Anadolu kentlerinden farklı haberler

1974 yılında Nobel İktisat Ödülü’nü alan İsveçli Bilim adamı Prof. Gunnar Myrdal, “Az gelişmiş ülkelerde büyümenin kaynağının merkezden çevreye yayılan bir merkezkaç güçle oluştuğunu” belirtiyordu. Myrdal, büyümenin çevreye etkisi ancak bu merkezkaç güç kadar oluşabileceğinden, etkinin sınırlı kalacağının da altını çiziyordu. Myrdal’dan 40 yıl sonra Anadolu kentlerinde gözlemlediğimiz sosyo-ekonomik değişim yerel dinamiğin öneminin arttığını gösteriyor.

Konya’da Ticaret ve Sanayi Odaları önemsenecek adımlar atıyorlar. Konya Sanayi Odası hazırladığı “güven endeksi” çalışması ile imalat sanayiinin nabzını tutmaya başlamış. KSO Başkanı Memiş Kütükçü bu çalışma ile KOBİ’lerin Konya ölçeğinde performansının ölçülebileceğini düşünüyor. Konya Ticaret Odası ise Mart 2013’te başladığı “Konya perakende güven endeksini” sürdürüyor. Böylece, yerel ölçekte “işler nasıl gidiyor?” sorusuna somut yanıt verilebiliyor. Bu endeksin TEPAV’ın ülke bütününü temsil eden TEPE endeksiyle birlikte ele alınması yerel/genel kıyaslamasına fırsat veriyor. Konya’da Ticaret Odası 58 bin m2’lik fuar alanını da mayıs ayında hizmete açtı. Bununla Konya’nın 2023’te Türkiye ihracatının yüzde 5’ini, 25 milyar dolar ihracatı gerçekleştirme hedefine daha kolay ulaşacağına inanılıyor.

Ancak, Konya’da öncü bir proje olan 3000 MGW’lik Karapınar Enerji İhtisas OSB’sinin temeli henüz atılabilmiş değil. Tartışma, enerji dağıtım ağının kimin tarafından yapılacağı konusunda düğümleniyor. Ve ülkemizdeki ilk enerji OSB’nin temeli atılıp çalışmalar başlanamıyor.

Gaziantep artık bir sanayi kenti olmanın yanında aynı zamanda bir “kültür kenti” olma özelliğini de kazanmış. İki dönem belediye başkanlığı sonrasında görevi Fatma Şahin’e devreden Dr. Asım Güzelbey, veda ederken açıkladığı envanterde 550 ev ve 1100 dükkanın cephe düzenlemesinin yapıldığını, 9 çarşı ve 20 hanın onarıldığını, kalenin müze haline getirildiğini, 3 bedestenin kullanılır hale dönüştüğünü belirtti. Güzelbey, Yerel Kimlik dergisindeki söyleşisinde “Bacalı sanayi kadar bacasız sanayinin de önemli olduğunu gördük.Ama bu restorasyonlarda en önemli nokta işlevin yaşatılması, sürdürülebilir olmasıdır” diyerek çalışmalarının amacını ortaya koyuyor.

Antep’e farklı alanlarda yeni müzeler kazandırılarak müze sayısı Gazi ve Oyuncak müzelerinin katılımıyla 14’e yükselmiş.

Emine Göğüş Yemek Müzesi’ne ek olarak Mehmet Reşit Göğüş Mutfak Sanatları Eğitim Merkezi kurulmuş. Burada hem yemek yapılıyor, hem de tadılıyor, sertifika veriliyor ve lezzet turları düzenleniyor.

Gazeteci dostumuz Ali Atalar’ın kurduğu Bakır Eserleri Koleksiyonu’nda hepsi ustasının mührünü taşıyan 1500 parça yer alıyor.Atalar, bu sergileme için Yaprak Mahallesinde asırlık Saklı Konağı satın alıp onararak müzesini oluşturmuş. Atalar, “Bu kent beni geliştirip yaşattı. Benim Antep’e borcum vardı, bunu ödemeye çalışıyorum” diyerek, yaptığı çalışmanın nedenini ortaya koyuyor.

Antep Sanayi’nin simge ismi makine imalatçısı Mennan Usta, son olarak kendi geliştirdiği atık çamuru kurutma ve yakma makinesini yapmış. Yabancıların 30 milyon euro fiyatla teklif verdiği makineyi 10 milyon liraya malederek, GASKİ’ye teslim etmiş.

Doğaldır ki Anadolu’nun birçok kentinden farklı alanlarda benzer haberler vermemiz mümkün olacaktır...