Sattığı her diş fırçası için bir çocuğun sağlığına yatırım yapıyor

Yasemin SALİH
Yasemin SALİH İYİLİK FABRİKASI yasemin.salih@dunya.com

Milenyum girişimcilerini büyüklerinden ayıran en bariz fark; çevre kirliliği, fırsat eşitliği gibi sosyal sorunları iş modelinin bir parçası haline getirme çabası. Bu yazının konusu olan İsveçli ağız bakım şirketinin hikâyesi de yeni trendin örneklerinden biri. Lübnan asıllı bir diş hekimi olan Noel Abdayem’in kurduğu The Humble Co.'yu özel kılan, neredeyse şirketin ticari unvanıyla aynı anda Humble Smile Vakfı’nın da hayata geçirilmesi.

CEO Noel Abdayem, geçtiğimiz haftalarda Humble Smile Vakfı’nın Başkanı Darren Weiss ile birlikte Türkiye’deydi. Çünkü Finlandiya, Litvanya, İngiltere, Yunanistan ve Amerika’dan sonra The Humble Co.’nun girdiği altıncı ülke Türkiye. Sunrino Kozmetik ortaklığıyla Türkiye’ye giren şirketin 2019 hedefi Türklere yılda 500 bin ürün satarak 10 milyon liralık ciroya ulaşmak. Humble Brush markalı diş fırçalarıyla ilgili sosyal medyada küçük bir araştırma yaptım. Özellikle gençler bambudan yapılan ve doğada tamamen çözünen fırçaları romantik buluyor anlaşılan. Çünkü tüketici yorumlarında kullanımından çok bu özelliği öne çıkarılıyor.

Yılda 2 milyar diş fırçası çöpe gidiyor

İsveç’te diş hekimliği eğitimi alan Noel Abdayem’in girişimcilik hikayesi gönüllü olarak çalışmaya gittiği Jamaika’da başlamış. “Gittiğimiz bölgede çoğu insanın diş fırçası yoktu. İnsanların ağız sağlığıyla ilgili problemleri had safh adaydı. Öte yandan çevreyi kirleten plastik fırçalara da uzun zamandır kafayı takmıştım. Ülkeme dönünce ne yapabilirim diye araştırmaya başladım” diye anlatıyor süreci. Uzun bir çalışmanın sonunda ana malzeme olarak bambu kullanmanın mümkün olduğunu gören diş hekimi, Çin’den tedarikçilerle bağlantı kurmuş ve ilk 200 fırçayı sattıktan sonra da gerisi gelmiş. Bambudan geliştirilen diş fırçalarının en büyük özelliği doğada tamamen yok olmaları. Abdayel bunun okyanuslar için çok önemli olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Her yıl 2 milyar plastik diş fırçası çöpe gidiyor. Ürünlerimizin ayak izi karnesini İsveç hükümetinin denetimi altında çıkardık. Normal bir diş fırçasına göre yüzde 40 daha az emisyon salımına neden oluyoruz. Yılda 10 milyon diş fırçası satıyoruz. 3 yıl içinde 40 milyona ulaşmayı planlıyoruz.”

Milyonlarca çocuk ilk kez fırça gördü

Henüz 4.5 yıllık bir şirket olan The Humble Co.’nun kuruluş amacı sosyal temelli olunca, birinci yılında gecikmeden vakıf kurma çalışmaları başlatılmış. Bu aşamada daha önce sosyal projeleriyle tanıdığı kendisi gibi diş hekimi olan Darren Weiss’e teklif götüren CEO Noel Abdayem, Humble Smile Vakfı’nın kısa sürede kurulduğunu söylüyor. Derren Weiss ile birlikte gelişmemiş ya da gelişmekte olan bütün ülkelerde çocuklara diş fırçası ve macunu ulaştırmak, ağız bakımının önemiyle ilgili eğitimler vermek üzere çalışmaların hızlandığını anlatıyor. "1 fırça al, bir fırça bağışla" kampanyası da ünlü ayakkabı markası Toms örnek alınarak hayata geçiriliyor. Satılan her fırça karşılığında bir çocuk hayatında ilk kez diş fırçasına sahip oluyor. Darren Weiss’e göre bu müthiş bir hayal. 35 ülkede 15 büyük proje gerçekleştirdiklerinin altını çizen vakıf başkanı, “Dünyada 3.5 milyon yetişkin diş çürüğü ve dişeti iltihabından şikâyetçi. Yetişkinlerin yüzde 35’inde çürük var ve bu hastalık dünyadaki en yaygın tedavi edilmeyen sağlık sorunu. Noel de ben de diş hekimleriyiz ve dünyada değişim yaratmak için yola çıktık. Bugüne kadar milyonlarca çocuk bu kampanya sayesinde diş fırçasıyla tanıştı” diyor.

'Ambalajlı gıda ile beslenme dişleri bozuyor'

20 yılı aşkın süre diş hekimliği yapan Humble Smile Vakfı Başkanı Darren Weiss’e göre diş hastalığıyla ekonomik olarak geri kalmışlık arasında ciddi bir bağ var. Bunu da şöyle açıklıyor: “Vakıf olarak diş fırçalarını ulaştıracağımız bölgeleri belirlerken çocuklarda çürük oranının yüzde 90 ve üzeri olan ülkeleri araştırdık. Asya ile Güney ve Orta Afrika’daki birçok ülkede durum bu. Sebebini araştırınca Avrupa tarzı beslenmenin son yıllarda diş çürüklerini artırdığını öğrendik. Baktığınızda bu ülkelerin çoğunda musluk suyu, ambalajlı içeceklerden daha güvenli görülüyor. Bu içecekler de yoğun şeker içeriyor. O nedenle bizim için şehir merkezlerinde değil, gettolarda proje yapmak daha mantıklı, çünkü henüz ambalajlı içeceklere ulaşım zor buralarda. Onlara önleyici sağlık eğitimleri veriyor, ambalajlı içecekler konusunda uyarıyoruz. Öğretmenleri eğitiyoruz. Hedefimiz fırça ve eğitim ulaştırarak üç yılda 40 milyon çocuğa ulaşmak.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar