Tarım sektörü yeniden gözde

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

EKONOMİ ATLASI / Ömer Faruk ÇOLAK

Dünya ekonomisine ilişkin durgunluk söylemleri yeniden revaçta. Ekonominin kahinleri olasılıkları sıralıyor. Bu söylemlere rağmen emtia piyasasında fiyatlar yükselmeye devam ediyor.

Uluslararası piyasalarda rezerv para olarak görülen başta Dolar, Euro ve Yen'e güven azaldıkça, ABD piyasaları dolara boğdukça altın fiyatları yükseliyor. Bu güvensizlik ortamına bir de yeni para sisteminin ne olacağı konusunda tartışmaların devam etmesi eklenince altın fiyatları daha da şahlanıyor.

Altının bu popülaritesine karşın, 2010 yılı Ekim ayının ortalarına geldiğimizde görüldü ki, emtia piyasasının gerçek fiyat şampiyonları metal ürünleri değil, tarım ürünleri. İşte 23 Ekim 2010 tarihi itibari ile yıllık fiyat artışları:

- Altının (ons) %20.7

- Gümüş (ons) %37.2

- Alüminyum %4.6  

- Petrol (varil) %-0.6

- Bakır (ton) %%11.0

- Mısır (kile)%35.0

- Pamuk (ton) % 65.0

Görünen o ki, artık tarım ürünleri değerli madenlerin yerini almış durumda. Doğrusu başta ABD, Kanada ve Avrupa Birliği ülkelerinin önemli bir kısmı, bunun farkındalar.  Ellerinden geldikçe başta Afrika ülkeleri olmak üzere buldukları yerden toprak satın alıyorlar ve bu ülkelerde büyük çiftlikler kuruyorlar. Bu gelişimin doğal bir sonucu olarak geleneksel üretim biçimlerini yok ediyorlar. Gittikleri ülkelerde tarım işçileri yoksullaşıyor, köylüler topraksızlaşıyor, işsizlik artıyor, gelir dağılımı bozuluyor. Ancak umurlarında değil. Batı adeta yeni bir tarım devrimi yaratmanın peşinde. İşin içine bir de biyo enerji girince, onlar için tarım sektörü vazgeçilmez oluyor. Yoksullaşan bu ülkelere gıda yardımında bulunuyorlar, böylece onların gözlerini de boyamış oluyorlar.

Gelişmiş ülkelerin tarıma bakışı bu şekilde değişirken, Türkiye gibi bazı ülkeler nasıl olurda tarımı tasfiye ederiz derdinde. Söz ettiğimiz ülkeler hala sanayileşelim derken, tarımda bağımlı ülke konumuna geldiklerinin farkında değiller.

Bu tablo ülkemiz için öyle ilginç bir hal aldı ki, artık tarım sektöründeki yapısal bozulma, sanayi sektörünü de tehdit etmeye başladı.

TUİK tarafından çarşamba günü açıklanan verilere göre Türkiye ocak-eylül döneminde tarım ürünü ihracatı %23.6 artarak, 3.4 milyar dolara ulaşırken, tarım ürünü ithalatı %44.9 artarak 4.7 milyar dolara yükseldi. Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat ithalatımız toplam ithalatımız içinde rekor kırdı ve 2009 yılının aynı dönemine göre %73.4 arttı, 2.4 milyar dolar hacmine geldi. Tekstil sektörünün temsilcilerine göre 2010 yılında Türkiye yaklaşık olarak 2.5 milyar dolar tutarında pamuk ithal edecek.

Biz sadece pamuğu örnek verdik. Bu gelişim sektörün tamamı için geçerli Yani tarımsal ürünlerin fiyatları, talep artışı devam ettikçe bu şekilde sürecek. Buna bir de vadeli işlemler piyasasındaki spekülasyonlar eklenince, tarımsal ürün fiyatları daha yüksek oranda artacak.

Bu gelişimi engellemek için tarım ürünü ithal ederek, fiyatları geçici olarak durdurmak mümkün olsa da bu geçici bir çözüm olacak. Sorunun çözümü üretimden geçiyor. Bu ise Türkiye gibi tarıma karşı yanlış cephe almış olan ülkelerin iktisat politikalarında değişime gitmelerini gerektiriyor. Umarız iktisat politikalarını üreten mevcut hükümet ya da iktidar olmaya hazırlanan Cumhuriyet Halk Partisi bunun farkına varır ve tüketiciyi de, üreticiyi de daha fazla zora sokmayacak politikalar üretmeye başlarlar.

CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019