İklim değişiklikleri “sigortayı” vazgeçilmez yapıyor

Can KANTAR
Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) kurulmadan önce Tarım Sigortası’nın satışında köy kahvelerinde yapılan tanıtımlar etkili oluyormuş. Korkuteli’nin bir köyünde yine böyle bir tanıtım sonrası bir grup çiftçimiz sigorta yaptırmaya ikna olmuş. Sonrasında da köyün bir bileni “Bizim köyümüze 20 yıldır dolu yağmadı. Bu sigortacılar şeytandır, sizin paranızı almaya çalışıyorlar” demiş. Bu uyarı sonrası bir grup çiftçi sigorta yaptırmaktan vazgeçmiş tabii. Ve aradan 7-8 ay geçtikten sonra 20 yıldır yağmayan dolu gerçekten yağmış ve ürünler büyük zarar görmüş. Sigorta şirketi tazminat dağıtımını kahvede yapmış. Paralar dağıtılırken yine bir bilen ağabey kahveye girmiş. Olan biteni görüp, son anda sigorta yaptırmaktan vazgeçenlerin sinirli bakışlarını görünce de “Size sigortacılar şeytandır demedim mi? Bakın 20 yıldır yağmayan doluyu yağdırdılar” deyip vebalden kurtulmaya çalışmış. 

Şimdi olanları görünce, yıllardır sigorta yaptır, yaptır diyen ben bile sigortacıların “şeytan” olduğuna inandım! Kasımpaşa’da hortum olur mu? Saatte metrekareye bilmem kaç kilogram yağmur yağar mı? Bence bütün bunlar sigortacıların işi!.. İşin şakası bir yana, son sellerde can kaybı yaşandı. Bundan sonra da bu iklim değişiklikleri nedeniyle çeşitli felaketler yaşanabilir. Bu nedenle sigorta ilk yaptırılacaklar arasında. 

Yedinci kattaki cama sandal çarpabilir mi? 
Son yıllarda o kadar çok beklenmedik olaylarla karşılaşıyoruz ki, bunlardan maddi açıdan zarar görmemek sadece sigorta ile mümkün olabilir diye düşünüyorum. Sigorta sektörünü takip ettiğimden bu yana, çevremdeki her kişi ve olaya bakış açımın bir kenarında sigorta mantığı yatıyor. Tabii ki bol da şikayet dinliyorum. Bir arkadaşım bir iki yıl önce “Can, benim evim yedinci katta. Sigorta şirketi benden daha fazla prim almak için cam kırılması teminatı eklemiş, cama top mu gelecek taş mı?” diyerek benimle dalga geçmişti. Şimdi bu arkadaşımın evinin camı bir sandal çarpması ile bile kırılabilir. Biraz fazla abarttım ama mümkün değil mi, mümkün... 

Mahalledeki komşumun müstakil evine sel suyu değil ama rögardan taşan pis su zarar vermiş. Evi sigortalıymış ama hasarının bir kısmını tazminat olarak alabilmiş. Komşumu gördüğümde biraz şikayetçiydi. Ama o da sanırım primi biraz daha az ödemek için çeşitli muafiyetler istemiş poliçesinde. Şimdi ağlamanın faydası yok tabii ki. Aslında burada acenteye sigortalıyı doğru yönlendirmek konusunda büyük görev düşüyor. Ama onları da anlamak gerekiyor, çünkü üç kuruş pahalı çıktı diye işi bir başka acenteye kaptırmamak için ne gerekiyorsa yapıyorlar. S

Sigortanı yaptır, riskini devret 
“Sigorta yaptırdım mı hiçbir risk önlemi almama gerek yok” demek de doğru değil. Benim evim de sigortalı tabii ki. Geçtiğimiz ay içerisinde tatildeyken yağan yoğun yağmur sonrası toprak seviyesinin altında olduğu için depo olarak kullandığımız kömürlüğümüze çamurlu suyun dolduğunu gördüm. Hemen toprak seviyesine beton döküp suyun içeri gelmesini kendimce engelledim. Biliyorum ki, hasar frekansım yüksek olduğunda bir sene sonraki poliçemi çok daha fazlaya yaptıracağım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar