Torba yasadan bütçe alarmı çıktı!
Yeni bir torba yasa teklifi daha TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Teklifin bu hafta Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesi ve kısa süre içerisinde Genel Kurul’a gelerek yasalaşması bekleniyor.
Her ne kadar teklif, “vergi adaletinin güçlendirilmesi” ve “kayıt dışılıkla mücadele” hedeflerine vurgu yapsa da, düzenlemenin temel saikinin bütçeye ilave gelir sağlamak olduğu açık biçimde görülüyor. Zira Eylül 2025 itibarıyla merkezi yönetim bütçesi 1 trilyon 217,3 milyar TL açık vermiş durumda. Cumhuriyet tarihinin en yüksek dokuz aylık bütçe açığı! Hükümetin manevra alanı oldukça daralmış durumda: Yüksek enflasyon para basılmasını engelleiyor. Borçluluk seviyesi halihazırda yüksek.
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının ilk dönemlerinde olduğu gibi kolayca özelleştirilebilecek geniş bir kamu varlık havuzu artık yok; mevcut varlıklar üzerinde ise kamuoyu hassasiyeti son derece yüksek. Kayıt dışılığın azaltılması yönünde hem dürüst mükelleflerden gelen talep, hem de uluslararası çevrelerden baskı var. Sonuç olarak hükümetin, bütçe açığını telafi etmek üzere başta vergi olmak üzere mali yükümlülükleri artırma yoluna gittiği görülmektedir.
Vergilerde artış
Bu pakette vergi yükü yeni vergiler ya da doğrudan oran artışlarıyla değil, istisnaların kaldırılması ya da daraltılması yoluyla yükseltilmektedir. Şöyle ki;
-Kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından emekli, maluliyet, dul ve yetim aylığı alanlarınki hariç, konut kira gelirlerindeki istisna kaldırılacak.
-Kredi kullanarak gayrimenkul satın alıp bu taşınmazı kiraya verenler, bu krediler için ödedikleri faizleri kira gelirlerinden gider olarak indirme hakkı kalkacak.
-Sürekli olarak portföyünün en az %51’i Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma paylarının elden çıkarılmasında sağlanan kazançlar üzerindeki tevkifat istisnası, bazı serbest fonlar bakımından kaldırılacak.
Ayrıca, cari vergilendirme dönemi çerçevesinde dördüncü geçici vergilendirme beyanı geri getirilmektedir.
Harçlarda artış
Torba yasa teklifi hem yeni harçlar getirmekte, hem de mevcutları sürekli hale dönüştürmekte ve ayrıca bazı istisnaları kaldırıp, cezayı artırmaktadır. Harç, anayasal sınırları vergiye oranla daha esnek bir mali yükümlülüktür. Harcın miktarının nasıl belirleneceğine ilişkin anayasal bir kriter olmadığından, Anayasa’nın 13’üncü maddesinin yeterli olamadığı ve gelir artırma kapasitesinin sürekli genişletilerek kullanıldığı görülmektedir:
-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında noterde yapılan sıfır ve ikinci el araç satış ve devri işlemlerinden, satış ve devir bedeli üzerinden, 1.000 TL’den az olmamak üzere binde 2 oranında nispi noter harcı alınacak. İkinci el araçların noterde satış ve devir işlemlerine ilişkin harç istisnası kalkacak.
-Ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşları ile ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulan özel sağlık kuruluşlarına ait belgeler, veteriner hekim muayenehane ve poliklinikleri ile hayvan hastanelerine verilen ruhsatlar ve kıymetli madenler kuruluş ve faaliyet izin belgeleri, kuyum, ikinci el motorlu kara taşıtı ve taşınmaz ticareti yetki belgeleri ile ticari havayolu ve genel havacılık işletme ruhsatlarından, bundan böyle yıllık harç alınacak.
-Sadece ruhsat alımında harca tabi hususi hastaneleri ve laboratuvarları açmak için düzenlenen ruhsatnameler ile turizm müessesesi işletme belgelerine ilişkin alınmakta olan harçlar, yıllık hale getirilecek.
-Taşınmaz devir ve iktisabı tapuda gerçek bedel üzerinden yapılmayarak düşük harç ödenmesi halinde uygulanacak ceza, beyan edilen değer ile gerçek değer arasındaki fark kadar olacak (mevcut %25’lik oran %100’e çıkartılacak).
Diğer düzenlemeler
Torba yasa teklifinde ayrıca;
-BES devlet katkısının Cumhurbaşkanı kararıyla sıfıra kadar indirilebilmesi,
-Dönüşüm projeleri özel hesabının 2027 yılının sonuna kadar uzatılması,
-Bazı kamu hizmetlerine ilişkin vergi istisnaları getirilmesi,
-Türkiye’de gerçekleştirilecek UEFA bağlantılı bazı organizasyonlara ilişkin KDV istisnası ile gelir/kurumlar vergisi muafiyeti sağlanması
-İşveren prim indiriminin imalat dışı sektörlerde %2’ye indirilmesi ve
-SGK alanında Bağ-Kur prim oranlarının %45’e çıkarılması, eksik prim günlerinde borçlanma maliyetinin artırılması ile emekli aylıklarından borç nedeniyle %25’e kadar kesinti yapılabilmesi gibi düzenlemeler de yer almaktadır.