Obama ikinci Roosevelt olur mu?

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

 

 

Nihayet ABD'de başkanlık seçimleri sonuçlandı. Küçük bir farkla da olsa Barack Obama koltuğunu korudu. Fakat Obama'nın yeniden Başkan olmanın zevkini çıkaracak pek zamanı yok. Uluslararası sorunlar bir kenara, ekonomide varolan sorunlar Başkanı epeyce meşgul edecek gibi duruyor.
ABD ekonomisindeki sorunları sıralamadan önce mevcut tabloyu görmekte fayda var. Siz ne kadar katılırsınız bilemem, fakat ABD ekonomisi kısmen küresel krizi aşmış durumda. Avrupa Birliği nasıl daha fazla küçülmem derdi ile uğraşırken, ABD ekonomisi 2012 yılının üçüncü çeyreğinde %2,3 büyüdü. Bu yılı da %2 büyüme oranı ile kapatacağı öngörülüyor. Küçümsenemeyecek düzeydeki büyüme oranına karşın, ABD'de enflasyon oranın da kaygı verici bir artış yok. Tüketici fiyatları Ekim ayı itibari ile %2 yükseldi. Bu oran FED'in yıl sonu hedefi ile aynı. Enflasyon oranı kriz ile birlikte hızla artan para arzına rağmen bu düzeyde. 2008 yılı başında 1.3 trilyon dolar olan dar anlamlı para arzı (Mı),  2012 yılının Ağustos ayında 2.3 trilyon dolara ulaşmış durumda. Buna rağmen ABD'de şu anda bir enflasyon tehdidi yok. Fiyat istikrarı sağlanmış durumda. 

2010'dan sonra başlayan sanayi üretimi ve kapasite kullanımı yükseliş eğilimini koruyor. Bunun etkisi ile 2010'nun üçüncü çeyreğinde tekrar başlayan şirket karlarındaki düşüş, 2011'in ilk çeyreğinden itibaren tersine döndü ve yükselmeye başladı. 2012'de şirket karlarında kısmen aşınma olmasına karşın, 2008'dekine göre oldukça yüksek düzeyde seyrediyor.
ABD'de güncel sorun başka yerlerde. ABD ekonomisini tehdit eden en önemli sorun bütçe açığı. Bütçe açığının GSYH'ya oranı %7 dolayında.  2008 yılı başında 8.9 trilyon dolar olan federal borç stoku, 2012 yılında 16.2 trilyon dolara yükselmiş durumda. Bu yüksek borç düzeyi nedeni ile Obama  bir yandan bütçe açığını kısmaya çalışırken, bir taraftan da borçlanma ile ilgili sınırı daha da yukarı çekmeye zorunda. Çünkü ABD için toplam talebin artması büyüme ve işsizlik oranı açısından hayati öneme sahip. Borçlanma sınırını artırmada Obama'nın önündeki en büyük engel ise, temsilciler meclisinde partisinin azınlıkta kalmış olması. Obama bu engeli aşmak için Cumhuriyetçilerle uzlaşma arayacak. Buna mecbur.

Çünkü  ABD'de yıl sonunda otomatik harcama kesintileri yürürlüğe girecek. Diğer yandan önceki Başkan Bush döneminde vergi indirimlerinin süresi doluyor. Bu iki uygulamanın özü kamu harcamalarının kısılması demek. Tam ekonomide canlanma başladı diye sevinilirken böyle bir gelişme ABD ekonomisinin yaklaşık 600 milyar dolayında küçültecek. Bundan dolayı bu kurgu "mali uçurum" olarak adlandırılıyor.
ABD'nin küçülmesi sadece kendisini ilgilendiren bir olgu da değil, küresel boyutta dünya ekonomisinin de yavaşlaması demek. Bundan dolayı yapılan bu başkanlık seçimleri diğerlerinden daha önemli idi.  Şimdi herkesin merakla beklediği Obama'nın Franklin Delano Roosevelt'in 1929 krizine karşı 1932 yılında yapmış olduğu atağı yapıp yapamayacağı. Bir başka deyişle yanıtı aranan soru, Obama'nın ikinci Roosevelt olup, olamayacağı?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019