IMF, Dünya Bankası ve Mehmet Şimşek

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Dünya Bankası’nın bizle ilgili tahminlerinin de yer aldığı,  2014 yılı için “Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu” yayınlandı. IMF analistlerinin, “Türkiye: Dengesizlikleri artırmadan büyümeyi canlandırma” başlığıyla kaleme aldıkları çalışmalarında, “Yurtiçi tasarrufların artırılması ve cari açığın aşağıya çekilmesi ile yüzde 4-5 büyümenin sürdürülebileceği” bilgisine yer verildi. 2013 yılı bütçe değerlendirme konuşması yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’te IMF analistleriyle benzer değerlendirme ile yüzde 4 civarında 2014 büyümesi için temel hedefin “Yurtiçi tasarrufları artırmak ve cari açığı aşağıya çekmek” olduğunu açıkladı.

Dünya Bankası ve IMF çalışmalarının da, Şimşek’in açıklamalarında da  odağında sürdürülebilir “Büyüme” yer alıyor. Dünya Bankası raporunda bizim için bu yıl büyüme yüzde 3.5 olarak hesaplanıyor. IMF analistleri, 2013 yılında yüzde 7.3’e ulacağını tahmin ettikleri cari açık nedeniyle, 2014 büyümesini yüzde 2’nin, ya da 3’ün biraz üzerinde olabileceğini ne sürüyorlar. Mehmet Şimşek ise siyasi operasyonlar nedeniyle belirsizlik yaşanabileceğinin altını çizerken, 2014 büyüme tahmininin yüzde 4 olduğunu açıklıyor.

Dünya Bankası raporunda gelişmiş ülkelerin 5 yıllık finansal krizin ardından büyüme verilerinin yukarı ivmelendiği “nihayet dönüşün başladığı” belirtildikten sonra, bunun gelecek aylarda gelişmekte olan ülkelerde güçlü büyümeyi destekleyeceğini açıklıyor. Ancak, küresel toparlanmayı tehdit eden riskler olduğunun da altını çiziyor.

IMF analistlerinin raporunda ise Türkiye’nin son on yıldaki büyüme performansıyla “övgüyü hak ettiği” vurgulanıyorlar. Kısa vadeli dış finansmana bağlı olan  yüksek cari açığın ekonomimizin şu anki temel sorunu olduğu belirtiliyor. Bu durumda yüzde 4-5 büyümenin sürdürülebilir olmadığı ortaya konuluyor. Kamu ve özel kesimde yurtiçi tasarrufların artırılması,. dışa bağımlı finansman ve cari açığın azaltılması yolunda reformlar yapılmasının gereğinin altı çiziliyor.

Türkiye’de bireysel emeklilik reformu gibi olumlu adımların atıldığı belirtilerek yapılması gereken, yapısal politikalar  şöyle sıralanıyor:

• Yerli malların rekabet gücünü artırmaya, ihracatta katma değer artırmaya dönük politikalar desteklenmelidir.

• İhracattaki güçlü büyüme yüksek ithalat ihtiyacıyla sürmüştür. Buna ek olarak ihracattaki artış miktarsal artışın gerişinde kalmaya başlamıştır. Bu nedenle kimyasallar, tıbbi ilaçlar, makine ve ekipmanlar gibi yüksek katma değere sahip ihraç ürünllerinin yatırımını ve üretimini teşvik eden politikalara yönelmelidir.

• Daha yüksek teknolojili üretime yönelme ücretlerde artış getirse de rekabet gücünü sürdürmeye yardımcı olacaktır.

• Türkiye özellikle uluslararası ticarete konu olan sektörlerde doğrudan yabancı yatırımı artırmaya çaba göstermelidir. Bu  hem teknoloji transferini kolaylaştıracak, hem de ihracatı artıracaktır.

• Bunları yaparken Hükümet bütçeyi esnek tutmalıdır.

Dünya Bankası, IMF raporları da Şimşek’in açıklamaları da büyümeyi yüzde 5’ler seviyesinde sürdürülebilir kılmak için, cari açığın azaltılması, tasarrufların artması, üretimde katma değerin ve yerli hammadde kullannımının geliştirlmesini amaçlayan politikalar için, yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar