Büyüme yabancıya bağımlı olunca

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Bizim yatırımlarımız da, büyümemiz de, istihdam artışımız da “yabancıların tasarruflarından yararlanmamıza bağlı”dır. Yüzde 5 büyümeyi yakalamamız için gereken yatırım toplamını gerçekleştirebilmemiz için kamu-özel yatırım bütçemizin GSYH’mızın yüzde 20’si seviyesinde olması gerekir. Oysa, bizim yurtiçi tasarrufumuzson yıllarda yüzde 12’lere kadar geriledikten sonra ancak  yüzde 14’ler seviyesine yükseldi.

Bu bizim her yıl yüzde 6 oranında yabancı tasarrufunu, doğrudan yabancı yatırım ve portföy yatırımı olarak yurda getirebilmemizi zorunlu kılıyor. Bunun ne kadar bölümü, fazlası doğrudan yatırım olursa, daha sağlıklı sonuç verir. Bunun ne kadarı portföy yatırımı olarak “sıcak para” niteliğinde olursa, özellikle dış açık-cari açık rakamımızı büyütüp, bizim ekonomimizi kırılgan hale getirir.

Dünyada likiditenin bol olduğu yıllarda biz, 20 milyar dolara yakın doğrudan yabancı sermaye çekme başarısını elde edebildik. 2008 krizi sonrası ise bu rakam 10 milyar dolarlara geriledi. 2013 yılının ilk 11 aylık döneminde 10.4 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye girişi sağladık. Yıl sonu toplamının 11-12 milyar dolar olacağı, yılın böyle kapanacağı gözüküyor. Bu da bizim GSMH’mıza oranının ancak yüzde 1.5 seviyesinde kaldığını gösteriyor. Yılı 24-25 milyar dolarla kapatacağı hasaplanan portföy yatırımlarının GSMH’mıza oranı ise yüzde 4.5-5’ler seviyesinde. Ayrıca, 11 ayda 4.8 milyar dolar da kaynağı belirsiz net hata noksan kaleminden döviz girmiş durumda.

2013 yılı için kamu ve özel sektör yatırımları hedefi toplamı 305 milyar TL’ydi. Bu da 2013’te hedefte yer alan 1.90 yıllık ortalama dolar kuru hesabıyla 160 milyar dolara tekabül ediyor.

 Bu da yüzde 4 tahmin edilen geçen yıl büyümemiz için gerekli yatırımı sağlamamızda iç tasarruflara “yabancıların tasarruflarını ekleyerek” sonuç alabildiğimizi gösteriyor. Bunun doğal sonucu olarak 51 milyar dolarlık yüzde 6.2 oranındabir cari açık veriyoruz. 2014 yılı için hedeflediğimiz yüzde 4’lük büyümeyi ve 268 milyarı özel, 75 milyarı kamu, toplam 343 milyar TL yatırımı gerçekleştirmemiz çok kolay görülmüyor.

Yabancı fon girişlerinde Fed’in mayıs açıklaması sonrası önemli azalma olacaktır. 2013 Mayıs’ından bu yana kısa vadeli yabancı portföy yatırımları 170 milyar dolardan 42.6 milyar dolarlık erime ile 127.4 milyar dolara geriledi. Doğrudan yabancı sermaye girişlerinde de yavaşlama oldu. Bu da 2014 yılında GSYH’nınyüzde 20’si oranında yatırım için, yerli tasarrufumuza eklememiz gereken yabancı tasarrufların çekilmesi için yeterli olmayacaktır. Türkiye’nin büyüme hedefine uygun yatırımların kaynağını bulmak için yeni bir “olumlu senaryoya” ihtiyacı vardır. Bunun için öncelikle siyasal gerginliğin sonlanması gerekir. Bunun yanı sıra reformlara dayalı yeni bir kalkınma modeli çalışmaları başlatılmalıdır. Dünya ekonomisinde ve bizim geleneksel pazarımız Avrupa’da ekonomilerde iyileşmeler olurken bundan yararlanabilmemiz ancak buna bağlıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar