Şampiyonlar Ligi'ni diğer liglerden farklı yapan ne?

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR taksar@gmail.com

 

Hepimizi salı ve çarşamba gecesi ekranın başına çeken ve adeta bir tutku haline gelen Şampiyonlar Ligi'ni diğer liglerden farklı kılan ne? Ne oldu da 1992 yılına kadar Şampiyonlar Ligi (eski adıyla Şampiyon Kulüpler Kupası) sıradan bir turnuvayken, Avrupa'nın ve dünyanın en gözde, en fazla izlenen ve en fazla para kazanan organizasyonu haline geldi? Bu süreçte futbol nasıl değişti? Şampiyonlar Ligi'nin oynandığı salı ve çarşamba gecelerini, UEFA Avrupa Ligi maçlarının oynandığı perşembe gecelerinden ayıran nedir?


Amerikan futbol ligi finali NFL Süper Bowl'u bile geride bırakan bu organizasyonun bugünkü bulunduğu noktaya gelmesinde şüphesiz ki, birçok önemli faktörün rolü ve etkisi bulunuyor.


Şampiyon Kulüpler Kupası'ndan Şampiyonlar Ligi'ne


UEFA Şampiyonlar Ligi (UEFA Champions League), UEFA tarafından 1955'ten beri her yıl düzenlenen, Avrupa'nın en güçlü kulüplerinin mücadele ettiği uluslararası futbol turnuvası olarak varlığını devam ettiriyor. 1955'ten 1992'ye kadar Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası adıyla düzenlenmiş olan Şampiyonlar Ligi, Kupa 1 olarak da biliniyor ve kulüpler çapında Avrupa'nın en büyük turnuvası durumunda.


2009 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali dünya çapında 100 milyon kişi üzerinde izleyici toplamış ve böylece NFL Super Bowl'u da geçerek o yılın en çok izlenen programı olmuştu.


1990'lı yıllara kadar eleme sistemine dayalı ve yalnızca ülke şampiyonlarının katılabildiği bir organizasyonken, ilginin artması amacıyla ülkelerin puanlarına göre lig 4.'lerinin bile katılabildiği ve maç sayısının daha da arttığı bir lig sistemine dönüştü. 1997'den bu yana kupaya, ülke şampiyonları ile birlikte kendi ligini 2. sırada bitiren takımlar ve ülke puan sıralamasına göre 3. ve 4. takımlar da davet ediliyor.


Şampiyonlar Ligi kupasını bugüne kadar 10 farklı ülkeden, 21 ayrı takım kazandı. Kupayı en çok kazanan takım ise 9 kez mutlu sona ulaşan Real Madrid.


Şampiyonlar Ligi'nin yıllık yarattığı gelir ve bunun bu turnuvaya katılan takımlara pay edilmesi şüphesiz ki, bu gelişimin temel yakıtını oluşturuyor. Turnuvanın parasal gelirlerinin her yıl düzenli olarak artması, sportif performansın ve futbolun kalitesini yukarı çekiyor. Bu nedenle de reyting her seferinde daha yukarıya gidiyor. Bu ise organizasyonun yıllık gelirlerinin daha da artmasına ve dolaylı olarak da, bu turnuvaya katılan kulüplere daha fazla aktarımı anlamına geliyor.


Kulüplere dağıtılan parasal ödül tam 18 kat arttı!


Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere UEFA 1992-93 sezonundan itibaren, kulüplere karşı kesenin ağzını açmış durumda.


1992-93 sezonunda turnuvanın formatının değiştirilip grup sistemine geçilmesi sonucu farklı bir formata bürünen Şampiyonlar Ligi parasal gelirlerini artırarak, kulüplere dağıttığı parayı sürekli yükseltmiş durumda. 1992-2011 yılları arasında, yani geçen 19 yılık süre içinde kulüplere dağıtılan para miktarı tam 18.7 kat artırılarak, 38 milyon eurodan 750 milyon euroya çıkartılmış vaziyette. Kulüplere dağıtılan parasal ödüldeki bu geometrik artış, kulüplerin de bu turnuvada olabilme isteklerinin tavan yapmasına neden olmuş.

 

 

 

 Kulüplere dağıtılan toplamKulüp başına düşen ortalamaYıllık 
 tutar artış yüzdesi
    
SezonlarMilyon euroMilyon euro(%)
1992-9338                                                1,19   -
1993-9455                                                1,72   44
1994-95130                                                4,06   136
1995-96142                                                4,44   9
1996-97142                                                4,44   0
1997-98209                                                6,53   47
1998-99313                                                9,78   0
1999-00315                                                9,84   0
2000-01315                                                9,84   0
2001-02339                                              10,59   8
2002-03410                                              12,81   21
2003-04414                                              12,81   1
2004-0542013.131
2005-0643713.664
2006-0755017.1926
2007-0858518.286
2008-0958518.280
2009-1075123.4728
2010/1175023.440
Toplam6.900215.618.763

 

Adeta bir zenginler ligi haline gelen Şampiyonlar Ligi, kulüpler için sadece parasal gelir elde etme kaynağı değil, aynı zamanda prestij sahibi olmak bakımından da çok önemli. Kısacası, bu ligde yer alabilmek, kulüplere sınıf atlatıyor. Onları "Elit Kulüpler" arasına sokuyor ve bu ligden kazanılan paralar, zamanla kulüpleri iktisadi, mali ve sportif anlamda rekabet üstünlüğüne taşıyor.


UEFA'nın yılık bütçesi 1.5 milyar euro


22 Mart 2012 günü İstanbul'da düzenlenen UEFA 36. Olağan Kongresi'nde UEFA'nın 2012-2013 bütçesi 1.5 milyar euro olarak bağlandı. Söz konusu kongrede, UEFA'nın gelirlerinin 1.4 milyar euroya ulaştığı belirtilirken, bu bütçenin yüzde 74'ünün katılımcı kulüplere dağıtılacağı, yüzde 8'inin de yatırımlara ayrıldığı ifade edildi.


Toplam parasal gelirin yüzde yetmişe yakın kısmı kulüplere dağıtılırken, bu tutarın da yaklaşık yüzde yetmişlik kısmı, ya da bir başka ifadeyle toplam gelirin yaklaşık yüzde ellilik kısmı Şampiyonlar Ligi'ne aktarılıyor. UEFA Avrupa Ligi'ne aktarılan tutar ise yaklaşık %25 civarında.


Buradan da görülüyor ki, UEFA yıllık gelirinin yaklaşık 800 milyon euroluk kısmını Şampiyonlar Ligi'ne kanalize ediyor. Bu ise otomatikman bu turnuvanın önemini ortaya çıkartıyor.


İlk başta UEFA, Şampiyonlar Ligi organizasyonunu destekleyip gelişmesine ve bütçesini büyütmesine olanak sağlarken, bugün gelinen noktada, Şampiyonlar Ligi UEFA'yı sırtlar duruma gelmiş vaziyette.


İstatistikler de Şampiyonlar Ligi diyor!


UEFA'nın resmi sitesinde yer alan bilgilerden derlenerek oluşturulan aşağıdaki tablo, bize Şampiyonlar Ligi'nin neden diğer liglerden daha farklı olduğunu sportif olarak ta ortaya koyuyor.
Aşağıdaki tabloya göre, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eden takımların maç istatistikleri belli başlı parametrelere göre dikkate alındığında, Şampiyonlar Ligi'nin kalitesi kendiliğinden ortaya çıkıyor.

 

 

Oyun başına şut sayısı   
Şampiyonlar LigiPremier LigLa LigaSerie ABundesligaLigue1
21.6621.4519.7620.4320.6519.96
Hedefi bulan şut sayısı   
Şampiyonlar LigiPremier LigLa LigaSerie ABundesligaLigue1
10,109,609,168,639,648,64
Pas sayısı     
Şampiyonlar LigiPremier LigLa LigaSerie ABundesligaLigue1
923.07836.19842.28830.46834.19769.38
İsabetli pas yüzdesi    
Şampiyonlar LigiPremier LigLa LigaSerie ABundesligaLigue1
81.7679.3777.7879.377.6376.53
Uzun top (pas) yüzdesi   
Şampiyonlar LigiPremier LigLa LigaSerie ABundesligaLigue1
11,2313.3113,0813,0214.4613.34
Top çalma sayısı (oyun başına)   
Şampiyonlar LigiPremier LigLa LigaSerie ABundesligaLigue1
41.6738.2546.2344.0545.2439.97
Oyun başına top kesme   
Şampiyonlar LigiPremier LigLa LigaSerie ABundesligaLigue1
39.4630.5758.936.5742.6434.36
Topun oyunda kalma süresi (dakika)  
Şampiyonlar LigiPremier LigLa LigaSerie ABundesligaLigue1
66.1163.5461.4964.2562.1561.19
Kazanan takımın ortalama topa sahip olma yüzdesi 
Şampiyonlar LigiPremier LigLa LigaSerie ABundesligaLigue1
55.1253.4453.1250.3450.2251.47
Organize atılan gol yüzdesi   
Şampiyonlar LigiPremier LigLa LigaSerie ABundesligaLigue1
74.8168.1366.5866.4565.0562.19

 

Şampiyonlar Ligi'ndeki istatistikler beş büyük ligin istatistikleriyle kıyaslandığında, Şampiyonlar Ligi'nde beş büyük lige göre;


- Daha yüksek tempoyla futbolun oynandığı,
- Topun oyunda daha fazla süre kaldığı,
- Kaleye daha fazla şut atıldığı,
- Hedefi bulan şut yüzdesinin daha çok olduğu,
- Oyun içinde yapılan pas sayısının daha fazla olduğu,
- İsabetli pas sayısının daha yüksek olduğu,
- Organize ataklarla kaydedilen gol sayısının daha fazla olduğu,
- Kazanan takımlarda topa sahip olma yüzdesinin daha yüksek olduğu görülüyor.
 

Yukarıdaki verilerin dışında ise Şampiyonlar Ligi'nde oynanan maçlarda oyunun görselliğini ve organize yapısından kaynaklanan kalitesini olumsuz etkileyen,


- Uzun top oynamanın daha az olduğu,
- Top kesmenin daha düşük kaldığı görülüyor.


Şampiyonlar Ligi futbolda paradigma değişimine yol açtı
 

Rinus Michels'in Ajax'ı ile başlayan total futboldan, Arrigo Sacchi'nin Milan'ı ve Pep Guardiola'nın Barcelona'sına kadar futbolun geçirdiği taktiksel ve teknik gelişim, Şampiyonlar Ligi süreciyle adeta bir paradigma değişikliğine gitti. Bu süreçte futbol teknik ve taktik olarak çok önemli değişimler yaşadı, yaşamaya da devam ediyor.


Seyir zevkini en üst noktaya taşıma misyonu bulunan Şampiyonlar Ligi organizasyonunda, yukarıdaki verilere göre maçlar daha hızlı oynanıyor, bu nedenle de tempo sürekli yüksek olduğu için maçları izleyen insanlar sıkılmıyor, heyecan hep üst noktada oluyor. Gol atmaktan daha çok, iyi futbol oynayarak kazanma mantığı neredeyse Şampiyonlar Ligi'nin temel felsefesi olmuş durumda. Şampiyonlar Ligi'nde adeta Play Station futbolu oynanıyor.


Takımlar daha şık taktik ve daha organize bir oyun anlayışıyla sahaya çıkıyorlar. Barcelona örneğinde olduğu gibi sadece saha içi top sirkülasyonu (yüksek pas yüzdesi) ile oynamıyorlar, aynı zamanda saha içinde yüksek oyuncu yer değişimi/sirkülasyonu ile de oynuyorlar. Yani futbolcular bir yandan topu koştururken, diğer yandan da kendileri koşuyorlar.


Takımların kazanma taktik ve saha içi oyun anlayışları çok gelişmiş durumda. Taktik ve teknik innovasyon neredeyse en üst düzeyde. Atılan gollerdeki olağanüstülüğün yanı sıra tam bir takım çalışması yapılarak kaydedilen organize goller seyir zevkinin tavan yapmasına olanak sağlıyor.


Yapılan hatalar asla affedilmiyor. Basketboldaki gibi favorilere karşı diğer takımların sürpriz yapması neredeyse tarih olmak üzere. Bu bir yandan reytingi sürekli yükseltirken, diğer taraftan ne yazık ki, daha küçük kulüplerin birer fügüran olmasına ortam hazırlıyor.


Kısacası, Şampiyonlar Ligi futbolu fena halde etkilemiş durumda. Futboldaki son 20 yılda yaşanılan değişme ve gelişmede Şampiyonlar Ligi'nin çok büyük etkisi ve yönlendirimi var. Bu turnuvada iyi olmak yetmiyor, iyinin en iyisi olmak gerekiyor ve bu turnuva futbola sonsuz bir deneyim katıyor. Avrupa futbolunun kalitatif ve kantitatif gelişimini Şampiyonlar Ligi'ne borçluyuz dersek, herhalde yanılmamış oluruz.


Şampiyonlar Ligi'nin Avrupa futboluna olumsuz etkileri


Ancak her güzelin kusuru olduğu gibi Şampiyonlar Ligi'nin de futbola getirdiği bazı olumsuzlukları da göden kaçırmamak gerekiyor.


Özellikle, bu turnuvaya katılabilmek ve mücadele edebilmek yüksek bütçe gerektirdiğinden, kulüpler bu rekabette geride kalmamak için yoğun borçlanmaya gidiyorlar. Şampiyonlar Ligi'nde oynayan kulüplerin toplam borcu, Avrupa futbolunun toplam borcunun yüzde seksenini oluşturuyor.


Şampiyonlar Ligi organizasyonuyla UEFA katsayı uygulamasına geçtiği için, büyük ligler lehine haksız rekabet alabildiğine artmış durumda. Özellikle seri başı uygulaması Küçük liglerden Şampiyonlar Ligi gruplarına daha fazla takım kalabilmesi ciddi ölçüde azalmış durumda. Bu ise gruplarda oynayacak takımlar / ülkeler aleyhine haksız ve dengesiz bir rekabeti doğuruyor.


Nitekim Şampiyonlar Ligi'ni bugüne kadar beş büyük ligin dışında sadece bir kez Porto ile Portekiz, bir kez de Ajax ile Hollanda kazanmış ve bu şekilde 19 şampiyonluğun 17'si beş büyük lige gitmiş. Buradan da görülüyor ki, sportif anlamda beş büyük ligde bir yoğunlaşma var. Sportif performanstaki yoğunlaşma mali anlamda da bu liglere zaman içinde ciddi bir finansal üstünlük sağlamış durumda. Bu olumsuz yapı, Şampiyonlar Ligi'nde beş büyük ligin dışında diğer ülkelerden bir sürpriz takımın çıkıp kupaya uzanmasını adeta olanaksız hale getirmiştir.  Bu durum sonuçta, büyük ligler ile küçük ligler arasındaki sportif ve mali dengesizliğin giderek artmasına yol açıyor. Bu ise uzun vadede futbolun ölümü anlamına gelir.


Bu konuda neler yapılabilir, bunları da önümüzdeki haftalarda bu sütunlarda sizlerle paylaşıyor olacağım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar