İş yatırımdan bir iç bir dış değerlendirme

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

 

İş Yatırım yöneticileri 2012 yılı ikinci yarısına yönelik, büyüme, enflasyon, borsa endeksi ve dolar kurunu içeren tahminlerini tam Anadolu'daki işadamlarının istedikleri gibi açıklamışlar. Ayrıca, dış değerlendirmelerini yaparken de Çin'de yaşanan büyümede model değişikliğine dayalı olumsuzluğa deyinip, 2013 yılı sonunda bu ülkeden kaynaklanabilecek krizin "Avrupa borç krizini mumla aratabileceği" tahminini de ortaya koymuşlar…
Anadolu toplantılarında hemen hemen her yerde en çok ilgi çeken ve üzerine sorular sorulan konular, o ilin tarımsal ürünleri, sanayi üretimleri gibi yerel özellik taşıyan konular olmaz. Dünya ekonomisi nereye gidiyor, enflasyon ne olur, faizler ne olur, hele hele kur ne olur? En  çok bunlar merak edilir. Ve sorular da genel olarak bu konular üzerine gelir.
O nedenle İş Yatırım yöneticilerinin 2012 yılı ikinci yarısına yönelik açıkladıkları yatırım stratejisine bağlı rakamlar ve Çin konusunda "Kriz" önerilerini okuyunca, "Tam Anadolu'da sorulanlara yanıt vermişler" diye düşündüm.

Önce, ülkemiz için 2012 tahminlerini ele alalım. İş yatırımcılar "2012 yılında faizlerin göreceli olarak düşmeye devam edeceğini, İMKB endeksinin yıl sonunda 71 bine ulaşacağını, TL-dolar kurunun yıl sonunda 1.81 düzeyinde olacağı, ekonomik büyümenin yüzde üç olarak gerçekleşebileceği, yıl sonu enflasyonunun da 7.5 olacağı " öngörüsünde bulunuyorlar. Merkez Bankası'nın politikalarına bağlı olarak enflasyonun yüzde 6'lara kadar inebileceği tahminini de yapıyorlar. Altının da Merkez Bankası'nın gevşeme ve genişleme politikalarına bağlı olarak yeni bir yükseliş yaşayabileceğini de belirtiyorlar. Ortaya koydukları bu tabloyla Türkiye'nin dünya piyasalarında daha iyi performans göstereceğini söylüyorlar.

Dışarıyla ilgili değerlendirmelerinde ise Çin ve Hindistan'ın yavaşlama sürecine girdiğini, Çin'in büyüme modelini altyapı yatırımları ve ihracat yerine gerçekleşmesi zor iç tüketime dayalı modele çevirdiğini, bu sağlıksız büyüme modelinin işsizliğe neden olarak kriz yaratabileceği tahminini ortaya koyuyorlar. "Bankacılık sistemi de o kadar sağlam olmadığı için 2013 yılı sonunda Çin krizini konuşmaya başlayabiliriz. Bu da bizim Avrupa borç krizini mumla aramamıza sebep olabilir. Çin'i yakından izleyip pro-aktif davranmalıyız" diyerek uluslar arası piyasadaki yeni kriz beklentisi konusunda uyarıda bulunuyorlar.
Eğer bunu Anadolu'daki bir konferansta ortaya koysalar ve gelen soruları yanıtlasalardı, kentin işadamlarını çok memnun ederlerdi…

NOT: İlk imzalı yazmı gazetede gördüğümden bu yana 50 yıl geçmiş. Dostum Kenan Mortan bu nedenle çok az sayıda dostumla beni bir araya getiren bir davet yaptı. Bu davette bulunan Vahap Munyar bu buluşmayı köşesine taşıdı. Birçok dostum mesajlarıyla beni kutladı. O günün çağrılılarından Yaşar Ağabey ise bir mesaj gönderdi. Onu siz okurlarımla paylaşmak istedim. Biraz övgü taşıyor ama ne yapalım Yaşar Ağabeyin düşünceleri:
Osman merhaba!
50 yılın dolmuş ya da olmuş. Neyse, ama neyin 50 yılı bu anlamadım. 50 yaşına gelmiş olamazsın, çünkü ben 50'sinde değilim.
Osman! Osman Saffet Arolat!
Benim güzel yazı müdürüm. Ant dergisinde yazılarımı kovalarken tanıdım seni. 1966-67 yılları olacak, öyle değil mi?
Düzgündün/doğruydun/dosdoğruydun… Ama günümüzde az insana nasip olan bir yanın daha var:
-Sen dün gibisin. Gençliğin geleceğin oldu. Bükülmedin/eğilmedin, aynı Osman olarak kaldın…
Osman!
Osman sana sesleniyorum, şimdi bu sözleri ettim diye başını benden kaçırma, bana bak.
Sen şimdi neredeysen yalnız değilsindir… Yanında, senin düzgün adamları toplamışsındır. Hepinize merhaba!
Beni affedin "Bir Ada Hikayesi"nin üçlemesini bitirmeye çalışıyorum. Yerimden kalkamadım!
Osman Sözüm sana:
-Yolunu sür ve yaz/yaz/ yaz…
Düzgün yazı işçisi, sevgili Osman seni yanaklarından öpüyor, kucaklıyorum.
YAŞAR KEMAL

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar