Tablet bilgisayarı ilk kim yaptı?

Hakan OKAY
Hakan OKAY Helikopter Bakışı hakanokay@hakanokay.com

Geçen yazımda “İnovasyon”dan söz etmiştim. Kuşkusuz günümüzde İnovasyon, en çok bilişim sektöründe yapılmaktadır. Bilgisayar alanında baş döndürücü hızdaki gelişmeler, bir taraftan bizleri şaşırtırken, bir taraftan da hayatımızı büyük bir ölçüde kolaylaştırmaktadır. 

Cep telefonlarımız neredeyse, birer uzvumuz haline geldi! Cep telefonumuz olmadan, sokağa bile çıkamıyoruz desek, sanıyorum yanlış olmaz. Bilgisayarlar da küçüldü, artık her yere Laptop veya Tablet bilgisayarlarımızı da götürüyor, kitap okumak istediğimizde bile yüklediğimiz e-kitapları okuyoruz.
Pek çok kimse ilk bilgisayarın ABD’li bilim adamları J.P. Eckert ve J.W. Mauchly tarafından Pensilvanya Üniversitesi’nin Moore Elektrik Mühendisliği Okulunda üretilen “Eniac” olduğunu bilir. (1)

1-566.jpg
Peki, hayatımızı inanılmaz derecede kolaylaştıran taşınabilir bilgisayarların fikir babasının kim olduğunu biliyor musunuz?
2-464.jpg

Genelde aklımıza Apple, IBM veya Microsoft gelir, ama aslında dizüstü ve tablet bilgisayarı ilk düşünen ve geliştiren Alan Kay’dir.


Alan Kay (1940 – ….), Xerox’un araştırma geliştirme merkezinde çalıştığı dönemlerde, çocukların basit işlemleri yapabilmesi ve öğrencilere dağıtılması için, 1968 yılında “Dynabook” adlı taşınabilir bilgisayarı tasarlamıştır. (2)

3-347.jpg
Fakat o zamanın teknolojik yetersizliklerinden ve maliyetin yüksek olmasından dolayı, Dynabook’un seri üretimine geçilememiştir. İlk seri üretime geçirilen taşınabilir bilgisayar ise, 1981 yılında, Adam Osborne tarafından geliştirilen, Lee Felsenstein tarafından tasarlanan ve Amerikan Osborne firması tarafından üretilen Osborne 1 olmuştur. (3)

4-286.jpg
Alan Kay, o dönemlerde bu fikrini hayata geçiremese de, 2005 yılında Massachusetts Institute of Technology (MIT) tarafından başlatılan ve dünyanın özellikle gelişmekte olan bölgelerinde yaşayan çocukların, bilgiye ve çağdaş eğitim araçlarına ulaşabilmeleri için üretilen dizüstü bilgisayarların dağıtıldığı ve kâr amacı gütmeyen “Her Çoçuğa Bir Dizüstü Bilgisayar” (One Laptop per Child – OLPC)  eğitim projesinde gönüllü olarak çalışmıştır.
Neticede, gerçek bir inovasyon örneği olarak, kullandığı bilgisayarın ağır ve hantal bir yapıda olduğunu fark edip, bilgisayarın taşınabilir olmasını tasarlayan Alan Kay’dir. Ancak bunu çalıştığı şirket ticarileştirmediği, yani seri üretime geçip pazara vermediği için, bu inovasyon sadece fikir olarak kalmış ve bir “Sosyal Sorumluluk Projesi” olarak hizmet etmiştir. 

İnovasyon her işte veya her sektörde yapılabilir ve çeşitli inovatif fikirler ortaya atılabilir. Ancak bunlar ticarileştirilmediği sürece, sadece hoş birer fikir olarak kalır.

Bazen yeni bir ürün veya hizmet üretildiği zaman, etrafımızdaki insanların “Biz bunu çok önceleri düşünmüştük, ama o zaman yapamadık…” dediklerini duymuşsunuzdur. İşte o sözler, inovasyonun sadece fikir olarak kaldığını gösterir. İnovasyonu fark edip, hayata geçiren kişi veya işletmeler ise başarılı olur. Ürünlerin, markaların ve işletmelerin değerleri artar. O nedenle her fikir değerlendirilmeli, inovatif olanlar ayrıştırılmalı ve yatırım yapılmalıdır. 
Kendini yenilemeyen, fark yaratmayan veya inovasyon yapmayan işletmelerin, uzun  yıllar boyunca aynı ürün ve aynı hizmetlerle pazarda rekabet etmeleri mümkün değildir.  

Kaynakça
(1) http://cayfer.bilkent.edu.tr/~cayfer/kkb/19-56.pdf
(2) http://en.wikipedia.org/wiki/Dynabook
(3) http://tr.wikipedia.org/wiki/Osborne_1

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Müşteri intikamı 10 Haziran 2019
Müşteriyi tanımak 18 Mart 2019
Dijital izler 10 Mart 2019