Konkordatonun vergisel sonuçları

Son yıllarda sık duyduğumuz hukuki kavramlardan biri, ne yazık ki “konkordato”. Bu, borç­larını vadesi geldiği halde ödeye­meyen veya vadesinde ödeyeme­me tehlikesi altında bulunan borç­luya, borçlarını ödeyebilme ya da muhtemel bir iflastan kurtulma imkanı tarayan bir kurumdur. Zi­ra, konkordato ile borçluya bor­cunu ödeyebilmesi için vade ve­rilmekte ya da borcundan indirim yapılmaktadır.

Konkordato kararı için şartlar­dan biri, projeden etkilenecek ala­caklıların, İcra İflas Kanunu’ndaki usule uygun şekilde ve öngörülen nitelikli çoğunlukla konkordato projesini kabul etmesidir. Bunu takiben asliye ticaret mahkemesi­nin konkordato projesini tasdiki halinde, karar konkordatoyu kabul etsin etmesin tüm alacaklılar için bağlayıcı olur. Artık borçlu aleyhi­ne alacak takibi yapılamaz, başla­mış icra takipleri durur.

Konkordatonun, hem hakkında konkordato kararı verilen (borç­lu) firma hem de onun alacaklıları bakımından vergisel sonuçları bu­lunmaktadır.

Alacaklılar bakımından

Anayasal verginin mali güçle orantılı olması ilkesi, “elde edil­miş/varolan gelir”in ver­gilendirilmesini öngörür. Ticari kazançlar bakı­mından, tahakkukla bir­likte kazanç elde edilmiş sayılır. Ancak, kesilen fa­tura için tahsilat şüphe­liyse ya da imkansızsa, bu durumda mali güç yok demektir ve bu nedenle kurumlar vergisi alına­maz. Burada, somut ola­yın şartlarına göre “şüpheli ala­cak” ya da “değersiz alacak” söz konusu olur.

Şüpheli alacak için bilanço­nun pasifinde karşılık ayrılır, ala­cak teminatlıysa sadece teminat­tan geri kalan kısım için bu yapı­lır (VUK md.323). Böylece, alacak vergi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabilir. Şüpheli alacak karşılığı ayırabilmek için; (i) alacağın muhakkak ticari (ve­ya zırai) kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olması, (ii) dava veya icra safhasında bu­lunması ya da -2025 yılı bakımın­dan- 20.000 TL’yi aşmamak ko­şuluyla, protesto veya yazıyla bir­den fazla kez istenmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş ol­ması zorunludur.

Eğer alacak son­radan tahsil edilirse, tahsil edi­len miktar tahsil edildiği dönemin kar-zarar hesabına gelir olarak ak­tarılır. Dolayısıyla, tahsilat ger­çekleştikçe kurumlar vergisi söz konusu olur. Danıştay, konkordato kapsamındaki alacakları şüpheli alacak olarak kabul etmiştir (4. D., E.1994/1124), idari yaklaşım ise terditlidir (VUK-112/2019-2 no’lu sirküler ve 84974990-130[KDV- 1/İ/29-2019/20]-154267 sayılı özelge).

Buna karşılık, bir yargı kararına veya kanaat verici bir vesikaya gö­re tahsiline artık imkan kalmıyan alacak, “değersiz alacak”tır (VUK md.322). Bir alacak bu mahiye­te girdiği tarihte tasarruf değeri­ni kaybeder ve zarar yazılarak yok edilir. Tasdik edilen bir konkorda­to projesi çerçevesinde vazgeçilen alacak, “değersiz alacak”tır.

Katma değer vergisi (KDV) ba­kımından ise durum şu şekildedir: Konkordato kapsamında vazgeçi­len değersiz alacaklara ilişkin da­ha önce hesaplanan ve beyan edi­len KDV, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilir (KDVK md.29). Buna karşılık, şüpheli alacak nite­liği nedeniyle daha önce karşılık ayrılmak suretiyle kurumlar ver­gisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan KDV’nin, alacağın değersiz hale geldiği dö­nemde indirim konusu yapılabil­mesi için, o KDV tutarının kurum­lar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınması ge­rekmektedir.

Şüpheli hale gelen alacaklara ilişkin KDV için de kar­şılık ayrılması mümkündür (334 sıra no’lu VUK Genel Tebliği). İc­ra İflas Kanunu (İİK md.308/g), tasdik edilen konkordato projesi kapsamında; (i) yapılacak işlem­leri, 492 sayılı Harçlar Kanunu­na tabi harçlardan ve bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtları damga vergisinden, (ii) alacaklı­lar tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutar­ları ise banka ve sigorta muamele­leri vergisinden istisna etmiştir.

Hakkında konkordato kararı verilen borçlu firma bakımından

Borçlu firmanın vergisel açı­dan durumunu; 1. Kendi vergi borçlarının konkordato karşısın­da akıbeti, 2. Özel kişilere olan borçlarıyla ilgili vergilendirme­nin konkordato karşısında akıbe­ti şeklinde ikiye ayırarak incele­mek gerekir.

Hakkında konkordato kararı verilen firmanın vergi borçları (/ kamu alacağı) konkordatodan et­kilenmez (İİK md.308/c, 6183 SK md.101). Herhangi bir vergi ala­cağı konkordato projesine dahil edilmiş olsa dahi takip edilebilir, vade tanınmaz, indirim yapılmaz, faizi silinmez (İİK md.308/c, 6183 SK md.101). Vergi borcunu erteleme (/tecil), ancak Amme Alacaklarının Tahsili UsulüHak­kında Kanun’daki şartlar çerçe­vesinde mümkündür.

Konkordato, özel kişilerin ala­cakları üzerinde hüküm doğurur. Konkordato yoluyla vazgeçilen alacak, borçlu firmanın defter­lerinde özel bir karşılık hesabı­na alınır (VUK md. 324). Bu he­sabın, alacaktan vazgeçilen yılın sonundan başlıyarak üç yıl içinde zararla itfa edilmesi gerekir. İt­fa edilemeyen kısım kar hesabı­na aktarılır ve vergilendirilir. Gö­rüldüğüüzere, vazgeçilen alacak borçlu firma bakımından hemen kara aktarılarak vergilendirilme­mekte, bunun için üç yıl beklen­mekte ve bu rakamın zararla itfa­sına öncelik verilmektedir.

Katma değer vergisine gelin­ce; değersiz hale gelen alacakla­ra ilişkin olarak alıcı tarafından ödenmeyen KDV’nin, borçlu fir­manın vergiye tabi işlemleri üze­rinden hesaplanan KDV’den indi­rilmesi yasaktır (KDVK md.30). Bu bağlamda, değersiz hale gelen alacağa ilişkin olarak alıcı tara­fından ödenmeyen, borçlu (/satı­cı) tarafından daha önce indirim konusu yapılmış KDV, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme dö­neminde borçlu firma tarafından beyan edilecektir (KDVK Uygula­ma Genel Tebliği).

Son olarak belirtmek gerekir ki, tasdik edilen konkordato pro­jesi kapsamında borçluya kullan­dırılacak krediler, Kaynak Kulla­nımı Destekleme Fonu’ndan is­tisnadır.

Domino etkisine dikkat

Ekonomik dalgalanmaların et­kisiyle konkordato başvuruları geçen yıla göre yüzde 73 oranında artmıştır. Sürecin alacaklılar ta­rafındaki olası zincirleme etkile­rinin önlenmesi, konkordato ku­rumunun amacına uygun ve dik­katli kullanılmasına bağlıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar