KAÇUV Anadolu’da büyüyecek!

Yasemin SALİH
Yasemin SALİH İYİLİK FABRİKASI yasemin.salih@dunya.com

Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV), 18 yıldır hayatımızda. Kanser tedavisi gören çocukların aileleri ve gönüllü hekimler tarafından 2000’de başlatılan bu hareketin, o dönemde Şenol Güneş ve Mustafa Denizli’nin futbolculardan topladığı paralarla vakfa dönüştüğü ise pek bilinmez. Vakfın Kurucu Başkanı Prof. Dr. İnci Öztürk Yıldız, “Gönüllülerden oluşan bir ekiptik. Başta kendimizi tanıtmakta zorlandık, maddi sorunlar vardı, çalışanların ücretlerini veremiyorduk. Tahliller yapıyorduk ama ilaçlar yurtdışından geldiği için herkesin karşılayacak parası yoktu. Şenol Güneş ve Mustafa Denizli yardım etti, hem kendileri destek verdiler hem de futbolculardan ciddi bir para topladılar. O parayla vakfı kurduk” diye anlatıyor bu süreci.

Bugün gelinen noktada KAÇUV, çoğu üniversite öğrencilerinden oluşan aktif 1.000 gönüllüye sahip, yılda 500 kişinin de farklı biçimlerde gönüllü olmak için başvurduğu bir platform. Tüm çalışmaların odağında kanser teşhisi konulmuş çocuklar var elbette ama bu merkezin derinden etkilediği aileler, sağlık personelleri de çeşitli projelerle destekleniyor. “Çünkü bu, herkes için psikolojik olarak zor bir süreç” diyor Yıldız. KAÇUV tarafından ön eğitimden geçirilen gönüllüler, hastanelerin çocuk onkoloji bölümlerindeki oyun odalarında, etkinlik alanlarında çocuklarla zaman geçiriyorlar, dersler veriyorlar, bilgisayar öğretiyorlar ve aileleriyle görüşüyorlar…

İzmir ve Bursa ile başladı

KAÇUV, çalışmalarını ağırlıklı olarak İstanbul’da yürütüyor ama Prof. Dr. İnci Öztürk Yıldız’ın dediği gibi hastalığın özellikle toplandığı bir bölge yok. Tüm Türkiye’de kanserle savaşan çocuklar var. Her yıl 3 bin 500’e yakın yeni vaka görülüyor ve 5 bin çocuk kemoterapi görüyor. Çocuk kanser türlerinin üçte biri lösemi. Ortalama tedavi iki yıl sürüyor. İyi haber şu ki, erken teşhis edilirlerse 1-6 yaş arasında lösemi yüzde 90 iyileşiyor, genel olarak çocuk kanserlerinin yüzde 70-80’i 18 yaşına kadar tamamen iyileşiyor. Yıldız’a göre kentlerde baz istasyonları, santraller; kırsalda ise zirai ilaçlar insanları kanser ediyor. Özellikle teknolojiyle ilişki arttıkça çocukların hassas beyinleri daha da etkileniyor.

İşte bu düşünce KAÇUV’un önümüzdeki dönemde sınırlarını genişletme kararı almasına neden olmuş. Bu kararla İstanbul’da yedi hastanede aktif olan vakıf, İzmir ve Bursa’da da ofis açtı. Onları Antalya, Eskişehir, Ankara izleyecek. Gidilen tüm illerde üniversitelerle işbirliği yaptıklarını belirten Yıldız, “Tedaviden sonra tekrarlamaması için çocukları takip ediyoruz. Beslenmeleri çok önemli” diyor.

İkinci ev Pendik'te açılacak

KAÇUV’un en dikkat çeken projesi “Aile Evleri”. İlkini 2012’de açan vakıf 14 odası olan bu evde, tedavi gören çocukların ailelerini konuk ediyor. Her aile en fazla üç ay kalabiliyor ki herkes yararlanabilsin. Evin hiç boş kalmadığını söyleyen Prof. Dr. Yıldız, genellikle ilik nakli olan hastaların geldiğini ve uzun süren bu tedavide ailelere destek olduklarını anlatıyor.

Şimdi vakıf Pendik’te 22 odalı ikinci bir aile evi açmaya hazırlanıyor. Bu kez alan daha büyük, o nedenle hobi odası, annelerle konuşma salonu, yemekhane gibi imkânlar olacak. Arazinin satın alınmasında Kuveyt Türk’ün büyük katkıları olduğunu söyleyen yıldız, evin maliyetinin arazi hariç 6 milyon lirayı bulacağının altını çizerek şöyle devam ediyor: “Binanın kaba inşaatı bitmek üzere. Mimar Sabri Paşayiğit, ücretsiz olarak tasarımını üstlendi. Bir hayırsever de bize araç bağışladı. Çevre hastanelerden o sayede servis yapabileceğiz. Bir odanın maliyeti yaklaşık 50 bin lira. Oyun ve hobi odaları da 80 ila 100 bin lira gibi tutuyor. Odaları tek tek üstlenen hayırseverler var. Şu anda 350 düzenli bağışçımız var. 2018’in ilk 6 aylık döneminde kurumsal bağışçılarımızın sayısı 1008’i buldu. Bu konuda herkesten destek bekliyoruz. Aslında kapı kolundan beyaz eşyaya, ev tekstilinden asansöre kadar bir evin ihtiyacı olabilecek her şeye ihtiyaç var. Çeşitli sponsorluklara açığız.”

“Hayalim farkındalık yaratmak”

KAÇUV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İnci Öztürk Yıldız’ın hem bir sivil toplum lideri hem de hekim olarak hayali, çocukluk çağındaki kanser hastalığının erken teşhisi konusunda toplumda farkındalık düzeyini yükseltmek. Diyor ki, “Erken tanının hayat kurtardığını tüm insanların kavramasını sağlamak istiyorum. İkinci hayalim ise psikolojik destek sağlamak amacıyla gönüllülerin tüm Türkiye’ye yayılması. Çünkü tedavi sürecinde hem çocuklar hem de aileler psikolojik olarak çok yıpranıyor. Eşler boşanıyor. O nedenle gönüllülerimizin Anadolu’da da umut olmasını hayal ediyoruz. Çalıştığımız hastanelere de ayrı bir fon ayırarak, ihtiyaçlarını karşılamaya destek oluyoruz. Hastalığın tekrarlamaması da önemli. Bu nedenle KAÇUV desteği ile tedavi gören çocuklar 22 yaşına kadar kontrole gelme hakkına sahip."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar