Dostlar alışverişte görsün ihracatı

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Dahilde İşleme Rejimi (DİR)’ne bağlı 2013 yılı ihracat taahüdü toplamı 55 milyar 840 milyon dolar. Bunu gerçekleştirmek için yapılan ithalat ise bu ihracat toplamının yüzde 60’ı kadar 33 milyar 500 milyon dolar. Bu da başka bir değişle, her 100 dolarlık DİR ihracatı için 60 dolarlık ithalat yapmamız gerektiğini gösteriyor.  Ben, bu nedenle, DIR’a bağlı olarak yapılan ihracatı “Dostlar alışverişte görsün ihracatı” olarak tanımlıyorum... 

55 milyar 840 milyon dolarlık DİR ihracat taahüdü , 151 milyar 900 milyon dolarlık toplam 2013 yılı ihracatımızın yüzde 37’sine denk geliyor. DIR ihracatı için yaptığımız ithalat , 251 millyar 700 milyon dolarlık 2013 yılı ithalatımızın yüzde 13’ünü oluşturuyor. Bu da bu ithalatın, enerji gibi ithalatta büyük yer tutan kalemlerin hemen ardında yüksek oranda yer aldığını  gösteriyor. 

DİR’de ithal bağımlısı sektörlere baktığımızda en yüksek oranın yüzde 79 ithal girdi ile ilk sırada yeralan Elektronik sektöründe olduğunu görüyoruz. Elektroniği yüzde 75.9 ile işleme, yüzde 70.7 ile gıda ve içki, yüzde 70.6 ile demir dışı metaller ve elektirikli makineler, yüzde 68 ile demir çelik sektörü izliyor. Kimya, makine imalatı, deri-kösele, kağıt, cam, dokuma-giyim sektörlerinde ise DİR’de yüzde 50-65 oranlarında ithal girdi söz konusu.     

Bu sonucu ağırlıklı olarak sadece “ihracat artışından” söz edenlerin dikkatle ele almaları gerekir. Bir yandan bu DİR ihracat taahüdünün ne kadarının gerçekleştiği araştırılmalı, bir yandan da DİR için ithal edilen ürünlerin iç piyasaya sürülenleri varsa, onun önüne geçilmesi için önemler üzerinde durulmalıdır. Ve esas olarak DİR üretiminde ithal girdi yerine, yerli girdi ikame edilebilecek alanlar saptanarak, ithal girdi oranının azaltılmasına çalışılmalıdır.

Türkiye, ihracatını yerli girdiye dayalı olarak artırdığı oranda, büyümesini sağlıklı ve sürdürülebilir kılarak, dış ticaret açığını ve cari açığını azaltabilecektir. 

Bugün büyümemiz ithal girdi ve tüketime dayalı bir büyümedir. Sağlıklı büyüme ise yerli girdili rekabetçi üretim ve ihracata dayalı büyümedir. 

Bu nedenle vakit kaybetmeden ihracatın söz konusu olduğu alanlarda üretimimizin yapısı ele alınarak irdelenmesi gerekir. Hangi sektörlerde üretimde ve ihracatta yerli katkıyı artırarak ithal girdiği azaltabiliriz, bunun için çok yönlü ve sürekli araştırma yapmamız gerekir. Bu araştırma bizim “Mukayeseli üstünlük alanlarımızın saptanması” ve “Teşvik sisteminin bu alanlara öncelik verilmesi” sonucunu uygulamamızı sağlayacaktır.

Artık, “ihracatı artırmak amaçtır” düşüncesinin yerine, “Mukayeseli üstünlüğümüz olan sektörlerde, yerli girdi ağırlıkla, rekabetçi üretim yaparak  ihracat amaçtır” düşüncesini hakim kılmalıyız. Bu yönde attığımız adımlarla dış ticaret açığımızı ve cari açığımızı aşağıya çekebileceğizi bilmeliyiz...

Birinci sayfa özeti:Dahilde işleme rejimine bağlı her 100 dolarlık ihracat için 60 dolar ithalat yapıyoruz. Bu da DİR ihracatımızın “Dostlar alışverişte görsün” ihracatı olduğunu ve değişmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar