'Türkiye çalıştayı' üzerine iki görüş

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Ülkede bir durgunluk yaşanırken, iş dünyası temsilcileri “belirsizlikten” yakınırken, aklıma gelen “Türkiye çalıştayının zamanı mı, neleri içermeli” konusunu bir sanayi odası başkanı ve kamuda da görevler yapmış, bir bilim insanına sordum. Belirsizliklerin azalması ve iş dünyasının önünü daha iyi görebilmesi, bulunulan yerin ve sorunların tanımı için önemli olduğunu söyleyerek gerekliliğini ortaya koydular.

Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, böyle bir çalıştayın sivil toplum tarafından düzenlenmesi gerektiğinin altını çizerek şunları belirtti:

“TOBB, bugün Türkiye’de örgüt ağı en geniş sivil toplum örgütüdür. Türkiye’nin geneli hakkında yapılacak ve ülkemiz iş dünyasının sorunlarına ışık tutacak çalıştayın elbette zamanıdır. Ve bu çalıştay için en doğru iş sahibi TOBB olacaktır. 365 il ve ilçenin doğrudan nabzını tutan ve diğer sivil toplum örgütleri ile iyi ilişkileri olan TOBB’un gerçekleştireceği bir çalıştayın, tam anlamıyla ülke sorunlarına ışık tutacağına inanıyorum. Her ne kadar TOBB kendi bünyesinde zaman zaman bölgesel toplantılar düzenlemekteyse de diğer sivil toplum örgütlerinin de katılacağı, daha geniş katılımlı toplantılar yapılabilir. İlk etapta bölgesel düzenlenecek çalıştaylarda, her bölgenin karakterine uygun moderatör seçimleriyle, ülkemizin ekonomi, hukuk, eğitim, ihracat, istihdam ve yatırım konularında hükümete yol gösterecek politikalar belirlenebilir.”

Çelik Kurdoğlu ise “Şirketler önce kendi bünyelerini tanımalılar. Bunun yanı sıra karşılarındaki engelin piyasadaki bilgi olduğunu unutmamalılar. Şirket, kendi girdi, üretim, işçilik, taşıma, pazarlama ve satış maliyetlerini bilir, ya da bildiği varsayılır. Ama bunların dışında şirketlerin karşı karşıya olduğu piyasada iş yapmanın maliyetleri vardır. Ülkeler ne kadar gelişmişse bu maliyet o kadar düşüktür” dedikten sonra böyle bir çalıştayda ele alınması gereken konuları şu başlıklar altında sıralıyor:

“-Hukuk alanında dava sürelerinden dava giderlerine tüm yelpazede yer alan maliyet kalemleri önemlidir.

-Sözleşmelerin yapımında karşılaşılan aksamalar iş yapma maliyetini oluşturur. Bunun nedeni hukukun iyi işlememesidir.

-Haberleşme maliyetleri önemlidir. İnternet haberleşmesi bu alanda nisbi iyileşme getirmiştir. Ancak, internette yer alan bilgi ne kadar doğru ise haberleşme o kadar verimli olur.

-Taşımacılık alanında özellikle merdivenaltı işletmeler iş yapma maliyetlerini yükseltmektedir.

-Bilgi arama maliyetleri, fiyat düzeyleri ve pazarlık alışkanlıkları önemli bir iş yapma maliyeti oluşturmaktadır.

-İş yapma maliyetlerinin yüksek olması şirketlerin yukarda sözünü ettiğim kararlarını etkilerken, kar etme konusunda, yatırımların geri dönüşü konusunda ‘olanla yetinme’ kanaat etme durumuyla karşılaşmalarına yol açar. Bu da zaman zaman gerçek maliyetlerden uzak fiyatlamalara neden olur.

-Düzenlenecek bir çalıştayda Türkiye’de yukarıda saydığım iş yapma maliyetlerinin ne olduğu, hangilerinin daha öncelikli olduğu, bunların altındaki nedenlerle ele alınabilir.

-Daha önce Fransa’da Sarkozy döneminde J. Attali böyle bir çalışma yapmıştır, bu çalışma rapor olarakta yayınlanmıştır.”

Bu iki değerlendirme, sorunların geniş şekilde ele alınıp, raporlaştırılacağı, sivil toplum ağırlıklı bir “Türkiye Çalıştayı"na ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor, sanırım...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar