Kaygan düzlemde para politikası

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN aleventalkan@gmail.com

 

 

Haftanın ilk verisi tüketici güveni, kışın ortasında çiçek açan "Kasımpati Çiçeği" gibi renklendiriyor ulusal ekonomik ortamı. Bunu destekleyen kasımda fazla veren bütçe gerçekleşmelerini de unutmamak gerekir. Daha bir ay önce -6.58% kötüleşen ekonomik bekleyiş, bir ay sonrasında 6.67% iyimser bekleyişle, 100 geçilemese de, kendini bir önceki seviyenin de üstüne atıyor.

Beklenti anketlerinde 100 üstü iyimser, altı kötümser gruplamaya tabiidir. Endeksin hareket yönüne, değişim hızına (ivmesine) da şapka çıkarmamak içten değildir doğrusu...

Krizler doğası gereği kaypak ortamlardır. 2007 küresel sistemik krizi, bölgesel ve ülkelere has krizleri tek kalemde geçer. Bu konuda onunla yarışabilecek tek kriz vardır, o da 1929 "Büyük Buhranı."

Kriz koşullarında para politikası bir başka hassastır. Yeni yeni farklı alternatifler savrulur ki havalarda şaşırmamak hem politika yapıcı hem de politikalara maruz kalıcılar açısından olanaksızdır.

Piyasanın ortak görüşü faiz koridorunda alt bandı indirmek

Yılın son Para Politikası Kurulu'nu toplayan Merkez Bankası öncesinde piyasanın ortak görüşü, faiz koridorunda alt bandı indirmek. Önümüze bir yelpaze açılıveren bekleyişler uç noktalarda, birbirine zıt da olsa serilidir önümüzde. Bakın yelpazenin farklı uçlarında neler vardır:

Piyasalarla inatlaşmamalı. Bu görüşe göre 1994 krizini unutmamak gereklidir.  Kaprislere göre politikaları esnetmelidir. Irmak yatağından taşmadan su kapaklarını açmayı bilmelidir,

2. Finansal istikrar denen bir olgu var ki, bu bize küresel sistemik krizle birlikte yerleşti. İşte bu nedenle düşük faiz dış likiditeye daha az ödüllendirerek içeri girişi kontrol edebilmelidir,

3. Kredilerde aşırı büyümenin tasarrufları çar çur edebilme endişesi,

4. Düşük faizlerin yatırımları şımartma kaygısıdır ki, bu süreç terse döndürüldüğünde tamamlanamamış ya da gereksiz bir sürü proje bulabiliriz önümüzde,

5. Para politikası ekonomi üzerindeki etkinliğini hızla kaybedebileceği korkusu.
Para politikalarının belirlenme zorluğunu öne çıkartan belirsizlik, sermaye akışlarının avantaj ve dezavantajlarını öne çıkartır. Finansal istikrar ve fiyat istikrarını bir arada yürütmeye çalışan Banka'nın para politikasının odak noktasında enflasyon hedeflemesi kadar, küresel sermaye hareketleri de yer alır. İki ucu keskin bir kılıç olan sermaye akışlarının olumlu yönlerini,

1. Finansal kısıtlamaları yumuşatır,

2. Piyasaların bilumum eksikliğini küresel ölçekteki eşlenikleriyle yakınsanır ve giderilir,

3. Finansal entegrasyonu hızlandırır ve altyapı oluşumlarını sağlamlaştırır,

4. Uzmanlaşmayı öğretir,

5. Teknolojik buluşlara motor güç olabilir, başlıkları; olumsuz yönlerini ise,
1. İç finansal sisteme fazlaca yüklenilebilecektir,

2. Ekonomi ısınma kaçınılmaz olabilir,

3. Mikro ekonomik düzlemde irrasyonel borçlanma faaliyetleri, oluşturur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar