Dünyada nerede duruyoruz...
Bize dışardan bakanlar, ölçülebilir sonuçlara varabilmek için bizi 29 Gelişmekte Olan Ülkeler grubu içersinde ele alıp değerlendiriyorlar. Biz de öyle yapalım...
Bu değerlendirmelerde biz, içinde bulunduğumuz 29 ülke arasında “Kırılgan beşli” içerisinde gösteriliyoruz. Bu alandaki kıyaslamayı beş kriter üzerinden yaparak dünyada nerede durduğumuzu görelim.
Bunlardan ilki cari açık. Bizim 60.8 milyar dolarlık cari açığımız söz konusu, bu Hindistan’da 76.9 milyar dolar, Brezilya’da 81.1 milyar dolar ile bizden yüksek. Ancak, Brezilya’nın nüfusu bizim iki katımız, Hindistan’ınki ise 13 kat.
İkinci kriter cari açığın milli gelire oranı. Biz, yüzde 7.5’luk oran ile 29 ülkenin de, kırılgan beşlinin de en kötüsü durumdayız...
Üçüncü kriter, “gösterge faizi.” Bunda 10 yıllık devlet borçlanmaları esas alınıyor. Türkiye’nin 10 yıllık devlet borçlanma faizi yüzde 10.1. Bizden kötü durumda olan iki ülkeden Brezilya’nın faizi yüzde 13, Pakistan’ın ise yüzde 12.5.
Dördüncü kriter milli paranın dolar karşısındaki değer kaybı. TL dolar karşısında bir yılda yaklaşık 40 kuruş değer kaybetti. Bu yüzde 32 oranında kayıp anlamına geliyor. Bu oran 29 ülkeden sadece Arjantin ve Endonezya’da bizden daha yüksek.
Beşinci kriter “The Big Max Index” i. Buna göre Türkiye’de hamburger fiyatı 3.76 dolar ile ABD’den yüzde 20 daha ucuz. Son kur artışı da, yeni düşük fiyatlanmaya yol açacak...
Beş kritere göre Türkiye içinde yer aldığı “En kırılgan beşli” (BIIST) Brezilya, Endonezya, Hindistan ve Güney Afrika arasında “En kırılgan ülke” olarak ortaya çıkıyor. İronik olacak ama BIIST İngilizce’de “Korkulan yaratık” anlamına da geliyor.
2013 yılı performansımızla 29 ülke arasındaki yerimiz de şöyle: Yüzde 3.9’luk büyümemizle “orta”, 4.6’lık sanayi üretim artışımızla “vasat”, yüzde 7.6’lık enfl asyonumuzla Hindistan ile birlikte “en yüksek”, yüzde 10’a dayanan işsizlik oranımızla da yüzde 13.4’lük Polonya oranının ardından işsizlikte “en yüksek” konumda olduğumuzu gösteriyor. Benzerimiz ülkelerle birlikte ele alındığımızda hem dünyadaki yerimizi görebiliyoruz. Hem de “abartılı övgüler ve yergilerden” rahatlıkla uzaklaşıyoruz...