Doğru fizibilitesiz bir yatırım örneği: İstanbul Park

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

2002 yılında 25 milyon dolarlık yatırım değeriyle başlayan ve 2005 yılında ilk Formula-1’e hizmet verene kadar 290 milyon dolar yatırım yapılan pistte 2011 yılına kadar Formula-1 yarışları sürdü. Formula-1’in yıllık talebini 26 milyon dolara yükseltmesiyle 2011 sonrası İstanbul Park Formula-1 listesinden çıkarıldı. Geçen yıl Intercıty 10 yıl 9 aylık işletme hakkını kiraladıktan sonra bir yandan Formula-1’i geri getirme çalışmalarını sürdürüyor. Bir yandan da  365 gün yaşanan bir merkez haline getirme çalışmaları yapıyorlar.

Formula-1 yarışları bütün dünyada merakla izlenen son yıllarda 20’ye yakın ülkenin yer aldığı çok önemli bir otomobil sporu organizasyonu. Otomobil şirketleri bu organizasyonda yer alıp markalarını tanıtırlarken, bir yandan da farklı ürünlerin dünya markaları sponsorluklarıyla organizasyonda yer alıyorlar.

1950 yılında İngiltere’de bir Avrupa yarışması olarak başlayan organizasyon zaman içersinde gelişerek bütün dünyaya yayılmış durumda. Türkiye’nin de 2005 sonrası içinde yer aldığı organizasyonda 2011’de yılında bir yılda Avustralya’dan Çine, Avrupa’dan Abu Dabi’ye, Malezya’dan Kanada’ya 19 ülkede F-1 organizasyonu gerçekleştirildi. Yarışları dünya’da televizyon başında 527 milyon kişi izledi.

Böylesi bir dünya organizasyonunda Türkiye’nin yer alması için dönemin İTO başkanı Mehmet Yıldırım, İstanbul’da bir Formula-1 pisti yapma girişimini 2002 yılında başlattı. Başlangıç yatırım hesabı 25 milyon dolar olan pist maliyeti beklenenden yüksek olunca önce TOBB destek olarak projeye katıldı, onun desteği de yetmeyince Hükümetin yönlendirmesiyle İstanbul Valiliği ve Belediye başkanlıklarının katılımıyla FİYAŞ isimli dörtlü ortaklık oluşturuldu. 2005 yılında İlk Formula-1’e  ev sahipliği yapan pist, başlangıç hesabının yaklaşık 12 katına 292 milyon dolara mal oldu. Ve Formula-1 için Bernie Ecciestone’a yıllık 3 milyon dolara kiralandı. Yarışların Türkiye’de yapılması için de kendisine yıllık 13.6 milyon dolar ödenmeye başlandı. Zaman içinde bu ödemeyi uygun bulmayan Formula-1 yöneticisi yıllık 26 milyon dolar isteyince 2011 yılından sonra İstanbul Formula-1 takviminden çıkarıldı.

Daha sonra pist kiraya verilme çalışmaları başlatıldı ve 10 yıl 9 aylık işletme hakkını geçen yıl 9 milyon lira artı KDV ile Intercity firması kiralandı. Intercıty patronu Vural Ak, bir yandan Formula-1’i tekrar Türkiye’ye getirmek için yıllık 18-19 milyon dolar ödeme düşüncesiyle görüşmeleri başlatırken, diğer yandan da otomobil meraklılarının küçük bir ücret ödeyerek belli zamanlarda bu pistten yararlanmalarına imkan vereceklerini söylüyor. Vural Ak, İstanbul Park’ın 365 gün yaşayan ve yaşatan bir tesis haline getireceklerini belirtiyor. Intercity olarak yılda 12 bin ikinci el araç sattıklarını belirten Ak, bu araçları İstanbul Park’ta sergileyeceklerini açıklıyor. Ayrıca,  Intercity olarak bu alanda bir de sürüş okulu kurma kararında oldukları bilgisini veriyor.

Bakalım ilk kuruluş fizibilitesi şaşan, Formula-1’e  6 yıl hizmet sonrası devre dışı kalan İstanbul Park, yeni kiracısının girişimleriyle Formula-1’i yeniden Türkiye’ye getirme başarısını elde edip, 365 gün yaşayan ve yaşatan bir merkez yaratabilecek mi? Bunu başarmasının bir olumsuzluğun son bulmasına ve geçmiş dönemi unutturacak başarılı bir dönemi gündeme getireceğine inanıyoruz.       

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar