“Yenileşme etkisi” ve yeni nesil OSB’ler

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Ülkemizde “yeni nesil OSB gündemini” Erdal Bahçıvan ve Güler Sabancı’nın çağrılarından yola çıkarak bir hafta önceki yazıda tartışmaya çalıştım. Yeni nesil OSB’lerin felsefi-siz bakış açısı da diyebilirsiniz- arka planını kavramak için başka bir yurttaşımızına kulak verelim: Daron Acemoğlu1, Batı’ya sırt çevirme bağlamında iki önemli hususa dikkat çekiyordu: Birincisi, içinde bulunduğumuz çağda “sürekli yenilenme yaratılması” ihtiyacı ve yenilenme yaratılmasında bugünkü aşamada Batı ülkeleri Ar-Ge ve teknoloji geliştirmenin öncülüğünü germezden gelinemeyeceğiydi. Ülkemizin Batı’nın teknoloji geliştirmesinden yararlanması için Batı’yla iyi ilişkilerini sürdürmesi, işbirliklerini yaygınlaştırması ve derinleştirmesi gerekiyordu. İkincisi, kurumsal gelişme için de Batı ilişkilerinin belirleyici rolüydü. Ülkemizin gelişmesini sağlayacak tek yol demokrasiydi. Kurumsal açıdan bakıldığında da sadece Doğu’ya yönelmek demokrasi kurumlarını geliştirmek ve yaşatmak açısından da doğru yol değildi.

Acemoğlu’nun saptamalarında vurguladığı “sürekli yenilenme yaratılması ihtiyacı” yeni nesil OSB’leri tasarlarken önemli karar değişkenlerinden biri. OSB’leri tasarlayacak ve yatırımları yapacak olan siyasi irade, bürokrasi, yatırımcı ve sivil inisiyatifler “güçlendiren, sürdüren ve verimlilik yeniliklerininin” birikim yeteneklerini koruma ve geliştirmeye etkilerinin hesaba katmak zorunda. Oluşumlar ayrıntılarıyla bilirlerse, yaratmak istediğimiz sonuca uygun maliyetle ulaşabiliriz; bilmezsek kaynaklarımızı israf ederiz.

Güçlendiren yenilikler

Karmaşık sistemlerde üretilen mal ve hizmetlerin yüksek maliyeti, birbirini izleyen bir dizi yenilikle düşürülür. Ürün ve üretim yöntemlerindeki yenilikler, standartları değiştirir; fiyat-maliyet dengesi kitlelerin erişebileceği düzeylere indirilir. Yenilikler süreçleri yalınlaştırır; yeniliklerin yarattığı etkiyle, sabit maliyetler yüksek olsa da marjinal maliyetler düşer, ölçek ekonomisi fırsatları artar. Ürünlerin ve süreçlerin yalınlaşması, mal ve hizmetlerin ucuzlaması, kitlelerin erişebilirliğinin artması “güçlendiren yenilik etkileriyle2” hızlanır.
Üretim süreçlerinde ölçmenin yetkinleşmesi, süreci tıkayabilen ayrıntıların eşanlı saptanabilmesi, verilerin işlenerek bilgiye dönüştürülmesinde eşanlılık gibi yeni olanaklar “öngörme ve önlem almayı” da hızlandırıyor. Keşfedilen ve tanımlanabilen ayrıntılar “öngörme ve önlem alma” alanlarını genişletiyor. Süreçlerin her aşamasında ölçebilme, süreçleri yavaşlatıcı etkenleri giderme fırsatları, Ar-Ge çalışmalarından tasarıma, dönüştürmeden işlem maliyetlerine değer yaratma zincirinin her halkasını etkiliyor. Sürdüren yenilikler, özellikle “platform yapılar” aracılığıyla da kitlelerin erişebileceği fiyatlarla sunulabiliyor.

Güçlendiren yenilikler ilk aşamada “işgücü” açığa çıkarıyor. Orta ve uzun dönemde ise üreticileri, alıcıları, sağlayıcıları ve sahipleri bir araya getiren “platform yapılar”daki “ağ etkisi 3” ile ürün-hattı yapılarına göre daha hızlı yeni iş alanları yaratıyor. Günümüz teknolojisinde ağ ne kadar genişse arz ve talep arasında o kadar etkin eşleşme sağlanıyor; veri ne kadar zenginse, eşleşmeler de o derecede başarıyla gerçekleşebiliyor. Eğer biz yeni nesil OSB’leri tasarlıyorsak, "güçlendiren yenilik etkilerini” karar değişkeni olarak iş modelimizde özenle analiz etmeliyiz. Gerektiği kadar analiz etmezsek yanlış adımlar atar; kaynak israf eder, gelişmenin hızını ve olumlu etkilerini yavaşlatırız.

Sürdüren yenilikler

Bugünün ürünlerinin, dünkülerinin yerini pekiştirmesini sağlayan yeniliklere ‘sürdüren yenilik” deniyor. Sürdüren yenilikler, ürünün işlevlerini çeşitlendiren ve geliştiren; performansını artıran; kullanma kolaylığı sağlayan yeniliklerdir. Sürdüren yenilikler üretim süreçlerinde, dağıtım sistemlerinde, satış ve satış sonrası hizmetlerde kapsamlı bir farklılaşma yaratmadıkları için istihdam artırıcı ve azaltıcı etkileri sınırlıdır.

Sürdüren yenilikler, ürün farklılaştırmasına dayanır; farklılaştırma, endüstriyel ekonomi döneminin önemli rekabet araçlarından biridir.Sürdüren yeniliklerin temel amacı, rakiplerin ataklarını karşılayarak, tüketici nezdinde bir adım önde olmayı güven altına almaktır.Sürdüren yenilikler sadece pazarlama odaklı değildir; kalite güveni kadar maliyette de tüketicinin koşullarını gözetir. Talebi uyarması için ürünlerin bir önceki versiyonundan belirli farklılıkları içermesi gerekir.Tüketici bu farklılığı bir bakışta anlarsa, ürünü kullanırken farkı kolay hissederse, etkileşim yoluyla satış artırıcı etki sürdürülebilir.

Sürdüren yenilikler sermaye açığa çıkarmaz; o nedenle yeni yatırımlar için fon yaratıcı etkileri çok güçlü değildir. Var olan üretim alanlarının ömrünü uzatarak güçlendiren ve verimlilik yeniliklerine giden yolda “ara kesit” olma işlevleri nedeniyle “sürdüren yenilikleri” kavramak çok önemlidir. Yeni nesil OSB planlayıcıları, sürdüren yenilik birikimlerini ileriye taşıma koşullarını karar aşamasında ayrıntıda analiz eder; bileşen ve bağlam dengelerini kurarsa bu önemli aracı daha etkin kullanmanın yollarını açar.

Verimlilik yenilikleri

Mal ve hizmet üretiminde her aşamasında önemli olan “verimlilik yenilikleri’dir. Büyük ve köklü yenilikler, ürün geliştirmede, üretim yöntemlerinde, süreç etkinleştirilmesinde, depolama ve dağıtım sistemlerinde, satış ve satış sonrası hizmetlerde maliyet düşürdükleri için “verimlilik yenilikler” başlangıçta işgücü açığa çıkarsa da son çözümlemede ciddi miktarda kaynağın serbest bırakılmasını sağlayarak yatırım potansiyelini arttırlar.

Sürdüren yenilikler imalat maliyetlerini düşürür. Öncelikle tedarik zincirini etkinleştirmede rol oynar.Ürün ve üretim metotlarındaki değişme, girdi kombinasyonlarının yeniden kurgulanmasını sağlar.Ayrıca yeraltı ve yerüstü zenginliklerini, fiziki sermaye stokunu, teknoloji ve insan kaynaklarını kullanmada farklılıklar yaratır.

Acemoğlu’nun vurguladığı “sürekli yenilik yaratılması ihtiyacı” verimlilik yeniliklerinde daha geniş alanları kapsar.

Yeni nesil OSB tasarlarken

Yeni nesil OSB’leri tasarlarken, rekabet edebilir üretim alanlarının keşfi, önceliklerin belirlenmesi, sinerjik kümelenme yapısının kararlaştırılması,lojistik elverişlilik analizleri, üretimdeki ileriye ve geriye bağlantıların etkileri analiz edilmelidir.Bu etkiler taşa toprağa sermaye bağlanmasından tutunuz da, çıplak mülkiyet yerine OSB’lerde “üretim-odaklı mülkiyet” yapılandırmasına kadar derinliğine analiz edilirse gereksiz alanlara sermaye bağlamaktan sakınmış oluruz.

Günümüz koşullarında, güçlendiren ve verimlilik yeniliklerin sermaye açığa çıkarması, açığa çıkan sermayenin yeni yatırımlara ve sağlıklı büyümeye dönüştürülmesi temel yönetim sorunlarından biridir. “Yeni nesil OSB’ler gereklidir” demek doğrudur; haklılığı olan bir taleptir.Bu haklı talebin dile getirenlerin başka bir sorumluluğu daha vardır: Bugüne kadar talep edilenler ile uygulanlar arasındaki “deneysel mesafeleri” dikkate alarak, talebin hayata taşınmasına ilişkin metotlar gözden geçirilmelidir. Gözden geçirme sorumluluğumuz, özellikle de dijital dönüşümdeki hızları ve esneklikleri dikkate aldığımızda daha da artmaktadır.

Ekonominin bütün aktörlerininin “yeniliklerin sermaye açığa çıkarmasının etkilerini” kapsayıcı bir anlayışla ele alması ve yeni nesil OSB bağlamında yatırım yönetiminde değerlendirmesi gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar