaptığımız toplantılarda “ Yetkili olsam, ülkemizin kaderini değiştireceğine gerçekten inandığım bir projenin hayata taşınması için, geçici olarak Sultanahmet Camii avlusuna çadır kurar; orada üretilmesini sağlarım” derim. Bu sözlerle ne demek istediğimi anlayanlar çoğunluktadır; çok azından itiraz gelir; ama bugüne kadar güçlü bir itiraza da tanıklık etmedim.

Adnan Dalgakıran’ın yıllardır tanırım. Japon IHI Grubu ile ortaklık kurduklarını anlattığında, Şişecam’ın yıllar önce cam ev eşyası için yaptığı lisans anlaşmalarının, iş anlayışında, mühendislik bakışında ve yapılan işin küresel bütünlükte kavranmasında yarattığı pozitif etkilerle ilgili gözlemlerimi paylaştım.

Dilovası’ndaki tesisin açılışına katıldım… Adnan Dalgakıran’a, “Açılış konuşmaları benim sezgilerle ulaştıklarımı onaylamaya yetmedi; ayrıntıları öğrenmek istiyorum” dedim… Genel Müdür Yakub Tüfekçi ile oturduk, “IHI DALGAKIRAN’ın kompresörlerden öteye anlamı” üzerine konuştuk. Bu yazıda anladıklarımı paylaşacağım.

IHI DALGAKIRAN, turbo kompresörlerinin yarattığı “farklılıkları” beş başlıkta toparlayabiliriz:
1) Kuruluşun ‘piyasa yapıcısı’ etkileri, 2) İthal ikamesi ve döviz bağımlılığını azaltması, 3) Enerji tasarrufu ve kaynak açığa çıkarması, 4) İş yapma metotlarında yeni bir senteze ulaşabilme fırsatları, 5) Gelecek inşa etmemize olası katkıları.

Piyasa yapıcı etkileri

Bu yılın Nobel Ekonomi Ödülü’nü alan Paul Romer, fikirlerin özgürce geliştiği ortamlarda, Ar-Ge, tasarım ve inovasyon alanında artan becerilerin hayata taşınmasının beslediği sistemlerin gerçek kalkınma yarattığını söyler. Japon IHI Grubu’nun 165 yıllık birikiminin sentezi olan know-how’ını ülkemize taşıyor. Bu ortaklığın somut etkileri var: Öncelikle, kompresörlerin blok dökümü özel teknoloji gerektiriyor. Piyasadan temin edilen döküm parçaları için Türk ve Japon mühendisler know-how aktarımı yaparak dökümcülerin gelişmesine katkı sağlıyor. İkincisi, tesis deplasmanlı-vidalı ve pistonlu- kompresör yerine dinamik -turbo kompresör- için parçaların bir mikron hassasiyette talaşlı üretim gerektiriyor. Bu alanda da piyasaya ciddi bilgi ve deneyim aktarılıyor. Böylece, ülkemizin düşük ve orta teknolojiden, daha ileri teknolojiye geçmesine katkı sağlanıyor. Üçüncüsü, kritik parçalardan biri olan eşanjör-turbo kompresörde kullanılan soğutma ünitesi- bugünkü koşullarda piyasadan temin edilemediği için komple yeni bir hat ile yatırım zenginleştiriliyor; önemli ve katma değerli bir parçanın da Türkiye de üretimi sağlanıyor.

Dördüncüsü, Türk ve Japon mühendislerin birlikte geliştirdikleri, turbo kompresörün bir nevi beyni olan, PLC sistemi ve yazılımı da IHI DALGAKIRAN bünyesinde geliştirilip, üretiliyor; ortak yazılımlarda alanında ileri bir adım oluşturuyor. Bu yeni adımlar “piyasa yapıcısı rolü” ileriye doğru etkileri nedeniyle önemli.

Ayrıca IHI DALGAKIRAN‘ın devreye girmesinin ardından, bugüne kadar ithalatçı olarak iç piyasada ürün satan global firmaların %30-40 fiyat indirmeleri de Türk sanayisine önemli bir katkı olmuştur.

İthal ikamesi ve enerji tasarrufu

Ülkemiz ekonomisinde dış kaynak bağımlılığının yarattığı “dış-borç-kolik” yapısını bugünlerde bütün ağırlığıyla yaşıyoruz. Ege Cansen’in altını çizdiği gibi, “ Biz cari açıksız yani dış borç almadan yaşamak istiyoruz; bunun için gerekeni yapmaya hazırız, biliyoruz ki dış borç istilasından kurtulunca daha hızlı kalkınacağız” bilincindeysek; IHI DALGAKIRAN gibi girişimlerin arkasında sağlam durmalıyız. Çünkü tesisin üretiminin şu anda yüzde 65’i yerli. Yaklaşık 2 ay sonra yüzde 75 düzeyinde erişecek. Çok uzaklarda değil, 2019’da yerlilik oranı yüzde 85-90 düzeyine erişecek. Geleneksel kompresörlere göre, turbo kompresörler enerji tüketiminde yüzde 35’lık bir tasarruf sağlayacak. Açığa çıkacak sermayeyi, büyümeyi hızlandırıcı diğer yatırımlar için kullanabiliriz. Bütün bu gelişmeler, dolaylı dış bağımlılık yaratan enerji girdilerimizi azaltıcı etkileriyle ciddi bir ithal ikamesi oluşturmakta, döviz bağımlılığımızı azaltıcı etki yapmaktadır.

ABD, Almanya, Japonya, Çin ve Güney Kore’den sonra turbo kompresör üreten 6’ıncı ülke oluyoruz. Seri üretimde yol alan çok büyük üreticiler karşısında, butik üretimde gelişme şansımız daha büyük. IHI DALGAKIRAN’la açılan bu kapıdan girmiş oluyoruz; daha ileri boyutlara taşınması ise hepimizin ortak sorumluluğu. Bu üründe kullanılan bazı özel parçaların bir kilogramının 250 euro olduğunu bilirsek, yatırım değeri ve anlamı üzerinde daha net düşüncelere ulaşabiliriz.

İş yapma metodu ve geleceği inşa etme

Genel Müdür Yakub Tüfekçi’ye IHI DALGAKIRAN’ın ülkemiz insanına kazandıracağı daha derinlikteki değerleri de soruyoruz. Japonlar ile Türkler’in ortak çalışmasının hangi sentezlere ulaşacağını merak ediyoruz. Diyor ki, “Japonlar 10 düşünüyor; bir hareket ediyor. Biz 10 hareket ediyor; bir düşünüyoruz. Bu iki tarzın yararları da sakıncaları da var. Japonlar ağır, temkinli ve kararlı iş yapma tarzını, bizim aşırı pragmatik, öngörme-önlem alma disiplininden uzak tarzımızla dengelediğimiz zaman ortaya farklı bir sonuç çıkabilir. Örneğin, IHI Grubunda, karşılaştığınız bir sorunun 100 yıl öncesinde nasıl çözüldüğünü öğrenmek isterseniz; kısa zamanda arşivde o bilgiye erişirsiniz. Bu inanılmaz kurumsal kültür ve hafıza yapılandırmasını öğrenmek bile başlı başına bir değer. Ayrıca çalışanların işyerlerine bağlılıkları konusunda da Japonlardan öğreneceğimiz çok şey var. Bir Japon terfi etmeden önce kendi yerine en az 2 kişi yetiştirmek zorunda… Bu bile işin sürekli geliştirilmesinin önemini kanıtlayan bir kültürel değer… Bütün bunları içselleştirebilirsek, ciddi yol alabiliriz; alıyoruz da…”

IHI DALGAKIRAN ortaklığını, gelişmenin derinliklerindeki dinamikler açısından anlamlandıralım. Bunun doğru yaklaşım olacağını düşünüyorum. Umarım sizler de bu düşünceye katılırsınız…



Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar