'Türk gençlerinin değiştiremeyeceği şey yok'

Yasemin SALİH
Yasemin SALİH İYİLİK FABRİKASI yasemin.salih@dunya.com

Fatoş Altınbaş Sarıgül, sivil toplum projelerinde özellikle gençler, kadınlar ve engellilerle ilgili çalışmalarda öne çıkan bir isim. Bir yandan Altınbaş Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı olan babası Ali Altınbaş’a danışmanlık yapıyor, bir yandan da bir antropolji doktoru olarak üniversitenin Sosyoloji Bölümü’nde ders veriyor. Kendi deyimiyle insanlarla olmaktan, onları gözlemlemekten keyif alıyor ve üniversite ortamı, bunun için en zengin kaynağı sunan yer.

Fatoş Altınbaş Sarıgül ile hem üniversiteyi ve burada yürüttükleri çalışmaları hem de sivil toplum kuruluşlarındaki rollerini konuştuk. Ama bütün bunlardan önce bir kadın olarak neden ailesinin ana faaliyet konusu mücevher sektöründe çalışmadığını sordum. “Sanırım tasarım yönüm pek yok. Aslında Bilkent’te uluslararası ilişkiler okuduktan sonra Milano’da MBA yaptım. Sonra da gelip Kapalıçarşı’da çalıştım, hatta exper olmaya yakındım, eğitimler aldım ama ortam pek bana göre değildi. Fazla erkek egemen bir alandı. Dedem adına Mehmet Altınbaş Vakfı’nı kurmaya karar verdiğimizde bu alanda çalışmanın daha bana göre olacağını düşündük” diye anlatıyor sivil toplum tarafına geçiş hikayesini. Yine de antropoloji doktorasını yaparken Kapalıçarşı deneyiminin kendisine yardımcı olduğunu ve “Kapalıçarşı’da El Yapımı Mücevherat Ustaları, Bir Dönüşüm Hikayesi” isimli tezini hazırlamakta zorlanmadığını vurguluyor. Daha sonra kitaplaştırılan bu çalışmada Kapalıçarşı’daki 28 Ermeni ustanın portreleri anlatılıyor.

Dedesinin hayali olan Mehmet Altınbaş Vakfı’nın kuruluşunun yanı sıra Hayat Paylaşım Dayanışma Derneği, Aile Şirketleri Yönetimi Danışma Merkezi (AYDEM) gibi dernek ve platformların oluşumunda yer alan Sarıgül için Altınbaş Üniversitesi’nde gençlerle bir arada olmak çok kıymetli. “Bir antropoloji doktoru olarak Türk gençlerini doğru yönlendirmek çok önemli” diyor.

- Mehmet Altınbaş Vakfı’nın odağında ne var?

Eğitim. Dedem Mehmet Altınbaş’ın hayaliydi bu vakıf. Eğitime çok önem veren biriydi. Babam da en büyük oğul olarak bu süreci başlattı, bütün kardeşlerin desteğiyle vakıf kuruldu. Elbette sektörde çok fazla vakıf üniversitesi ve elbette bu nedenle konsolidasyon var. Biz dedik ki “10’uncu yılında bu üniversite kendini döndürebilsin”. Bunu sağladık. 10 bin öğrencimiz var, yüzde 70’i burslu. Fikir özgürlüğüne sahip gençler yetiştirmek istiyoruz.

- Gençler hakkında gözlemleriniz?

Türk gençliği değişime çok açık. Onlar için değiştirilemeyecek şey yok. Sadece gençlerimizi biraz yolunu şaşırmış görüyorum. Onlara bu konuda destek vermek gerektiğini düşünüyorum ama dünyayı tek tarafl ı göstererek değil. Sadece Batı ya da Doğu’ya yüzünü dönen insanlar olmasınlar. Doğu ve Batı’nın değerlerini görsünler, kendi yollarını çizsinler istiyorum. Çünkü eskiden sadece Batı’nın doğru olduğunu söyleyen bir öğreti vardı. Oysa Doğu’nun da üstün yanları var.

- Üniversite cinsiyet eşitliğiyle ilgili neler yapıyor?

Gerek Altınbaş ailesi gerekse üniversite olarak cinsiyet eşitliğini önemsiyoruz. Kızların eğitimine büyük önem veriyoruz. Bu nedenle bir yıl önce Toplumsal Kadın Araştırmaları Merkezi’ni (TOKAMER) kurduk. Amacımız kadının toplumsal olarak yerini güçlendirmek. Aile baskısı ya da şiddet gibi nedenlerle arka planda kalmasını engellemek. Burada bir psikiyatrist görevli. Öğrencilerimiz ona istedikleri konuda danışabiliyor.

- Gençlerin en büyük sorunlarından biri de işsizlik...

Gayrettepe’deki kampüsü açmamızın nedenlerinden biri tam da bu konuyla ilgili. Burada iş dünyasının tam kalbinde olmak istedik. Uluslararası ilişkiler, işletme, ekonomi gibi bölümleri buraya aldık ki öğrencilerimiz iş hayatının içinde yer alsın, gerektiğinde iş dünyasıyla interaktif projeler yürütebilelim. Örneğin her çarşamba “Ekonomi Sohbetleri” yapıyoruz. Bir de CO-OP işbirliklerimiz var. Son olarak DÜNYA gazetesiyle bir anlaşma yaptık. Bu sayede öğrencilerimize staj ve sonrasında iş bulma imkanı tanıyoruz.

Anadolu’daki aile şirketlerine eğitim vereceğiz

Birçok şapkası olan Fatoş Altınbaş, toplumsal projelerde oldukça aktif bir isim. Bunlardan biri de Aile Şirketleri Yönetimi Danışmanlık Merkezi (AYDAM). AYDAM’ın Müdürü olan Sarıgül, Anadolu’daki aile şirketlerinin yapılanması ve bu sadece daha uzun yaşamalarına yardımcı olmak amacıyla eğitim turları düzenleyeceklerini söylüyor. Projeyi ise şöyle anlatıyor: “Dört yıl önce bu oluşumu başlattık. Kendi ailemin üçüncü kuşak temsilcisi olarak Altınbaş’ın kurumsallaşma sürecinin içinde yer aldım. Benim pozisyonumda birinin şirkette nasıl bulunacağı gibi konuları bir anayasaya bağladık. Şimdi Altınbaş’ta aile üyeleri sadece yönetim kurullarında görev alabiliyorlar. Biz 6 erkek kardeşin çocukları olarak toplam 14 kuzeniz. Tüm bu konuları şimdiden anayasaya bağladık, bizden sonra gelenler için de bir rehber olacak bu çalışma. Şimdi kendi deneyimlerimizi Anadolu’daki aile şirketlerine de aktaracağız. Anadolu’daki ticaret odaları ile işbirliği yaparak, eğitimler vereceğiz. İlk konferans Hatay’da oldu, ikincisini Gaziantep’te düzenleyeceğiz.”

Bağcılar’da engellilerin “Hayat”ına dokunacaklar

Bu yıl üç kitap piyasaya çıkarmaya hazırlanan Fatoş Altınbaş Sarıgül’ün kuruluşunda yer aldığı oluşumlardan biri de Revna Demirören, Monik İpekel, Ayşegül Toplusoy gibi isimlerin de içinde yer aldığı Hayat Paylaşım ve Dayanışma Derneği. 2013’te kurulan bu dernek, Bağcılar’da bir eğitim ve rehabilitasyon merkezi kurmak için uzun süredir çalışıyor. 5 bin metrekarelik alanı olan bu merkezin 2019’da açılmasını hedefl ediklerini söyleyen Sarıgül, “Spor Toto ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın desteğiyle hayata geçirdiğimiz bu merkezi, 3-4 aya tamamlamak ve yıl içinde açmak istiyoruz. Avrupa Birliği’nde “örnek proje” seçilen bu merkezden yararlanacak çocukların yüzde 70’i polislerin engelli çocukları olacak” diyor.

‘Kadın voleyboluna destek veriyoruz’

Altınbaş Üniversitesi, kadınların her alanda güçlenmeleri hedefi yle Yeşilyurt Spor Kulübü’nün Kadın Voleybol Takımı’na sponsor oldu. Bu sponsorluğun kendileri için önemli olduğunu söyleyen Fatoş Altınbaş Sarıgül, “Bu çerçevede takımın çalışmalarına kız öğrencileri götürüp oyuncularla bir araya getireceğiz. Oyuncuların tamamı üniversite mezunu, onların rol modeller olarak öğrencilere ilham vermelerini istiyoruz. Bahar aylarında başlayacağımız bu proje, uzun soluklu olacak” şeklinde konuşuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar